■ İsyanınız nefsinize, itaatiniz Rabbinize olsun.
■ Nefsine dizgin vur ve bin, aksi halde o sana yüklenir. (Abdulkadir Geylani)
***
Nefis ya da Nefs Arapça kökenlidir, sözlükte ruh, bir şeyin kendisi, akıl, insan bedeni, ceset, kan, azamet, arzu ve kötü istekler anlamlarına gelmektedir. Tasavvuf olarak da, “kendisinde iradi hareket, his ve hayat kuvveti bulunan latif buharlı bir cevherdir.” şeklinde tanımlanır.
Kötülüğü emreden anlamında algılandığında Yüce Yaradan tarafından üflenen ve “ruh-ı Rahmani”, “ilahi ben” olarak kullanılır.
—
İslam dininde Nefs temizliği işlemi “ Nefsi Teşkiye” süreci olarak adlandırılmakta ve yedi aşamada gerçekleştirilmektedir. Bunlar sırayla;
Nefsi Emmare, Nefsi Lavvame, Nefsi Mülhime, Nefsi Mutmaine, Nefsi Radiyye, Nefsi Marziyye Nefsi Kâmile. Aşamalar sonlanırsa tasavvufta
nefs afetlerin çoğundan temizlenmiş olmaktadır.
—
■ Nefse uyan Hak’ka uymuş değildir.
(Pir Sultan Abdal)
İslam Bilgeleri diyor ki;
■ İnsanın en büyük düşmanı nefsidir. Nefsi ise kötü arkadaş ve şeytan izler. Kötü arkadaş ve şeytan nefsi etkileyerek insana zarar vermeye çalışırlar. Onun için nefsin, taşkın olmaktan temizlenmesi gerekir. Çünkü nefs, kâfirdir, sürekli Allahü teâlâya isyan etmek ister. Şeytan, verdiği vesveseye insanın uymadığını görünce, undan vazgeçer, başka bir vesvese verir.
—
■ Nefs, durgun su gibidir… Dıştan bakılınca paktır. Ama biraz karıştırılınca bulanır ve altındaki kirler üste çıkar. İşte nefs böyledir.
(El Harraz)
—
Bilginler, şeytanı köpeğe benzetmişlerdir;
“ Kovalanınca kaçar ise de, başka taraftan yine gelir. Nefs-i emmare kaplan gibidir, saldırması ancak öldürmekle biter. Nefsimiz de ölünceye kadar yakamızı bırakmaz. Bunun için nefsi tanımak ve zararlarından korunmak gerekir.”
Nefsi her zaman aşağılamak gerekir;
■ Nefsini zelil eden, dinini aziz etmiş, nefsini aziz eden de dinini aşağılamış olur (Hadis)
—
Kalbi, nefsin elinden kurtarmak için, nefsi ezmek, kalbi güçlendirmek gerekir. Bu da,
Hz. Peygambere uymakla olur. Kalbini, nefsinin pençesinden kurtaran evliyanın Resulullahın vârisi, Allah’ın sevgili kulu olduğunu anlar…
—
■ Kendine galip gelen, bütün âlemi hükmü altına alır. (Nizami)
—
Hz. Cüneyd-i Bağdadi orduyla sefere katılır.
Kumandan ona değerli armağanlar gönderir.
Hz. Bağdadi de onları gazilere dağıtır!
Ertesi gün, “Niçin onları kabul ettim” diye kendi kendini kınamaya başlar. Bu sıkıntı ile uyuduğunda, rüyasında, Cennette çok süslü köşkler görür ve sorar;
“Bunlar kimin? “
Yanıt gelir;
“ Gazilere mal ile yardım edenlerin”
Yeniden sorar
“Bana da bir şey var mı?”
En güzel ve büyük köşkü gösterip derler ki;
“İşte bu senindir! “
Bir kez daha sorar;
“Onlardan üstün tutulmamın ve en iyisinin bana verilmesinin nedeni nedir?”
Yanıt verilir;
“Onlar mallarını sevap bekleyerek verdiler. Verilen saraylar, ona göredir. Sen ise, o malı kabul etmekle yanlış bir iş yapmaktan korkarak, nefsini hesaba çekerek dağıttın. İbadetlerinde, iyilik ve hayır hasenatında nefsini devre dışı bırakıp ona pay vermeyenin, onu azarlayıp hesaba çekenin mükafatı da elbette farklı olur!”
—
■ Nefs, denemekle hangi mertebede olduğunu belli eder. (El-Harraz)
—
Kur’an – ı Kerim’de üç yüze yakın yerde
“ nefs ” sözcü geçer. Bunlar, kelâm, fıkıh ve tefsir bilginleri tarafından değişik anlamlarda kullanılmış; bu arada da ruh, can, kalp, ceset, benlik, bir şeyin gerçeği, özü ve bütünü gibi yirmiyi aşkın niteleme yapılmıştır
Nefs sözcüğü sufiler arasında makamlara göre, farklı anlamlarda vurgulanmış genelde tasavvuf dilinde iki anlam öne çıkmıştır;
Hayvani nefs ve insani nefs’tir.
Birincisi: “Bir şeyin özü, zatı, kendisi”
İkincisi: “Rabbin emrinden olan insanî ruh, manevi sıfat”
—
■ Kişinin kendi nefsine göstereceği saygı, saygıların en büyüğüdür. (Beydeba)
■ İnsan nefsini feda etmekle insan olur.
(Maugham)
Mevlid Kandili Konya’da bir başka geçiyor
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.