KISA KISA ACAYİPLİKLER

Bakan Bey söz alıyor, TV ekranında kemali ciddiyetle (tam ciddi) ve kemali iftiharla (tam övünerek) açıklama yapıyor. “Çiftçimize 300 milyon lira destekleme yapacağız. Gerekli fonu ayırdık. vs.” Haber ne güzel! “Aman tarım, yaman tarım deyip duruyoruz. İşte Devletimiz tarımı destekliyor, 300 milyon iyi para, diyoruz.” Fakat işin özü başka. Ne gibi diyeceksiniz? Şöyle: Türkiye’de çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) kayıtlı, takriben 2 milyon 200 bin çiftçi var. Destek parası 300 milyon lira Bunu çiftçi sayısına bölelim. 300 milyon lira/2 milyon 200 bin çiftçi=136 lira Çitçi başına düşen destek parası sadece 136 lira. İyi mi? Bu yıl mart ayında yerel yönetimlerin (belediyelerin) seçimleri var. Sn. Eski Bakan, Eski Başbakan ve TBMM Başkanı Binali Yıldırım, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı. Anayasa’ya göre (94. madde) bu adaylık yasak. Bunun için meclis başkanlığından istifa etmesi gerek. Anayasa’nın 4. maddesi aynen şöyle: “TBMM Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında katılamazlar.” Eee ne oldu şimdi? Sn. Başkan partisi adına belediye seçimlerine aday olarak giriyor, propaganda yapıyor, istifa da etmedi. Ne oldu Anayasa? Öte yanda, kırmızıda durmayan sürücü vatandaşıma, nasıl da fiyakalı ceza kesiyor, beyaz eldivenli, beyaz kepli trafik polisim. Kıstırmış sürücüyü köşeye yasayı uyguluyor. Ama Sn. Binali Yıldırım propaganda gezilerine başladı bile! Ne diyeceğiz şimdi? Devletin en üst makamında anayasa-babayasa hiçe sayılıyor, beri yanda vergi beyannamesini bir gün geç verene, ceza ödeyeceksin arkadaş deniyor. Bunlar acayip değil mi? Ankara’da İnönü Bulvarı üzerinde uzun ve gösterişli bir binanın alnında, Sayıştay yazar. Burası önemli bir devlet kurumudur. Görevi, kamu idarelerinin mali faaliyet, karar ve işlemlerini, hesap verme sorumluluğu çerçevesinde denetlemek ve sonuçlarını TBMM’ne sunmak. Bu kurumda, 1435’i hakim ve savcı olan 2562 personel çalışıyor. Bütün bunlar güzel. Fakat duyuyoruz ve okuyoruz ki, Sayıştaş raporlarını Sn. Hükümet meclise bile getirmiyor. İyi mi? Bu günlerde bir gazete aynen şunları yazıyordu: “Bir üniversite 1 liralık malı 10 liraya almış. Bu Üniversite, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi. Bunu Sayıştay tespit etmiş ve ilgili merciye iletmiş. Böylesine güzel bir denetleme kurumunun faaliyetleri neden değerlendirilmez? Acayip değil mi? Saygılarımla.