Prof. Dr. Adem Palabıyık tarafından kaleme alınan 56 sayfalık raporda giriş ile “Teşhircilik ve Mahremiyetin Dönüşümü Arasında Terörizmin Yeniden Tanımlanmasına Giden Yol”, “Terör ve Terörizmin Farklılaşan Boyutu: Sosyo-Kültürel Terör ve Mücadele Modeli: Anomik Queer Komisyonu”, “Göstergeler Çağında Eril ve Dişil Modeller”, “Transseksüel Kimliklerin İnşası Noktasında Özgürlüğün Yanılgısı Realitesi”, “Sosyo-Kültürel Terör Projesinin Ana Amacı: Nüfus Kontrolü ve Milli Beka Sorunu” şeklinde sonuç bölümleri yer alıyor.
Raporda, çalışmanın amacının önce feminizm ve kadın tartışmalarıyla başlatılıp LGBT üzerinden inşa edilmeye çalışılan, sosyo kültürel terörün bir parçası sayılabilecek vakalarla birlikte ideolojikleştirilmiş cinsiyetsiz bedenlerin terörize olguların parçaları haline nasıl getirildikleri, LGBT’nin mevcut terörize edilme sürecine nasıl kapı araladığını sosyolojik açıdan analiz etmek olarak belirtildi.
Bugün, dünyanın geldiği son aşamaya bakıldığında, modernleşme ve sekülerleşme faaliyetlerinin oldukça baskın olduğu, yaşam biçimlerinin şekillenmesinde son derece etkin bir rol oynadığının rahatlıkla görüldüğü aktarılan raporda, irdelenmeye muhtaç halde kenarda bekleyen birçok problemin temelinde değişen yaşam biçimlerinin olduğunu söylemenin yanlış olmayacağı da kaydedildi.
Raporda, yaşam biçimlerinin her ne kadar içinde bulunulan dönem üzerinden değerlendiriliyorsa da bu sürecin temelinin yaklaşık 300-400 yıl öncesine dayandığına dikkati çekilerek, “Bilhassa Batı ülkelerinde, Sanayi Devrimi’yle birlikte makineleşme faaliyetlerinin hızla gelişmesi, ucuz iş gücüne olan ihtiyacı her geçen gün artırmış ve bu münasebetle, özellikle çocukların ve kadınların fabrika hayatına adapte edilmesinin önü açılmıştır. Modernleşmenin ilk dönemlerinde yalnızca Avrupa ülkeleriyle sınırlı olan bu durum, dünyayı adeta bir köy haline getirerek en ücra bölgelerde bile sermaye güçlerinin söz sahibi olduğu bir sürece intikal etmiştir.” ifadelerine yer verildi.
Her türlü dini inancın tedavülden kaldırılmaya çalışılması
“Kadın hakları”, “cinsiyet hakları” ve “özgürlük” gibi kavramlar üzerinden toplumun nabzını yoklayan kapital güçlerin ve terörün toplumsal ayaklarını besleyenlerin para getiren bir işte çalışan kadının daha özgür bir eylem gerçekleştirebileceğine dair yaygın kanaatini belirli ideolojik akımlar aracılığıyla toplumun çoğu kesimine kabul ettirmeyi amaçlandığı vurgulanan raporda, buna ulaşılmak için geleneksel değerleri, dini her türlü inancı tedavülden kaldırmanın ve bu değerlerin yerine ideolojik olguların eklenmesinin de ihmal edilmediğinin altı çizildi.
Raporun “Teşhircilik ve Mahremiyetin Dönüşümü Arasında Terörizmin Yeniden Tanımlanmasına Giden Yol” adlı bölümünde ise teşhir ve mahremiyetin dönüşümüne ilişkin analize de yer verildi.
Mevcut sürecin dönüşümü üzerinden özellikle anarşizme kayışı da değinilen analizde, şu tespitler yer aldı:
“PKK’nın hedef aldığı annelik rolü, LGBT’nin hedefiyle tamamen aynıdır ve aynı amaca hizmet etmektedir. Anneliğin, güven verici ve bir arada tutucu en önemli olgusal ve işlevsel yapı olduğunu bilen örgütsel aygıtlar önceliği anneliği çökertmeye adadıkları bir zeminde ilerlemeye çalışır. Terör örgütü olarak PKK’nın sosyal ağlar üzerinden yapmaya çalıştığını bugün LGBT lobileri yine sosyal ağlar üzerinden benzer kodlarla devam ettirmektedirler. Bu da bizim terör kavramını yeniden analiz etmemizin yolunu açmıştır.”
Raporun bu bölümünde terör örgütü PKK ile LGBT’nin sistemleri anlatılıp, bu iki yapının karşılaştırması yapıldı.
“Terör ve Terörizmin Farklılaşan Boyutu: Sosyo-Kültürel Terör ve Mücadele Modeli: Anomik Queer Komisyonu” adlı bölümde, sosyokültürel terörizm olarak tanımlanan LGBT’yle mücadele noktasında yapılabilecek çalışmalar tartışıldı.
Raporun “Göstergeler Çağında Eril ve Dişil Modeller” bölümünde ise günümüzdeki kadın ve erkek algısı irdelendi.
“Transseksüel Kimliklerin İnşası Noktasında Özgürlüğün Yanılgısı Realitesi” adlı bölümde, özellikle “bireyselleşme” söylemleriyle ivme kazanan aydınlanma düşüncesinin bugün doruk noktasına ulaştığına işaret edilerek, “Bireylerin her türlü tahakkümden kurtulmaları gerektiğini telkin eden yeni din dışı modern anlayış, öylesine bir raddeye gelmiştir ki artık kadın-erkek rolleri olarak nitelendirdiğimiz cinsiyetler bile meşakkatli birer külfet olarak lanse edilmeye başlanmıştır. İşin garip tarafı ise toplumun ekseriyeti bu büyük planın parçası olmayı gönüllü bir şekilde kabul etmiş görünmektedir.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Milli Beka sorunu vurgulandı
