Sayın Tahir Akyürek'in dikkatine

Defalarca uyardık! Ehliyet sahibi olmayana liyakat verilmez dedik. Defalarca uyardık! Adama göre iş verilmez, işe göre adam alınır, dedik! Ama bütün bunlar şu son 20 yılda hiç ama hiç gündeme alınmıyor ve ‘dostlar alışverişte görsün’  uygulanıyor. Komek’in, ev hanımlarına iş edindirme ve boş zamanlarını değerlendirerek üretime katkı sağlamak olmalı bunun için de öğreticileri bilgi ve beceri ile donanmış öğretmenlerden seçilmeli. Hanımlar lokalinde ise sertifika beklemeyen, boş zamanlarını değerlendirmek ve yeni dostluklar edinmek için gelen ev hanımları, emekli bayanlar zamanlarını değerlendirerek bir şeyler üretmeye çalışıyorlar. Kurslarda rölyef masraflı bir iş. Parasal olarak üreticisine epey yük getiriyor. Bizim Büyükşehirde bu konularla ilgili daire, ekonomik gelirce düşük olan mahallelere rölyef kursu açar, ekonomik geliri yüksek olan bölgeye de manikür, pedikür, saç kesimi, pasta börek kursu açar. Geliri yüksek bayanlar berberde tüm gereksinimlerini karşılayan ve evlerinde de konuklarını evlerine kadar sipariş vererek her türlü pasta, börek, kısır ve içli köfteye dek getirerek ağırlayan kesim. Doğrusu bu seçimi hangi düşünce ile yapıyorlar anlaşılmış değil. Gelelim trajikomik olan olaya: Sayın TAHİR AKYÜREK sanırım bu konuyu okuyunca düzeltir. Alavardı Hanımlar Lokali ile ilgili daire başkanına gittim. Kendisine rölyef kursuna verdiği öğretmenin üstelik zümre başkanlığı verdiği öğretmenin aslında Ahşap Öğreticisi olduğunu, rölyeften hiç ama hiç anlamadığını anlattım. Bu konuda görevlendirdiği müdüre hanımı aradı ve benden başka şikayetçi olmadığını söyledi. Üstelik bu durumu bana aktaran üniversiteden emekli olan öğretim üyesi ve Hacettepe mezunu bir biyolog. Her ikisi de aklı başında ve haksızlığı, yanlışlığı bilen kişiler. Öğretmenden şikayetlerinin olmadığını sadece bu konuda yetersiz olduğu için kendisinin de zor durumda kaldığını ilettiler. Şimdi soruyorum: Rölyefin nasıl olduğunu bilmeden, son derece komik bir biçimde üst üste yapıştırıp devam eden ama daha önce bu kursa 2 ay devam ederek işin püf noktasını bilen bir kurs katılımcısının uyarısı ile kendilerinin aptal yerine konduğunun fark edemeyen kursiyerler acaba neyi kime şikayet edeceklerdi? Şimdi yine komik bir biçimde o bilen tek kursiyeri bekleyerek öğrenmeye çalışan hem öğretmenleri hem de zavallı kursiyerler var. Öğretmen bilmediğini itiraf ediyor. Hem bu işi bilmeyen öğretmene haksızlık hem de zamanlarını boşu boşuna harcayan insanlara yazık! Bilen ve hem öğretmene hem de öğrencilere yardımcı olmaya çalışan kursiyer ise bu ağlanacak halimize gülüyor ve kendi işini ancak evine gidince tamamlayabiliyor. Bu konuda görevli daire başkanınız beni odasından ‘Artık bu yıl böyle geçecek seneye düzeltiriz’ diye uğurladı. Sayın Tahir Akyürek, Bu kadar mı zor? Bilenle bilmeyeni ayırt etmek ve her öğretmeni bildiği el işinde görevlendirmek? Ehliyet sahibi olmayana liyakat verilince,  işte hanımlar lokalindeki kurs ve rölyef öğreticiliği sonunda komik oluyor!