Cefasız sefa, zahmetsiz rahmet olmaz

Özellikle sıkıntılı anlarımızda dillendiririz “zahmetsiz rahmetin olmayacağını” veya “cefasız sefanın sürülemeyeceğini” ancak, kaçımız bu gerçeğe itibar edebiliyoruz. Ya da hangimiz, bu düşünce ile hareket edip hayatımızı buna göre idame ettirebiliyoruz. Kelime olarak baktığımız da hem RAHMET-ZAHMET hem de SEFA-CEFA arasında ilk harflerin farklılığını görüyoruz. Hatta eskiler, rahmetle zahmet arasında tek bir nokta farkı olduğunu söylemişler. Bunun ötesine baktığımızda, 'RAHMET-ZAHMET' in Kur'ân yazısıyla yazımının aynı olduğu biliniyor. Ancak baştaki harfe nokta konulduğunda 'zahmet' oluyor, konulmadığında ise 'rahmet' oluyor. Detaylara bakıldığınızda bu deyimin, rahmete giden yolun, zahmete katlanmaktan geçtiğini anlatmak için söylendiğini düşünüyorsunuz. Ama tabii ki bu noktanın düşünüldüğü gibi küçük bir noktadan ibaret olmadığını da unutmayalım. Belki o noktayı, işin 'püf noktası', 'can alıcı yanı' olarak görmek gerekiyor. Hz. Ali, "İlmin hepsi bir nokta idi, onu bilgisiz insanlar çoğalttılar" sözü de buna işaret etmiş olabilir. Dedim ya, işin detayına indiğinizde birçok mana ve anlam çıkarabiliyorsunuz. Benim burada anlatmak istediğim, günlük yaşantımızda bu kelimenin uygulanıp idrak edilmesidir. Mesela korona tedbirleri kapsamında alınması gereken önlemler cefa veya zahmet gibi görünüyor, yok efendim "Maske nefesimi daraltıyor", yok efendim "Sosyal mesafe aramızdaki diyaloğu engelliyor" vs. vs. gibi. Bakın burada bile, zahmetten cefadan yola çıkılıyor, neden ? Çünkü bu önlemlerin sonucunda sefa sürmek adına. Bu ifadeyi iş hayatımızdan evlilik hayatına, bir işi başarmak için çıkılan yoldan eğitim hayatına kadar, her aşamada bilerek veya bilmeyerek yaşıyoruz aslında. Mesela bir işletme açıyorsunuz, açtıktan belirli bir süre sonra istediğiniz aşamaya gelebiliyor. Veya öğrencisiniz, iyi bir üniversite için çok çalışmadığınız veya zahmet cefa çekmediğiniz zaman hedefinize ulaşamıyorsunuz. Hayatın her anına yorumlanabilecek bir durum sonuçta bu. Çünkü, genel anlamda insan emek sarf ederken sıkıntı çeker. Emeğinin karşılığını aldığında ve kazandığını tüketirken keyif ve mutluluk duyar. Çoğu kişinin uzaktan gıpta ile izlediği nice mutlulukların gerisinde ıstırap, alın teri ve ödenmiş bir bedel vardır. Onun için hayatımızda, önümüze çıkan engellerden tutun, problem gibi görünen nedenlere kadar, mücadeleyi bırakmamak gerekiyor. Genel adıyla imtihan olarak yorumladığımız zahmetin, cefanın bizlere kazandırdığını iyi idrak etmemiz gerekiyor. Vatani görevimi yaptığım taburda eğitim alanında görüp okuduğum ve hiçbir zamanda unutmayacağım söz de bunu tasdikliyor adeta, o söz şu “Eğitimde ter dökmeyen savaşta kan döker” Ben tekrar yeniliyorum şu süreçte vereceğimiz mücadelenin önemini, rakamların arttığı ve yakınlarımızı kaybetmeye devam ettiğimiz şu günlerde, zahmete katlanıp cefayı çekelim. Zor gibi görünen, ancak çok basit olan tedbirlere uyarak sonunda sefayı hep birlikte sürelim. Zahmetimiz rahmet, cefamız sefa olması duasıyla kalın sağlıcakla…