Angola’nın Lobito Limanı’ndan başlayıp Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) ve Zambiya’ya uzanan demir yolu hattını kapsayan Lobito Koridoru Projesi, başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin Afrika’daki stratejik varlığını yeniden tanımlama aracı olarak görülüyor.
ABD ve Katar arabuluculuğunda KDC-M23 ateşkesi: Fırsatlar ve zorluklar
AA muhabiri, Lobito Koridoru’nun önemini gösteren bilgileri derledi.
ABD, Avrupa Birliği, Afrika Kalkınma Bankası (AfDB) ve çeşitli kalkınma kuruluşlarının ortak desteğiyle geliştirilen koridor, Afrika’nın zengin maden yataklarını Batı pazarlarına daha hızlı ve güvenli ulaştırmayı hedefliyor.
Uzunluğu 1300 kilometreyi aşan hattın, özellikle bakır ve kobalt gibi temiz enerji dönüşümünde kritik öneme sahip madenlerin taşınmasında kilit rol oynayacağı öngörülüyor.
Proje, Çin’in Afrika’daki altyapı ve madencilik etkisine karşılık, Batılı ülkelerin tedarik zincirlerinde alternatif bir rota oluşturmayı amaçlıyor.
Lobito Atlantic Railway adlı konsorsiyum 4 Temmuz 2023’te Angola’ya 455 milyon dolar ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne 100 milyon dolar yatırım yapma koşuluyla Lobito Koridoru’nun işletmesini üstlendi.
Lobito Koridoru’nun öne çıkan destekçilerinden olan ABD, projeyi Afrika’daki etkisini yeniden güçlendirmek ve Çin’in kıta genelindeki hakimiyetini dengelemek için öncelikli görüyor.
Partnership for Global Infrastructure and Investment (Küresel Altyapı ve Yatırım Ortaklığı – PGII) ve Development Finance Corporation (Kalkınma Finans Kuruluşu – DFC) aracılığıyla projeye güçlü katılım sağlayan ABD, Joe Biden yönetimindeki 2023–2024 döneminde proje için toplamda 4 milyar dolardan fazla taahhütte bulunmuştu.
Washington yönetimi, bu hamleyi “sadece bir altyapı değil, aynı zamanda bir diplomasi yatırımı” olarak tanımlıyor.
Çin’e Alternatif Koridor
Lobito Koridoru, Afrika’da uzun süredir etkin olan Çin’in “Kuşak ve Yol” girişimine alternatif olarak görülüyor.
Çin’in Afrika genelinde inşa ettiği limanlar, demir yolları ve maden sahaları karşısında “Batı’nın gecikmiş yanıtı” olarak nitelendirilen bu proje, bölgedeki dengeyi değiştirme potansiyeli taşıyor.
Uzmanlara göre, Lobito Koridoru aynı zamanda bölgede yeni yollar, enerji hatları ve iletişim altyapısı gibi entegre kalkınma hamlelerini de tetikleyecek.
2025 ABD-Afrika İş Zirvesi kapsamında koridoru yerinde gözlemleyen CrossBoundary yatırım ve danışmanlık kuruluşundan uzman Roukaya El Houda, projenin yalnızca ekonomik değil, sosyal etkileri açısından da dönüştürücü olduğunu belirtti.
“Lobito Koridoru, kıtanın geleceğine açılan bir damar gibi.” diyen El Houda, yerel işletmelerin ve iş gücünün projeye entegre edilmesinin önemine dikkati çekti.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti Öğrenci Birliği Başkanı Daula Abdoul AA muhabirine yaptığı açıklamada, Batı ve Çin arasındaki rekabetin, bu koridorun jeopolitik önemini artırdığını söyledi.
Abdoul, “Afrika, ‘Batı mı, Çin mi?’ ikilemine düşmek yerine, kendi çıkarlarını öncelemeli. Lobito Koridoru, Afrika için bir fırsat ancak özgün bir kalkınma modeli gerektiriyor. Kongo, Batı ile Çin arasında seçim yapmak yerine, ‘Afrika için Afrika’ stratejisiyle hareket etmeli. Unutmayalım, topraklarımızın zenginliği, halkımızın yoksulluğunu beslememeli.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 25 Filistinli hayatını kaybetti