Yuhalamak yakışmadı

Konyaspor son derece kritik bir maçtan 3 puan alarak rahat bir nefes aldı. Dile kolay 8 aydır iç sahada maç kazanılamıyordu. Son olarak geçtiğimiz sezonun 19.haftasında Antalyaspor’u 2-0 ile geçen ekibimiz bu maçın ardından çıkılan 10 lig maçında 3 puanı bir arada görememişti. Bu kötü seri ister istemez takım üzerinde bir baskı oluşturamaya da başlamıştı aslında. Bir de geçtiğimiz hafta Göztepe karşısındaki kötü oyun ve alınan yenilgi nedeniyle çok özgüvenli çıkamadı sahaya Konyaspor. Ama rakibin derdi, sıkıntısı bizden çok daha fazlaydı. Bir ton transfere rağmen geride kalan 5 hafta onlar için tam bir kabus gibi geçmişti. Maça coşkulu bir başlangıç yapmamız halinde 3 puana çok daha kolay ulaşacağımızı düşünüyordum. Kötü de başlamadık. Ama 9.dakikada, maçın ardından günün adamı olacak Levan Shengelia’nin ters vuruşu bizi oldukça güç duruma soktu. Zaten bu golün ardından maç tek kaleye dönüverdi. Tamamen kendi ceza alanına gömülen Kayserispor karşısında pozisyon bulmakta zorlanan ekibimiz yine dış şutlarla etten duvarı aşmayı çalıştı. Tam bu anlarda kısıtlı sayıda pozisyon üreten Konyaspor’da Bajic’in topu ayağında sürekli ezmesi ve cılız görüntüsü tribünlerden karşılık bulmaya başladı. Yuhalama ve ıslıkla başlayan tepkiler artarak devam ederken zaten ligin başından beri ortada olmayan Bajic işte o anda tamamen bitti. Tepki o kadar büyüdü ki, Bajic’in her topla buluşmasında ıslık sesleriyle çınladı stadyum. Bajic’e gösterilen bu tepki sadece o oyuncuyu değil tüm takıma, hatta teknik heyete yansıdı. Allah’tan 45+’da beraberlik golü geldi de tepkiler dindi. Aykut Kocaman oyuncusunu tamamen kaybetmeme düşüncesiyle olsa gerek ikinci yarıya Bajic-Miya değişikliğiyle başladı. Miya’nın da katkısıyla ikinci yarıya fırtına gibi başlayan Konyaspor’un baskısı bir türlü sonuç vermeyince oyunun son 30 dakikasında ibre konuk ekibe döndü. Bu bölümde yenecek bir gol patlamaya hazır kitleyi yeniden harekete geçirir ve telafisi zor bir duruma girebilirdik. Son bölümde beklenen baskıyı oluşturamadık. Beraberliğe razı bir görüntü içine girmişken 90+4’te tüm maça bedel bir aksiyon yaşadık. Skubic ile Bilal arasındaki pozisyonda; ‘top kornere mi çıktı, auta mı?’ tartışmaları yaşanıyor sanıyorken, hakemin VAR Odasıyla temasa geçmesi heyecanımızı doruğa taşıdı. Tabi ki bu noktada Skubic’in çıldırmışçasına yaptığı itirazın etkili olduğunu da kabul edelim. Sonrasında verilen penaltı ve Jevtovic’in golü.. Özlemişiz bu sevinci yaşamayı.. Dışarıdan biraz abartılı bir sevinç gibi gözükse de 8 ay sonra gelen galibiyete de ancak bu kadar sevinilebilirdi. Futbol anlamında çok istenilen görüntüde olmadığımız doğru. Ama bu durumdayken bile ilk 6 haftayı 9 puanla geçmek önemli bir ayrıntı. Gelelim Bajic konusuna.. Öncelikle Bajic tanınmaz bir halde bunu kabul ediyorum. İsteksiz, hırsı kaybolmuş ve mutsuz görüntüsüyle şuan için 11’de olmayı hiç ama hiç hak etmiyor. Kadronun en değerli oyuncusu ve alternatifinin olmayışı nedeniyle de teknik heyet onu kazanmak için şans üzerine şans veriyor. Hatırlarsanız ilk geldiğinde de buna benzer bir görüntüdeydi. Daha sonra takımın gol yükünü sırtladı ve yakalanan başarılarda başrol oynadı. Konyaspor’a önemli bir kazanç getirerek İtalya’ya gittikten sonra ise o beklenen patlamayı yapamadı. Bajic’in sorununun psikolojik olduğunu düşünüyorum. Net bir şekilde özgüven problemi yaşıyor. Taraftar tepki göstermesin demiyorum. Homurdanmalar-mırıldanmalar olur da ama daha maçın 30.dakikasında oyuncunun her ayağına top gelişinde yuhalamalar-ıslıklamalar nedir yahu? Bu yapılanın ne Konyaspor’a ne de oyuncuya faydası olur. Geçtiğimiz sezon boş kale yerine topu dışarı atan ve eski takımını düşmekten kurtaran Jahovic’e bile sahip çıkan Konyaspor taraftarı neden Bajic’e bu kadar sabırsız davranıyor. Futbolcunun formsuzluğu eleştirilebilir ama Bajic’in aidiyet duygusu sorgulanmamalı. Bakınız geçen sezona.. Konya’daki maçta Başakşehir formasıyla attığı gole sevinmeyecek kadar Konyaspor’u seven ve taraftarına saygı duyan bir futbolcuya ilk düştüğü anda vurmak bize yakışmadı. İki kuruşun hesabını yapar hale geldiğimiz ve forvetimizin olmadığı şu dönemde biraz daha aklıselim davranmakta fayda var.