ORMANLAR YANIYOR MU, YAKILIYOR MU?

Kıymetli dostlar, Türkiye, özellikle son beş yıldır orman yangınlarıyla boğuşuyor. Ancak bu yangınlar, sadece doğal bir felaket olmanın ötesinde, toplumda derin bir kutuplaşmaya yol açtı. Bir yanda küresel iklim krizinin kaçınılmaz sonuçları olarak görülen bu yangınlar, diğer yanda ise komplo teorisyenlerinin söylemleriyle tartışmaya yol açıyor..
Türkiye’deki orman yangınları, her yıl “doğal felaket mi, yoksa sabotaj mı?” sorusunu yeniden gündeme getiriyor. İklim krizi ve artan sıcaklıklar yangın riskini yükseltse de, kasıtlı kundaklama iddiaları da kuvvetli. Özellikle imar ve rant peşinde koşanların ormanları hedef aldığına dair şüpheler, her yangınla birlikte büyüyor. Bu tartışma, yangınların ardındaki karmaşık nedenleri ve toplumsal güvensizliği yansıtıyor..
Yangınların söndürülememesi, kontrol altına alınamaması gibi durumlar, bu tartışmaları daha da alevlendiriyor. Anlamadığım kısım, yıl olmuş 2025 ve hala Türkiye’de yangın uçakları tartışması yapılıyor. Koskoca Türkiye’nin yangınları söndürebilecek ya da minimalize edebilecek alet ekipmanları yok mu? Buna bir çözüm bulunamıyor mu?
Yangınların artışında iklim krizinin rolü bilimsel verilerle destekleniyor. Artan sıcaklıklar, uzun süreli kuraklıklar ve değişen rüzgar rejimleri, orman yangınlarının hem sıklığını hem de şiddetini artırıyor. Bilim insanları, Paris İklim Anlaşması gibi uluslararası mutabakatların bu tehlikeleri azaltmaya yönelik adımlar olduğunu vurguluyor..
Ancak toplumun bir kesimi, bu yangınları çok daha geniş bir “Yeni Dünya Düzeni” planının parçası olarak görüyor. Bu iddialara göre, Paris Anlaşması’nın ardında tarımı ve hayvancılığı bitirerek insanlara yapay et ve böcek yedirmeyi hedefleyen küresel güçler var. Yangınların da bu dönüşümü hızlandırmak amacıyla çıkarıldığı veya kontrol altına alınmadığı öne sürülüyor. Merak ettiğim konu, bu teorisyenler, yalan söylüyorlarsa, halkı kin ve düşmanlığa sevk edecek söylemleri varsa, hükümet gerekeni yapsın! Ya öyle değilse..?
Türkiye, orman yangınları gerçeğiyle yüzleşmek ve bu durumu yönetmek zorunda. Bu, sadece yangınları söndürmekle değil, aynı zamanda yangınlara karşı sağlam ekipmanlar ve ekosistem inşa etmekle de mümkün..
Öncelikle, yangın riskini azaltmaya yönelik önleyici tedbirler artırılmalı, ormanlık alanların yapılaşmaya açılması engellenmeli ve halkın yangın bilinci yükseltilmeli. Yangın söndürme kapasitesinin güçlendirilmesi, modern teknolojik imkanların kullanılması ve uluslararası işbirliğinin artırılması da hayati önem taşıyor..
Öte yandan, iklim kriziyle mücadele ve sürdürülebilir tarım politikalarının geliştirilmesi, uzun vadede bu tür felaketlerin önüne geçmek için elzem.. Unutmayalım ki, bu ormanlar hepimizin ortak mirası ve onları korumak hepimizin sorumluluğu..