İÇ ANADOLU BÖLGESİ’NDE KURAKLIK

2021 yılı tarımsal üretim sezonuna tarımsal kuraklık ile birlikte girdik. Peki bu sürpriz bir gelişme mi, ya da doğal afet miydi, tabiki de HAYIR.

Bölgemizde iklim şartlarının sıcak ve yağışsız seyretmesinden dolayı hububat ekim alanlarında çıkışta sorunlar yaşanmış. Hava sıcaklıklarının artmasıyla ekim yapılan tarlalarda Nisan ayında beklenen yağışlarında yeterli olmayışından dolayı hububat ekim alanları susuzluktan kurumuş danışmanlığını yapmış olduğum çiftçilerde dahil olmak üzere pek çok üretici büyük zarara uğramış ekinleri kurumuş hayvan otlatmak zorunda kalmışlardır.

Kuraklıkla ilgili yapılan çalıştaylar toplantılar basılan lifletler broşürler daha sayamayacağımız pek çok çalışma harcanan emek ve masraflar neden sonuç vermiyor nerede zayıf halka, nerede hata yapıyoruz?

PUKÖ DÖNGÜSÜ: 1- Planla 2-Uygula 3-Kontrol et 4- Önlem al üzerinde düşünmek lazım.

Çiftçilerin ürünleri tarlada susuzluktan kurumuş üretici zarar etmiş bir yıllık emeği ziyan olmuş hububat alanlarında hayvan otlatmaya başlamış küçük üreticilerin başka bir gelir kaynağı olmadığı için sadece üzülerek ne yapacağım diye düşünürken, suçlu aramaya gerek yok sonuç ortada ÇİFTCİ MAĞDUR OLMUŞ ’tur.

2012 yılından beri kuraklık çalışan bir ziraat mühendisi olarak kuraklığın sadece suyun yönetimi olmadığını suçu sadece sulama birliklerine yüklemenin doğru olmadığını biliyorum. Bu bir takım çalışması herkes üzerine düşeni yapmaya gayret etmelidir. Öncelikle bireysel olarak başlamalı rol model olmalı toplumsal olarak devam etmeliyiz. Hepimiz sorumluluk almalı kim suçlu diye aramaktan ziyade ÇÖZÜME odaklanmalıyız. Öncelikle evimizde, işimizde tarlamızda suyu kullanırken hafızamıza Türkiye’nin kuraklık haritasını getirmeli elimizi vicdanımıza koyarak mübarek Kadir Gecesi’nde de tekrar hatırladığımız gibi ‘Her nefis ölümü tadacaktır’ düşüncesiyle yaşamalı üzerimize düşen görevimizi layıkıyla yapmalıyız. Bu dünya ya tüketmeye yok etmeye nefsi duygularımıza göre yaşamaya değil imtihana geldiğimizi unutmamalıyız.

Elimizde bulunan doğal varlıklarımızı koruyalım çocuklarımıza tertemiz bir ülke bırakmanın çarelerine odaklanalım günü kurtarmayı değil süreklilik sağlamaya çalışalım. Mesela bu güne doğaya katkı için bir fidan dikmekle başlayabiliriz. Sevgili kızımın anneler günü hediyesi olan fidan bağışı beni çok mutlu etmiştir. Burada paylaşmak diğer çocuklarımıza hatırlatmak isterim.

Sağlık dolu günler dileğimle