Türkler geri döndü!

Son dönemlerin gündemden düşmeyen en önemli konusu, ülkemizin Doğu Akdeniz’de üst üste yaptığı hamleler... Doğu Akdeniz'de yer altı kaynaklarına yönelik yaptığımız araştırma ve sondaj çalışmalarının yanı sıra uluslararası platformlardaki masalarda da kararlı duruşumuz birçok kesimi inanılmaz ötesi rahatsız ederken bir gerçeğin daha bilincine ulaşmış oldular. Mesela Fransa en çok rahatsız olan ülkelerden birisi olarak göze çarparken, maşası Yunanistan’ın klavye delikanlılığı da komiklik ötesine geçmiyor. Fransa, satacağı savaş uçağı hatırına Yunanistan’ı gazlamaya devam ederken sömürgecilik tarafını da artırarak uygulamaya koymuş oluyor. Fransa, kendi iç siyasi malzemesi olarak kullandığı donelerin yanında, Türkiye’nin yaptığı hamlelerden duyduğu rahatsızlıkları da aşikâr ediyor. Mesela Fransız haber sitesi Aleteia’nın, önceki gün Türkiye'nin Osmanlı zamanındaki Akdeniz emellerini yenileyerek güç göstergesinde bulunduğunu yazması ve bunu çarpıcı “Türkler geri döndü” başlığı ile duyurması olayı özetlemeye yetiyor. Türkiye'nin gücünü öven haber sitesi La Turquie est de retour’un kullandığı cümleler "Türkler geri döndü" manşeti ile "Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu'nun Akdeniz emellerini yenileyerek, Avrupa ülkelerinin zayıflıklarına zıt bir kararlılık ve güç göstermektedir" şeklinde oldu. Fransa’da yaşayan arkadaşlarımla da yaptığım görüşmelerde daha önce Türkiye haberlerine çok fazla rastlamazken artık tüm gazetelerde ve haber sitelerinde büyük manşetlerle Türkiye haberlerinin yer aldığını ifade ettiler. Bunun nedenini ise Fransa hükümetinin Doğu Akdeniz meselesini kendi siyasi geleceği adına kullanması olarak yorumluyorlar. Bu tür çalışmalar artık her geçen gün artacak, çünkü artık karşılarında el pençe divan duran Türkiye değil, kendi aldığı kararları tüm gücüyle uygulayan ve bundan geri durmayan bir Türkiye var. ******* Şimdi geleyim "iyi günde kötü günde komşu, komşu" diye adlandırdığımız bozmaların son yaptıklarına… Hani Fransa haber sitesinin attığı manşet vardı ya ‘Türkler geri geliyor’ diye işte o manşet, sözünün ruhu Yunanlara iyi dokunmuş ki olayı artık terbiyesizliğe çıkartmış duruma gelmişler. Daha yakın tarihe kadar borç para almak için Avrupa metrolarının çıkışlarına mendil açarcasına yalvaran bu sözüm ona ‘komşu’ bugünlerde yardakçısı Fransa’nın gazıyla ve ‘demokrasi’ kisvesiyle ürümeye başlamış. Aslında bizde bir söz vardır ‘İt ürür kervan yürür’ diye, ancak bu söz böylesi uluslararası siyasette çokta geçerli olmuyor. O itin ağzına gemi vurmak da gerekiyor. Aksi takdirde, salyasını akıta akıta dolanmaya devam edecek. Geçtiğimiz hafta Türkiye’ye karşı ırkçı çizgide olan ‘Dimokratia’ gazetesinin attığı manşetin tepkileri ve kınamaları en üst düzeyde devam ederken gazetenin kime hizmet ettiği de gelen bilgiler doğrultusunda ortaya çıkıyor. Tam Türk düşmanı olan sözde gazetenin yazar kadrosunda terörist elebaşı Öcalan’ın Yunanistan’a kaçmasına yardım eden ajan ile, Öcalan’ın Yunan avukatının bulunması olayın iç yüzünü de göstermiş oluyor. Hani dedim ya ‘İt ürür kervan yürür’ diye, bunların itliği sopanın görünmesine kadar, sopa gösterdiğin an kuyruklarını kıstırıp kaçacak köşe bucak arayacakları da net. Bunlar öyle kınamayla, bilmem neyle susacak itler değil, hizmet ettikleri kapı kemik attıkça havlamaya devam edecek. Ancak şunu bilinmesi gerekiyor ki "İt havlamasıyla kurt ürkmeyeceği gibi" oturdukları yerden çakallık yapanların hükmünün de kurdun ayağa kalkmasıyla bitecektir. Kalın sağlıcakla…