Şehir Hastaneleri…

Hayırlı haftalar dileklerimle geçen hafta kısmen değindiğim şehir hastaneleri konusunda daha detaylı bilgi vermek istiyorum. Kamuoyunda doğru olarak bilinen bazı yanlışları ifade ederek başlayalım. Projenin yatırımı yapanlar, hizmet sunanlar ve hizmet alanlar açısından dikkate değer bazı hususlarını sizlerle paylaşacağım. Çok çeşitli saiklerle bu yatırımları eleştirenler var. Sadece muhalefette olduğu için eleştirenler yanında sağlığı sadece kamunun vermesi gereken bir hizmet olarak görenlerin de “özele peşkeş çekiliyor” feryatlarıyla karşı çıktıklarına şahit oluyoruz. Yatırımcılar açısından öncelikle şunu net olarak ifade edelim. Bu yatırımlar devlet yatırımları. Özel sektör yapıları değil. Geçen haftaki yazımızda belirttiğimiz gibi sadece sabit sermaye yatırımına ayrılması gereken finansman, ülkeye sıcak para değil de istihdam sağlayan sabit sermaye girişini teşvik etmek açısından, belli bir sürede geri ödeme devlet tarafından garanti edilerek özel firmalar tarafından temin edilmiş ve projesi Sağlık Bakanlığınca onaylanan yapılar inşaat firmalarınca yapılmıştır. 25 yıl boyunca toplam yatırımın 25’e bölünmesi ile elde edilecek tutar kira olarak yapımcı firmaya ödenecek. Sağlık işletmesi tamamen Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacak ve devlete ait bir hizmet olacak. Otopark hizmetleri, çamaşırhane, yemekhane hizmetleri, laboratuvar hizmetleri, güvenlik gibi bazı ara kademe hizmetleri, dışarıdan hizmet alımı yöntemi ile yapımcı firma tarafından yine hastane yönetimine yapımcı firmanın önceliği olmak üzere “hizmet satın alma” şeklinde sağlanacaktır. Son kısımda bahsettiğim yöntem şu anda da kamu ve üniversite hastanelerinde zaten kullanılan bir yöntemdir. Hizmet sunanlar açısından hizmet satın alması yapılan alanlar dışındaki tüm personel Sağlık Bakanlığı personeli olacak. Kapalı alan metrajlarının büyüklüğü nedeniyle son derece ferah ve rahat ortamlarda hizmet sunumu yapılacak, çalışan mutluluğu ve memnuniyeti açısından son derece olumlu bir yön. Ayrıca çalışan memnuniyetini etkileyen diğer bir husus ta modern teknolojik donanımla çalışma imkanının olması. Hizmet alanlara gelince; geçmişin kısıtlı imkanlarıyla yapılmış ve birçoğu ömrünü tamamlamaya yakın binalar yerine modern anlayışla inşa edilmiş akıllı binalarda hizmet alma rahatlığını yaşayacaklar. Belki dezavantajlı yön olarak tek merkezde hizmetlerin yoğunlaştırılmış olmasının getirdiği ulaşım zorlukları oluşacak, ayrıca akıllı binalardan hizmet almaya henüz alışkın olmayan hasta kitlesinin yaşayacağı sorunlardan bahsedebiliriz. Bu sorunlar da yerel yönetimlerin katkıları ve personelin bu hastalara yaklaşımları ile çözülebilir. Bu yazımızda Konya hastanemiz özeline girmemeye çalıştım. Hastanenin son halini gezerek bilgilendirmenin daha sağlıklı olacağını düşündüğümden, sizler bu satırları okurken yapımcı firma YDA’nın yetkilisi olan Mehmet Aydın beyin misafiri olarak projeyi son hali ile göreceğiz. Haftaya Konya Şehir Hastanesini detaylı olarak değerlendirelim inşallah. Sağlıkla ve sağlıcakla… Haftanın Görgü Kuralı (Konuşmaya dair görgü kurallarına devam…) “Musibet ve felaket getireceğinden korktuğu şeyi söylememek, konuşurken başkasının sözünü kesmemek, bir insanı över veya yererken aşırı gitmemek.”