3 PUANI ELİNİN TERSİYLE İTMEK!

Konyaspor, evindeki 2-0’lık Malatya yenilgisinin rövanşı niteliğindeki aynı zamanda ölüm kalım maçında deplasmanda uzun süre önde götürdüğü maçtan 1-1’lik beraberlikle ayrılarak 3 puanı yine adeta bile isteye elinin tersiyle itti. Sezonun ilk yarısında Konya’daki maçın daha 1.dakikasında ceza sahası dışında kafayla uzaklaştırması gereken topu eliyle tutarak dünya futbol literatürüne giren büyük bir hataya imza atan kaleci Serkan bu kez deplasmanda rahatça uzaklaştırabileceği bir pozisyonda yine eliyle topu tutarak yine kırmızı kart gördü. Maça oldukça istekli başlayan Konyaspor, Mak’ın sakatlığı nedeniyle kadroda olmadığı günde forma şansı bulan Bajic’in düşürülmesi ile kazanılan penaltıyla öne geçiyordu. Bu pozisyonda çıkan kırmızı kart ile Malatyaspor 10 kişi kaldı üstelik. Penaltıyı kullanan Bajic topu ve kaleciyi ayrı köşelere göndererek Konyaspor’un soyunma odasına deplasmanda 1-0 galip girmesine vesile oluyordu. İkinci yarıda Konyaspor, 51.dakikada Ömer Ali’nin son çizgiden harika çevirdiği topa istediği vuruşu yapamayan Bajic ile ikinci golü inanılmaz bir şekilde kaçırıyor, skoru rahatlatma fırsatından oluyordu. Ne var ki sonraki dakikalarda gardı düşen, rakibine atak yapmak yerine topu orta sahada dolaştırmayı daha çok tercih eden, hatta rakip ceza sahası önünden genelde orta sahaya hatta Serkan’a kadar geri dönmeyi tercih eden bir Konyaspor vardı sahada yine. 10 kişi rakip bitik üstüne gitsek dağılacak ama ceza sahası önünden geri dönüp kaleciye oynarsan daha ne diyeyim geri pas hastalığı illetinden kurtulamıyor takım. Özellikle maçın son 15 dakikasında bir çok maçta olduğu gibi skoru koruma telaşı ile rastgele dan-dun vurularak uzaklaştırılan toplar tekrar kalemize geliyordu ve korkulan 80.dakikada gerçekleşerek beraberlik golü geliyordu. Bu kaçıncı oldu artık sayamaz olduk ama iki hafta önce öne geçilen Kayseri deplasmanındaki maç gibi aynı senaryo tekrarlanıyor, 3 puan cebimizden sanki bile isteye düşürülüyordu ya gerçekten anlamak, çözmek mümkün değil. Her şeyin başladığı Malatya maçı bir diriliş maçı olur beklentisi ile güzel bir sonuca yaklaşmışken, çöküşün durdurulabileceği bir atmosfer oluşmuşken Bülent Korkmaz’ın da gereken hamleleri yapmakta gecikmesiyle 3 puana yine hasret kaldığımız bir maç oldu neticede. Üstelik 87’de Serkan’ın rahatlıkla ayağıyla taça atabileceği topu rakibine çalım atmaya çalışarak sonrasında eliyle tutması ve kırmızı kart görmesi nasıl izah edilebilir, inanın kelime bulmakta zorlanıyorum doğrusu. Haftaya Konya’da oynanacak zorlu Fenerbahçe maçı öncesi bu yaptığın hiç olmadı Serkan. Böyle kırmızı kart olmaz, izahı hiç olmaz arkadaş. Her şey Malatya ile başladı, ilk 5 hesapları yaparken düşme hattına kadar indik. Çöküşün başladığı evdeki Malatya maçı, bu kez deplasmanda alınacak bir galibiyet ile dirilişe zemin olabilir diyorduk hevesimiz yine kursağımızda kaldı, bu diriliş ne zaman gerçekleşecek?...