Otopark şikayetleri o kadar çoğaldı ki…Vatandaş otoparkçılarla karşı karşıya…Araban var, derdin var hikayesi dahada ağırlaştı.
Ancak, şikayet denen kavram bu mevzuda tam anlamıyla şamar oğlanına dönmüş vaziyette!
Şikayet demek, sonuç alamamak demek!
Muhatap bulamamak demek!
Bulsanız da geçiştirilmek demek!
Şikayetler, sosyal medyada patlama yaptı. Konu ayyuka çıktı. Bende bu otoparkların fiyatlarından memnunum, memnun kaldım diyen bir Allah’ın kulu olmasa da, sosyal medyada konuyu paylaşanlar, ne kadar çok mağdur varmış diye hayretler ediyor!
Tek hayret etmeyen, çözüm için gayret sarf etmeyen, bu işi çözüme kavuşturacak olanlar!
Arkadaşlar, Erkin Koray’ın ” Fesuphallah” şarkısının sözlerinde olduğu gibiler. ” Alemin keyfi yerinde yine maşallah!”
İlgili mercilere şikayet konusunda neler oluyor, neler bitiyor ortada olumlu gelişen bir durum şimdilik kaydıyla yok!
İnsanlar ister istemez Tahir bey duymuyor mu diyorlar!
Koskoca Büyükşehir!
Bu aksaklığı görmemek, duymamak için kör de olsanız, sağır da olsanız, olabildiğince vurdumduymazda olsanız bir şekilde haberiniz olurdu diyenler her taraftalar!
Hemen hergün bir çok otopark hikayesi, sızlanması, otopark ücretlerinde yaşanan fahiş fiyatlar, otopark görevlilerinin kabalığı, kabadayılığı herkesin dilinde!
Yok mu bu işi halledebilecek bir sorumlu?
Yok mu neşter vuracak bir el?
Yok mu şehirdeki insanları rahatlatacak bir karar verici!
Sayın Akyürek, esas insanların sızlanmasını duymalı, bu işe bakmayanları, çare olmayanları, ilgilenmeyenleri bulup görevlerini neden yerine getirmediklerini sormalı, sorgulamalı diye konuşuyur herkes!
Sorumlular da belli ki, “Aman Tahir Bey duymasın!” havasına bürünmüş gibiler!
Bu hava, Tahir Bey duymasın havasını aşalı çok oldu.
Konya’nın otopark sıkıntısı, otopark ücretlerinin yüksekliği, şehrin Konyapark haline dönüşmesine rağmen yetkililerin bu serzenişlere kulaklarını tıkaması, şehirdeki insanların isyanı hiç hoş değil!
Tahir bey, elbette bunları duymalı tabi de…
Bu konu öncelikli olarak Tahir Beyin konusu mu diyenler var!
Tahir Beye gelinceye kadar, bu işi soracak, soruşturacak, bu işe çeki-düzen verecek çok kişi var deniyor!
Deniyor da, hani neredeler?
Güzel şehrimiz de, kaldırımlar bile yayaların değil, çünkü otopark!
Bisiklet yollarına park etmiş, araçları da mı gören olmuyor?
İşlek caddelerde belediye otobüslerinden inen yolcuların cep otoparklardaki araçlarla arasındaki mesafe yolcuların çoğu kez inmelerini engelliyor!
Otobüsle, cep otoparklarındaki araç arasında neredeyse tost olacak insanlar!
Sanırsınız ki, Dede Korkut hikayelerinde ki Deli Dumrul, yüzyıllar sonrasında çıkmış gelmiş Konya’ya, toplamış, kendine benzer bir çok insan, Otoparkçılığa soyunmuş!
Biçtiği fiyat neyse o!
Sözünün üstüne, söz kabul etmiyor.
Tarifesi, tarife sığacak, uyacak gibi değil!
Savunulacak, hoş ve mazur görülecek bir tarafları neredeyse kalmamış durumda.
Bu durumu şehre daha ne kadar dayatacaksınız kamuoyu da, insanlarda merakla bekliyorlar!
Çünkü, otopark görevlileri biçtikleri fiyatı kabul ettin ettin, etmedin, üstünüze yürüyor, bildiğin yere şikayet et diyor!
Neredeyse aracını koyandan koymayandan, buradan geçtin, neden aracını buraya koymadın, koyduysan vereceğin şu diye döve-söve para alacaklar!
Araç sahipleri ve otoparkçılar arasındaki ağız dalaşları, edepsizce hareket çekmeler, kamuoyunda yer alsa da, bakan yok, aldıran yok, bunlar ne yapıyor diye soran-soruşturan yok!
Özellikle işlek ana caddeler üzerinde ki cep otoparklar, otopark denen çıkmazın yumuşak karnı.
Yine de soralım!
Mağdur olan, mağdur edilen insanların, dertlerini anlatacakları, haklarını arayacakları, muhatap bulabilecekleri, bir yer var mı? Varsa neresi, Belediyemizin hangi sorumlu Dairesi?
KAHRAMAN TÜRK KADINLARI(1)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.