Önce tarihsel bir anımsatma;
Almanya’nın ünlü politikacılarından Kont Beust, ünlü tiyatro sanatçılarından Pepi Gallmeyer ile ziyafette yan yana oturuyor. Beust yemek sırasında ünlü yıldıza sık sık iltifat ediyor. Gallmeyer iltifatlardan cesaret almış olmalı, bir ara Bakana şöyle diyor:
“Arz etmek isterim ki Sayın Ekselans… Tiyatro ile politika birbirine çok benzer… İkimiz de komedi oynuyoruz. Ama fark şurada; siz çaktırmıyorsunuz…”
…
Ne zaman bat ülkeleriyle -Avrupa Birliği dahil- aramızda soğuk rüzgarlar esse, hemen Şanghay Beşlisi silahını çekmeyi yeğleriz. Bu karşı atağı “kısasa kısas” olarak da değerlendirmek mümkündür. Bağlamda “gündem değiştirmede” belki dünya ülkeleri içinde ilk sıralarda yer alırız. İşte şimdi yine böyle bir ortam içindeyiz, buna Rusya ile arayı bulmanın Erdoğan Putin görüşmesine dek uzanmasını eklemek doğru olacaktır. Şu da bir gerçek ki, Rusya ile bozulan ilişkimizi yeniden başa sarmak siyasal ve ekonomik
(Turizm girdilerini de hesaba kattığımızda)
Doğru, hatta gecikmiş bir yaklaşım olduğu ortadadır. Gelen ve gideni saptamak için bekleyip göreceğiz.
…
■ Siyaset o kadar bozuldu ki içindeki en eğriler bile siyasetten şikâyet ediyor.(Rigott)
…
Gerçekte “Şanghay beşlisi” yanlış bir betileme, zira “”beşli “ Özbekistan’ın da katılımı ile “altılı” oldu. Belki Türkiye’nin katılımıyla “yedili” olacak… Yeni katılımlar olursa sayısal sıralama da sür git devam edip gidecek. “Şanghay beşlisi “ kavramı olduğu yerde kalacak. İz bırakan adlar ve kavramlar değişime kolay kolay uğramıyor.
…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlık döneminde iken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesi esnasında Avrupa Birliği’ne (AB) alternatif olarak Şanghay Beşlisi’ni gösterdi; Cumhurbaşkanı iken de bugünlerde aynı söylem yineliyor gibi.. Soruların çözümünde çeşitli seçenekler vardır ve devreye girmeleri de olasıdır.
…
Şanghay Beşlisi, 26 Nisan 1996 tarihinde, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın Şanghay’da bir araya gelerek Sınır Bölgelerinde Askeri Güvenin Derinleştirilmesi Anlaşması’nı imzalamasıyla kuruldu. Amaçları, ‘terör, ayrılıkçı hareketler ve dinsel fanatizm’e karşı birlikte hareket etmek 2001’de Özbekistan’ın katılımıyla üye sayısı 6’ya çıkan birliğin adı Şanghay İşbirliği Örgütü (Shanghai Cooperation Organization) olarak değişti. Aynı yıl Saint Petersburg zirvesinde üye devletler, örgütün amaç, prensip, yapı ve işleyişini belirleyen Şanghay İşbirliği Örgütü Beyannamesi’ni imzaladı. Doğu’nun NATO’su olarak nitelenen Şanghay İşbirliği Örgütü, 2011 yılındaki zirvede ortak bir ‘anti-terör ajansı’nın kurulmasını öngören anlaşmayı imzaladı. Bölgesel Anti terörizm Yapısı (RATS), 2004’te kuruldu. 2006’da, anti terörizm kapsamı altında uluslararası uyuşturucu suçlarıyla mücadele planını açıklayan Şanghay İşbirliği Örgütü, Ekim 2007’de Bağımsız Devletler Topluluğu üyeleri tarafından 2002’de kurulan Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’yle (Collective Security Treaty Organisation) anlaşma imzaladı. Hedef, güvenlik- suç – uyuşturucu trafiği konularında kapsamlı işbirliğidir.
…
Şanghay İşbirliği Örgütü’nün yapısı derinlemesine incelendiğinde, esas amacının 1990’larda Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Varşova Paktı’nın lağvedilmesiyle, rakip güç ABD ‘nin bölgedeki nüfusunun artmasına karşı bir işbirliği girişimi olduğu ortaya çıkıyor. Örgütün esas harcı ABD karşıtlığı olan bir jeo-stratejik blok olduğu da ifade ediliyor. Şanghay Beşlisi yıllık görüşmeleri s Almatı’da, Bikek’te, Duşanbe’de yapıldı.
Ekonomik işbirliğini genişletme amacıyla Şanghay İşbirliği Örgütü üyeleri, Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Wen Jiabao’nun bölgede ticaretin geliştirilmesi için uzun vadede bir serbest ticaret bölgesi oluşturması önerisi üzerine 100 maddelik plan üzerinde anlaştı. Örgüt, ortak enerji projelerine öncelik tanıyacağını açıklarken, petrol, gaz ve su kaynaklarının ortak kullanımı üzerine odaklanmaya da karar verdi. Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan, dünya petrol rezervlerinin yüzde 25’ine, doğalgaz rezervlerinin ise yüzde 45’ine sahip bulunuyor. 2001’de Üye devletler 2001’ de Saint Petersburg zirvesinde örgütün amaç, prensip, yapı ve işleyişini belirleyen ŞİÖ Beyannamesini imzaladı. Ayrıca zirvede bir “anti-terör ajansı”nın kurulmasını öngören bir anlaşma daha imzalandı. ABD karşıtı ilk ciddi adım, 2005’te atıldı. ŞİÖ zirve toplantısında, ABD’ye Orta Asya’daki askeri varlığına son verme çağrısı yapıldı. Özbekistan’daki ABD askerleri ülkeyi terk etti. Ağustos 2007’de ŞİÖ’ ye üye altı ülke, Rusya’nın Ural Dağları’nda ‘Barış Misyonu 2007’ adıyla ortak bir askeri tatbikat gerçekleştirdi.
Türkiye 2012’de, işbirliğine diyalog ortağı olarak katıldı. O süreçte Çin’li akademisyen ve Rus analistler bunu Türkiye ve ŞİÖ açısından devrim olduğunu nitelemişlerdi.
…
Değişen ve gelişen koşullar ışığında dış politikamızın önemli ölçüde revize edilmesi kaçınılmazdır. Revizenin alfabesi bize şöyle;
“Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.”
Neden buna vurgu yaptığıma gelince… Dünya ,büyük ölçüde menfaat dünyasıdır. Her ülkenin dış politikasını ulusal çıkarlarını dikkate alarak dizayn etmesi doğaldır. Bu gerçekler doğrultusunda ince eleyip sık dokumak zorundayız. “ Ben ya da biz yaptık, oldu bitti maşallah” deme lüksümüz yoktur.
Büyük Türkiye’nin Buluşması