Diyetisyen Demiralay, bayram öncesi yağ tüketiminin azaltılması önemine dikkat çekerek, “Bayramda bol yağlı yiyecekler ve etlerin tüketim olasılığı fazla olacağından, önceden önlem alınmalıdır. Öğünler çeşit bakımından zengin olabilir. Lifli gıdalar tüketilmeye özen gösterilmelidir. Alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Öğün atlanılmamalıdır.” diyerek önerilerini sıraladı. Etlerin sindiriminin zor olduğunu özellikle de yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açacağının altını çizen Demiralay, “Etlerin pişirilmesinde haşlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır. Çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli “kanserojen maddelerin” oluşumuna neden olabileceği için tercih edilmemelidir. Etlerin tek başına değil de sebzelerle birlikte pişirilmesi veya tüketilmesi, besin çeşitliliğinin sağlanması açısından sağlıklı bir yöntemdir. Etle yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli ve ilave yağ eklenmemelidir. Özellikle kuyruk yağı veya tereyağının et yemeklerinde kullanılmasından kaçınılmalıdır.
Etler ızgarada pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak ve “kömürleşme” sağlamayacak şekilde ayarlanmalı.” diyerek pişirme önerilerinde bulundu. Demiralay, kurban etlerinin pişirilmesinde yüksek ısı değerlerinin tercih edilmemesi gerektiğine vurgu yaparak, “Yüksek ateş yüzeydeki proteinleri birdenbire katılaştırır ve ısı etin iç kısmına ulaşamaz. Etlerin iç sıcaklığı en az 75 ºC olmalıdır. Çok yüksek ısı, etin dış yüzeyinin yanmasına ve su kaybının fazla olmasına yol açarak besin öğesi kaybını artırır. Etler kesinlikle çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmemeli, bazı zoonoz hastalıkların çiğ veya az pişmiş etlerin yenmesiyle bulaştığı akıldan çıkarılmamalıdır”dedi. Kesilen etlerin korunması ve saklanması insan sağlığı açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Demiralay, “ Kurban etleri, büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kâğıda sarılmalı ve buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta -2 derecede birkaç hafta, -18 derece derin dondurucuda ise daha uzun süreyle saklanabilir.” Uyarısında bulundu. Etlerin kolaylıkla bozulabilen potansiyel riskli besinler olduğunun altını çizen Demiralay, “ Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözünmesi bazı “mikroorganizmalar” için üreme ortamı oluşturur ve bu da sağlığımızı tehdit eder. Çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır. Etler oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde değil, yine buzdolabının alt bölmesinde çözünmesi sağlanmalıdır. Derin dondurucuda saklanan etin buzdolabının sebzelik kısmının üstüne konularak çözünmesi beklenebilir. Etin çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan kalorifer, soba üzerinde çözünme, oda sıcaklığında bekletme gibi yöntemler, insan sağlığı açısından tehlikeli sonuçları da beraberinde getirmektedir. Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapılmamalıdır.” Önerisinde bulundu.
Kaynak: yenimeram.com.tr (Şerife KAYA)
Çocuklardaki alerji nezle ile karıştırılıyor