Raporun, “Sosyo-Kültürel Terör Projesinin Ana Amacı: Nüfus Kontrolü ve Milli Beka Sorunu” bölümünde, dün PKK’nın kırsal alanlarda yaptığını şimdi LGBT lobilerinin şehir merkezlerinde gerçekleştirmeye çalıştığı anlatıldı.
Şu aşamada “ilerleme, gelişme, özgürlük, eşitlik” gibi insanlığa pazarlanan sahte ideolojilerin, insanlığın geleceğini son derece endişe verici bir yere doğru sürüklediğini ifade etmenin yanlış olmayacağı aktarılan raporda, gerek bireysel ve gerekse toplumsal kurtuluşun, tek taraflı faaliyetlerle kazanılamayacağı, hakiki anlamda iyileşme sürecinin insan ve aile eksenli bir zeminden hareketle ihdas edilebileceği kaydedildi.
Raporun sonuç bölümünde ise “Gençler, hayatı yeni tanıdıkları veya tanımaya başladıkları için kötü niyetli akımların, grupların veya yapıların farkına geç varabilmektedirler. İşte terörizmin veya benzeri yapıların asıl işe başladığı nokta da burasıdır. Gençlerin veya bireylerin, kendilerini yetişkin hissetme güdüsüyle karar almaya iten ve içinde bulundukları sosyokültürel çiti yıkmaya çalışan terörize edici yapılar, meseleye aileden başla maktadır. Aile bağlarını zayıflatmayı fırsat bilen ve bireye de özellikle sosyal ağlar üzerinden ulaşmaya çalışan bu tür yapılar, bireyi yalnızlaştırarak tabiri caizse ‘yutulacak lokma’ haline getirmektedirler.” ifadelerine yer verildi.
LGBT lobilerinin amaçları neler?
Günümüzde bu tür yapıların iki ana örneği olduğuna işaret edilen raporda, şunlar kaydedildi:
“LGBT lobileri, PKK’nın sosyokültürel alanda yapmak istediklerini yöntem farklılığıyla gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Özellikle ailenin dağılması, milli ve manevi değerlerin yozlaştırılması amacıyla nüfusun azalması hedeflenmiş, demografik ve askeri gücün caydırıcılığı yitirilmesi amaçlanmıştır. Bu olumsuz gelişme ise milli güvenlik ve milli beka sorunudur. Elbette toplumsal çözülmeler karşısında umumi açıdan birtakım çarelere başvurmak olmazsa olmazlarımız arasındadır. Lakin Türkiye ekseninde düşündüğümüzde, bizleri, sosyal hayatın içerisinde yeniden canlı kılacak ve toplumumuzu müreffeh yaşam standartlarına ulaştıracak olan muteber saikleri, insanlığın canını okuyan Batı aydınlanmasında değil, kendi inanç ve değerler sistemimizde bulabileceğimizin altını çizmek istiyoruz.”
Kaynak: AA
                                Trafiği tehlikeye soktuğu belirlenen motosikletliye para cezası
                                
                                    1
                                    MSB: Son bir haftada, Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 3 PKK’lı terörist teslim oldu
                                    95205 kez okundu
                                
                            
                        
                                
                                    2
                                    Ankara’da eski eşinin arkadaşını öldüren zanlı yakalandı
                                    78399 kez okundu
                                
                            
                        
                                
                                    3
                                    Kontrolden çıkan otomobil bariyerlere saplandı: 2 ağır yaralı
                                    71656 kez okundu
                                
                            
                        
                                
                                    4
                                    Adana’da kaybolan 7 yaşındaki çocuğu arama çalışmaları sürüyor
                                    69906 kez okundu
                                
                            
                        
                                
                                    5
                                    Şehit Önder Özen’in ailesine verdiği evi yenileme sözünü devlet gerçekleştirecek
                                    65886 kez okundu
                                
                            
                        
                                
                                    6
                                    Alkollü ve ehliyetsiz sürücüden gazeteciye “Öldürürüm” tehdidi
                                    60746 kez okundu