ŞİŞMİŞ EGOLAR

Yıllar önce merhum Ali Şeriati'nin İnsanın Dört Zindanı  isimli eserini okuduğumda aklımda kalan bir bölümü bugün tam yerine denk geldi  kabilinden paylaşmak istiyorum. Merhum Şeriati, “benlik zindanı”ndan kurtulmak için yapılması gereken şeyin başkalarını düşünmek olduğunu söyler. Kadim kültürümüzdeki “diğergamlık” duygusu. Bu öylesine önemli bir duygudur ki, yokluğunda benlik zindanından kurtuluş mümkün değildir. Yaşadığımız zaman diliminde  toplumumuzun çok hızlı bir değişim süreci içinde olduğunu gözlemliyoruz. Değişim doğası gereği eski ve yeni ekseni üzerinde seyrediyor. Eski gidiyor ve yeni geliyor. Bu gidiş geliş o kadar hızlı yaşanıyor ki, birey ve toplum ciddi hazım sorunlarına maruz kalabiliyor. Bireyi öne çıkaran ve kaçınılmaz olarak “ego”ları şişiren bir değişim düşüncesinden yeryüzünde mutlu bir hayat üretmesi beklenemez diye düşünüyorum. Ben yaşamakta olduğumuz pek çok toplumsal sorunun şişmiş egolar ve empati duygusunun yok olmasına bağlı olduğunu gözlemliyorum Kozmik âlemde insan dışındaki varlıklara baktığımızda varlıklarının başka bir varlık için olduğunu tespit edebiliyoruz. Bu bir anlamda irade sahibi varlık olarak insan için ilginç ve ibretlik bir durumdur. İnsan varlığını başka varlıklar için adayabilirse kozmik alemle uyumlu ve mutlu bir hayat yaşayacaktır. Biz olmadan ben'in güvenliği yoktur. Mutluluğu yoktur. Diğergam olmadan yani başkalarını da düşünmeden biz olamayız. Bu durumda küresel mutsuzluk kaçınılmazdır. Elbette ben'liği tamamen yok saymak değil muradımız. Diğergam olmak için de benlik sahibi olmak gerekir. Zemmedilen benlik duygusu değil bencilliktir. GÜLER MİSİN AĞLAR MISIN İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) düzenlediği "Kanal İstanbul" toplantısında sunum yapan Prof. Dr. Cemal Saydam, "Denizdeki Sülfür Dioksit açığa çıkar. 10 kişiden üçü kısır kalır" diyerek seviyeyi belden aşağı taşıdı. CHP Milletvekili Ali Şeker de, "Kanal, İstanbul'un erkeklerini kimyasal olarak hadım edecek." dedi.