EL ÖPTÜREN SİYASET

Aynı beceriksiz politikaları yazmak bizim de hoşumuza gitmiyor değil. Aynı gelişmelere yazmak vurgulamak bıkkınlık verecek durumda. CHP, ana muhalefetimiz her gün bir farklı uygulamalara imza atıyor.

Geçen hafta muhalefet partilerinden yedi değerli belediye başkanın Adalet ve kalkınma Partisi saflarına katıldı. Ak Partiye katılımlar yeni değil. Vakit bulundukça CHP’de dahil olmak üzere tüm siyaset partilerden insanlar iktidar partisi saflarına katılıyor.

Bunlara alışkınız da tuhaf olan katılan bu 7 başkandan CHP’li belediye başkanı Sayın Cumhurbaşkanının elini öptü. Atalarımızda deyim çok. Her mevzuya, her olaya bir söylem geliştirmişler. Bu el öpme olayı ile ilgili de demişler ki “Bükemediğin bileği öpeceksin” partinin ileri gelenleri bunu yapamazlar. Zira CHP’nin 2 Genel Başkanı merhum İsmet İnönü iktidar doğru işler de yapsa methedilmez (övülmez) demiştir. Üst düzeyin yapamadığını partili bir belediye başkanı yaptı.

Parti değiştirmeden önce yere göğe sığdıramadıkları CHP’li başkanlara (Seydişehir dahil) övgüler yağdıran yetkililer başkanları AK Partiye geçince eleştiriye başladılar. Vay efendim yaptıkları usulsüzlükleri örtmek adına AK Partiye geçmişler. Öyle de özünde yoldaşlar o yaptıklarını söylediğiniz usulsüzlükler CHP’nin belediye başkanı iken yapılmadı mı? Varsa böyle bir şey niçin göz yumdunuz!

Söylenti çok. Hizmet alınamadığı için parti değiştirildi. Kredi kullandırılmadığı için, denetimlerden kurtulmak için ve usulsüzlüklerin örtbas edilmesi için baskı sonucu parti değiştirildiği söyleniyordu. Bu doğru olmayan parti değiştirilme sebepleri arasında el öptürme var mı? Hiçbir etkili yetkili şahıs Sayın Cumhurbaşkanının elini öpmeden bu iş olmaz demedi ki! Demez ki! Başkan ilk defa bir lider Cumhurbaşkanı görmüş. Vizyonu, projesi, duruşu ve memleket sevdalısı gördüğü kendine yakın gördüğü Sayın Erdoğan’ı içinden geldiği için elinden öpmüş.

Hep vurguluyoruz ancak tekrar etmekte fayda var. CHP proje partisi olmadı, hizmet partisi olmadı. Sürekli müzmin muhalafeet görünümü ile iktidara da hazır değil. Eskilerde muhalefette kalma ile atanan cumhurbaşkanları ve fikirleri ile özdeş oldukları yargı sayesinde istedikleri kararları aldırmışlar. Mecliste 411 Milletvekilinin el kaldırdığı bir kararı dahi iptal ettirmişler.

Atladıkları olay şu. Türkiye 1960’ların Türkiye’si değil. Başbakan ve bakanların dar ağacında sallandırıldığı günler geride kaldı. En son 15 Temmuz’da televizyon ekranlarından darbenin başarılı olması için beklediler, beklediler hala bekliyorlar, daha çok beklerler.

15 Temmuz’da halkı demokrasiye sahip çıkmaya çağıranlar “İn” oldu. TV ekranlarında oturan ve bekleyenler “Out” oldu. Bunun bilinmesi lazım.

Farkında mıyız İmamoğlu faktörü kaybolmaya yüz tutuyor. CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel dahi cumhurbaşkanlığı adaylığında Sayın Yavaş’ın adaylığını dillendirmeye başladı.

Siyasi kadrolar bazen ve her zaman kepi önüne koyup düşünecek. Biz nerede hata yaptık diyecek. Sayın Cumhurbaşkanının fotoğraf karesine bakıyoruz herkes var. Hatta Ak Parti’den büyük ümitler kurarak ayrılan DEVA var, Gelecek Partisi var. Dahası Dem var diğerleri var. CHP’nin kalesinde ve gündeminde Sayın Kılıçdaroğlu var, Gürsel Tekin var. Kayyum var. Zoraki Genel Kurul ve Kurultaylar var.

Demedi demeyin. Vatandaş şuanda şunu soruyor “ Belediyeleri idare edemeyen zihniyet ülkeyi nasıl yönetecek” diyor.

Sayın Özel yapılanı veya yapılmayanı eleştirmek çok kolay. Eğer genlerinizin dışına çıkarak yeni hizmetler düşünülüyor ise vatandaşa aktarın da vatandaş önünde bir alternatif görsün.

İzmir, Ankara, Bursa ve benzeri bazı Chp’li başkanların yönettiği şehirlerde su S.O.S veriyor. Niçin şimdiye kadar su tedariğinde bulunmadınız. Tayyip Bey İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda dua ile yağmur yağdıracak demediniz mi? Şimdi senin Bursa Başkanın dua edelim yağmur yağsın demiyor mu?

Haydi yağmur Rabbim ’in işi de Tayyip Bey gibi İstranca Dağları’ndan İstanbul’a su getirten zihniyeti görmüyor musunuz? Ayıp değil ya! Hizmeti bilen yapanlardan yardım alın. Asıl konuya gelelim. Temizlik hizmetin, bile yapamadı CHP’li belediyeler. İzmir, Ankara dahil her tarafta çöp dağları oluşmuş durumda.

Şu kazandığınız belediyelerde rutin belediyecilik hizmetlerini dahi yapamıyorsunuz. Bu kafayla giderseniz iktidarı zaten göremezsiniz de!

Çok el öpersiniz.
Bizden söylemesi..