Amanın, Türkiye’de büyük bir olay(!). İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları televizyonda karşılıklı tartışacaklarmış. Neymiş, bakalım kimin gücü kime yetecekmiş? Hangisi hangisini mat edecekmiş? Bakalım hangisi sinirlerine daha hakim olacakmış? Bunu yapabilen puan ve oy kazanırmış. Köşeye sıkışıp kaçan olursa bunun tersi olurmuş. Binali Bey deneyimliymiş, öteki yani Ekrem Bey ona göre biraz çaylakmış, ama genç ve dinamikmiş. 5-6 Ay öncesine kadar kimsenin tanımadığı bir insan 25 senelik iktidar mekanizması içinde yer almış Binali Bey’in karşısında tutunabilir miymiş? Vs vs bir sürü söylentiler, günlerdir medyada dolaştı durdu. Bir merak ve dedikodu furyası ortalığı kapladı. Çeşitli TV kanallarında, çeşitli açık oturumlarda, koca proflar, bu tartışmayı konu ettiler. Acaba bu taraf ne diyebilir miş, öteki ne cevap verebilirmiş vs vs? Koca adamlar, başka işiniz, konunuz kalmadı mı sizin? Evet bu iki aday 16 Hairanda 2 saat konuştular gördük dinledik. Şimdi seçmen de 23 Haziran’da birini seçip işi bitirecek. Bu telaşlı meraklar sizleri gülünç duruma düşürdü, görmediniz mi?
Değerli Okurlarım, 1946 yılından beri, yani 73 yıldır seçim yapan Türkiye’nin insanını, bir belediye başkan seçimi konusunda yapılan bir TV açık oturumu karşısında bu derece traji-komik duruma düşürenleri kınıyorum. Biz gökgörmedik bir toplum muyuz? Yirmilerce seçim yapmışız, onlarca tartışma görmüşüz, ne oluyor yani? Yeterli olgunluğa ve sağduyuya sahip Türk seçmeni için bu çeşit tartışmalar sıradandır.
Liderler arasındaki Tv tartışmaları en son 2002 de Erdoğan’la Baykal arasında yapılmış. Sonra yeni bir parti (Ak P.), yeni bir iktidarın sahibi olarak Türkiye’nin idaresini eline almış. O gündür bu gündür de Türk seçmeni bu TV de liderler tartışmasına tabir doğruysa hasret (!) kalmış. Bunca derdin arasında komik bir hasretlik.
İktidarı eline alan parti liderliği, tek başına idareyi ele almasının kıvancı duygusuyla, rakiplerini, yani ana muhalefeti ve diğer muhalefet partilerini küçümsemeyi (istihfaf) tercih etti. Demokrasinin vazgeçilemez direği muhalefete önemsiz muamelesi yaptı. Onlara danışmadı, onlarla konuşmadı, onlara bilgi vermedi. Ve bugün Koca Türk Milleti’nin, bir belediye seçimi adaylarının TV tartışmasını, olağanüstü olaymış gibi, algıladığını iddia eden medyamız, bu 17 senede kendisinin gökgörmemiş hale düştüğünü fark etmelidir. Bu TV tartışması benim seçmenim için bir sıradan olaydır, tabii ki izlenimlerini değerlendirecektir.
Öte yandan dilerim ki, Sn. Binalı Yıldırım, ılımlı üslubuyle iktidar yetkililerine, böyle TV tartışmalarının sıradan olduğunu, gerekli olduğunu, faydalı olduğunu, muhalefeti küçük görmemek gerektiğini, gururun ve kibirin zararlarını anlatsın. Ünlü İngiliz Yazarı ve Eleştirmeni Ruskin (1819-1900) der ki:”Genellikle büyük yanlışların altında gurur yatar.” Keza Amerikalı Yazar T.Lowell (1892-1981) diyor ki:” Gururla zayıflık ikiz kardeştirler.”
İstanbul B.Ş. Belediye Başkanlığı seçiminin hayırlı olmasını diliyorum.
Saygılarımla.