Sil baştan, başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak. Sil baştan, sevmek gerek bazen, her şeyi unutmak.
Bu günler ülkemiz için son günler.
Sil baştan yaşanacak.
19 Mayıs yok sayılıyor.
23 Nisan Ulusun Egemenliği silinip, kişi egemenliğine dönüşecek.
29 Ekim laik Cumhuriyetin simgesi ise; sil baştan.
Şeriat devletine-hilafet makamına dönme çalışmalarına hızla geçilecek.
30 Ağustos Zafer değil! Sil baştan.
Kut-ül Amare zaferdir.
Nedeni ?
On bin şehit verilip geri alınan kalenin, Osmanlı’nın padişahı tarafından, şehit kanlarına basa basa İngilizler’e hediye edilişinin ortaya çıkmayacağını sanan cahiller ordusunun pazarlamacılıktaki şöhretidir.
Üstelik bu zafer 1952’ye kadar şehitleri ile birlikte anılırken, Menderes hükümetince, haçlı ordusu NATO’ya girebilme uğruna kutlanması yasaklanmıştır.
Her zaman yazarım bu ülke; bilgi sahibi olmadan, fikir üretenlerden çok çekmiştir, hala da çekmeye devam etmektedir.
Sil baştan, tanıma 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Savaşı zaferini!
O zaferle kazanılan topraklarda hala yaşadığını, ümmetine hatırlatma ki oynanan tiyatroyu fark etmesinler.
Ne acıdır ki bu tiyatroya şeriat devleti heveslisi belediye başkanları, şeriat heveslisi bürokratlar, şeriat heveslisi devlet memurları, sendikalar, eğitimciler, kazançlarını, trilyonlarını 93 yıllık Laik Cumhuriyet’e borçlu olduklarını unutan çıkarcı, bencil iş adamları da figüran olarak katılıyorlar.
Sil baştan.
Sen tanımaz ve yok saydırırsan saltanat heveslilerine, 23 Nisan Ulusal Egemenlik gününü.
Sen tanımaz ve yok sayılmasına izin verirsen ilk Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunu!
İşte, Türk Milletinin meclisinde vekil olan hainlerde çıkarlar ve bağıra bağıra;
‘Halk isterse iki parlamento da kurabilir’ derler!
Bu ne demek?
Batı da belki Konya başkentli şeriat devleti,
Güneydoğu Anadolu’da da Diyarbakır başkentli Kürt devleti!
Sil baştan 93 yıllık Laik Cumhuriyet’i. Ne izi, ne cismi, ne de anısı kalsın!
Sahip çıkmazsan ulusal bayramlarına,
Sahip çıkmazsan TC ibarene,
Sahip çıkmazsan kaldırılan Andımıza,
Sahip çıkmazsan Laik Anayasa’na,
Sahip çıkmaz isen, Atatürk’ün sana öğrettiği;
Padişaha değil, Halifeye değil, Allah’a kul olunur kuralına,
Bakmaz isen Osmanlının sana bıraktığı 1919’daki haritada sana kalan topraklara!
Yoktan var edilen bu ülkenin, var iken yok edilişini böyle sakin sakin izlersin.
Ne çabuk vazgeçtiniz egemenliğinizden de bir heves saltanata, şeriata, hilafete koşuyorsunuz?
Google’a bakın!
Kendi kendine dünya lideri olunmuyor!
23 Nisan’da damgasını vurdu yine atam.
1919 Türk Milleti’nin yoktan var oluşunun ilk adımıdır.
Bu tarihi ancak Türk vatanını işgal eden;
İngiliz, Yunan, İtalyan, Ermeni, Rum, Fransız, Arap emperyalistleri ve Türk Milleti’nin bağımsızlığını içlerine sindiremeyen Kürt-İslam sentezcileri tanımaz.
Unutma! ‘özgür olmayanın cuma namazı kılması yasaktır’ diyenlere kulak ver
Mustafa Kemal olmasaydı bu topraklarda evinde gizli gizli ibadet edecek ve cuma namazını özgürce kılamayacak, cami çıkışı da siyaset yapamayacaktınız!
Biraz vefa, biraz minnet, biraz şükran.
Tarihte; ‘Türkler çok kolay devlet kuran, çok kolay da kurdukları devleti yıkan bir ırktır’ diye yazılır.
Bu sefer hepimiz laik, Türkiye Cumhuriyeti’ne, Cumhurbaşkanlığı makamına, TBMM’nin yaşamasına, yaşatılmasına sahip çıkmak zorundayız.
Sil baştan derken, Türk milleti kavramı silinip Ortadoğu’nun ümmeti olacağız!
Yazık oldu!..
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.