Diyalogcular müjde

Diyalogcular müjde, Müslüman kızı Elif sizin yüzünüzden Katolik Michael ile evlenmiş.

Yıl 2014 yaz tatilimde Türkiye içindeki eski yeni başkentleri dolaştım. Şehircilik, tertip ve temizlik, düzen açısından en çok Ankara’yı beğendim. Melih Gökçek Ankara’yı baştan aşağı değiştirmiş. l985–1990 arasında yaşadığım Ankara’yı tanıyamadım. Kendisini kutlarım. En çok etkilendiğim şehir ise tabii ki İstanbul… Yaşaması fevkalade zor ve pahalı ama büyüleyici bir havası var. Her köşesi tarih kokuyor. Aşağı yukarı tarihi mekânları ve camileri, Eyüp Sultan’ı, Mahmut Hüdayi hazretlerini ziyaret ettim. Askerliği İstanbul ’da yaptığım için daha öncede buraları ziyaret etmiştim.

Mesela Topkapı Sarayını 4. ziyaretimdi. Harem dairesinin önünde bilet kuyrukları, kuyruklar, kuyruklar… Sarayı günde 6–7 bin kişi geziyormuş. Kuyrukta bekliyorum. Çeşitli dillerden konuşmalar… Arkamda çok akıcı bir İngilizce ile konuşan çift var. Bir müddet sonra benim cebim çaldı. Konya’da bir müvekkil ile görüştüm. Konuşmam bittikten sonra arkadaki hanım çok düzgün bir Türkçe ile ‘Beyefendi avukat mısınız?’ dedi. Evet, dedim. Ya siz Türk müsünüz, diye sordum. Gülerek evet Türk kızı Türk’üm ve Müslümanım, dedi.

Sohbeti koyulaştırdık. Bu hanımın adı Elif, Ankaralı, dini kültürü de var. Türkiye’de işletme okumuş, 9 yıl önce de Amerika’ya yüksek lisans yapmaya gitmiş, doktora da yaptıktan sonra doçent olup orada bir üniversite de hoca olmuş. 8 yıl bir Müslüman talibim çıksın da evleneyim diye beklemiş. Kısmet olmamış. Kendi ifadesi ile Müslüman bir hanımın ehli kitapta olsa bir başka dine mensup erkek ile evlenmesinin İslam'da yasak olduğunu bile bile bir yıl önce yanındaki kocası Hıristiyan Katolik Michael ile evlenmiş. Bunda ne var, Avrupa’daki gurbetçi kızları da bu yasağa uymuyor ve bu evliliği yapıyor, demeyin. Elif’inki başka…

Elif önceleri, bir Hıristiyanla evlenmeyi hiç düşünmüyormuş. Dinler arası diyalog çalışmalarından sonra etkilenmiş. Fikirleri alt üst olmuş. Sonuçta, önemli olan sadece Allah inancı, gerisi ayrıntı noktasına gelmiş. Elif, Allah’a inandın mı, gerisi olmayabilir, fazla uçlarda olmamak lazım, diyor. Michael da Allah’a inanıyor, ben de Allah’a inanıyorum bu yeterli değil mi? O kiliseye gidiyor, ben de evde duamı yapıyorum. Bir yıl içinde din ayrılığı ile ilgili hiçbir sorun yaşamadık deyip, ekliyor. Zaten, İslam’da Hıristiyanlık’ta İbrahim’i dinler olduğu için ‘La ilahe illallah’ yeterliymiş deyip bir müddette sustuktan sonra aslında bizim dinimiz en güzel din, çünkü son din. Hıristiyanlıktan alacağı bir şeyde yok. Hıristiyanlıkta bir sürü aklımın kabul etmediği şey var. Mesela vaftiz, diyor. Birçok din büyüğü diyalogdan bahsediyor, şu anda çok gündemde olan bir cemaat önderi de, Papayı ziyaret için Vatikan’a bile gitti, neden diye bana soruyor. Vah Elif vah, vah Elifler vah… Huzuru ilahi de sizin hesabınızı bu diyalogcular, fetöcüler, hainler nasıl verecekler.

Diyalogculuk, İslam dinini tebliğ manasında ise, diyeceğimiz yok. Dinimizi, kurallarını hiç taviz vermeden, anlatalım. Ama dinleri ortak noktada buluşturmak ise bu nasıl olacak? La İlahe İllallah Muhammed’in Rasülullah İslam inancının temelidir. Buradan, La İlahe İllallah ’ı alıp, Peygamber inancını nereye, ne için bırakacağız? Buna neden ihtiyaç var? Misyonerler, kilise paraları ile Müslümanları Hıristiyanlaştırmaya çalışırken, biz de bu diyalogculukla, misyonerlerin işini kolaylaştırmıyor muyuz? Bu taviz niye?

Allah, Museviliğin ve Hıristiyanlığın bozulduğu için, İslam’ı gönderdiğini ve katında dinin İslam olduğunu söylerken (innet dini indellahil İslam) mükemmel dinimizi, neden bozulmuş dinler seviyesine indirerek, biz onlarla diyaloga girmek istiyoruz. Onlar çocuklarına İslam diye bir din, Muhammed diye bir peygamber de yok derken sağlıklı din eğitimini veremediğimiz Elif’lerin, Ali’lerin kafası iyice karışsın, sonuçta hepsi de din desinler, Müslümanlar kiliselerdeki papazlara koşarak tütsülensinler, dilek ayinlerine katılsınlar diye mi?

Kültür emperyalizminde propagandanın etkisi büyüktür, propaganda da para ile olur, para da kâfirde çok. Şu anda onlar daha çok tebliğ yapıyorlar. Hatta bu diyalogculuğu bile propaganda malzemesi olarak kullanıyorlar. Hatta bu diyalogculuğun arkasında VATİKAN, CİA, MOSSAD ve Siyonizm olduğu biliniyor. İçeride yerli gizlenmiş dönme işbirlikçiler diyalogculuğun en büyük savunucuları, onlar inançlarına hizmet ediyorlar. Artin’ in torunu Ali, Maria’nın kızı Meryem’den bu beklenir. Ya ‘öz be öz’ Türk ve Müslümanlara ne demeli? Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmuyor muyuz?