Eğitimde Yeni Bir Sayfa

Tam bir yıl önce ilk defa gazetemizin bana ayırdığı köşeyi kendimce doldurmaya çalıştım. Yeri geldi tarihsel olayları anlattık yeri geldi eğitime değindik, yeri geldi ülkemizin içinde bulunduğu kaotik durumlardan bahsettik. Siz değerli okurlarımdan güzel şeyler duymak beni oldukça sevindirdi. Bunun dışında “Sözde Ermeni Soykırımı” ile ilgili yazdığım köşe yazıları, ülkemiz içerisinde faaliyette bulunan bir takım soykırımcı iftiracıların zoruna gitti. Ne diyeyim sevindim, gururlandım. Demek ki doğru yerlere temas etmiş, taşı gediğine oturmuşuz dedim. Şimdi tekrar heyecanlı bir şekilde yazılarımı yazmaya devam ediyorum. İlk günkü aşk ve enerji ile. Ülkemizin en önemli problemi ne diye sorulsa şüphesiz birçok faaliyet alanındaki aksamalar söylenir, çizilir, karalanır. Fakat bir yara haline gelen eğitimin önemi yadsınamaz bir gerçek halindedir. Bir eğitimci olarak bu yaranın kangren haline gelmemesi adına, eğitim camiasında küçük bir paydaş dahi olsam doğru bildiklerimi söylemekle yükümlüyüm. Bugüne kadar farklı kurumlarda, farklı öğrencileri farklı yapıları görme fırsatı yaşadım. Sistemin bozukluğu ile ilgili belli başlı çözüm doneleri oluştuğuna kanaat getirdiğimi düşünmekteyim. Öncelikle eğitimin en üst koltuğunda oturan Sayın Bakanımız, Ziya Selçuk Hocamız göreve geldiğinden beri, hepimizde bir heyecan oluştu. Gerek pozitif bir bakış açısı, gerek öğretmenlere değer vermesiyle herkesin zihnine yeni bir bakış açısı getirmeye çalıştı. 2023 Eğitim Vizyonu Belgesiyle önümüze konulan daha modern bir eğitim anlayışı kuşkusuz eğitim çevrelerinde sevinç ile karşılandı. Tabii bunları dinlemek, okumak güzel şeyler lakin bu işin mutfağına indiğimizde, leziz bir ürün ortaya çıkarma marifetini öğretmenlerden de görmek gerekiyor. Gördüğüm tablo da yer yer kendi meslektaşlarımın sıkılmış, bıkmış, yeniliklere kapalı olduklarını görmek oldukça üzücü bir tabloydu. Özellikle bulunduğumuz güzel ilimiz Konya’nın eski ve köklü kurumlarında faaliyette bulunan bir takım idarecilerin bu eskimiş zihniyetin ürünleri olması çok can sıkıcı bir durum olsa gerek. Eğitim temelinde Allah rızası kavramı ve belli başlı düsturlarla yetişmiş bireylerin olmasını temel eden kişilerin aslında bu kavramları ne kadarda boşalttığını görmekteyiz. Ne diyelim yeniliklere karşı duranların, kendilerini geliştiremeyen ve hedeflerinden sapan eğitimcilerin 2023 Eğitim Vizyonunda ve gelecek dönemlerdeki anlayışta ayakta kalabilmesi mucize olsa gerek. Bunun dışında bu işi gerçek anlamda yapmaya çalışan ve yapan kurumlarında olması insanı umutlu kılıyor. Dünyada hiçbir şey bir çocuğun düzgün eğitilmesinden daha önemli değil. Belki okurlar da, kendilerini bu yoldan biran önce uzaklaştırarak gerçekten eğitimin kutsal vazifesini omuzlarına yük ederler. Eğitim, öğretim kavramları o kadar kutsaldır ki, içinde vicdan, sorumluluk, hakkaniyet bulunur. Aynı zaman da içinde bulunduğumuz zamanın, çocuklarımızın, kendi milli değerleriyle eğitilmesi, onlarla pişip ileride bu aziz vatanın sadık bekçileri olması bizlerin en kutsal görevidir. Bu işler üzülerek söylemeyelim ki kendi milli marşını farklı dillerle anlatmaya benzemez. Tarihe hesap verirsiniz altından kalkamazsınız. Yeni Eğitim-öğretim sezonumuzun hayırlara vesile olmasını diler, eğitimcilere ve öğrencilerimize başarılar dilerim. Bu şehir, bir ay-yıldızdır, ay-yıldız ise güzel çocuklarımızdır.