Konya AÇIK 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Konya İMO Başkanı Süleyman Kamil Akın: “Kanunu var uygulayanı yok”

Konya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Süleyman Kamil Akın, Konya’daki inşaat sektörünü ve sektördeki gelişmeleri Yeni Meram’a anlattı.

Başkan Akın, Konya’daki inşaat kalitesinden arz talep meselesine, inşaat mühendislerinin sorunlarından, kentsel dönüşüme kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Başkan Akın’ın değerlendirmeleri;

Konya’daki inşaat kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Konya’ da yapım tekniklerine bakınca çok kötü değiliz ama çok iyi durumda da değiliz. Binaları süsleyeceğiz derken, bazen birçok şeyde hata yapıyoruz. Bir sürü ölü alanlar çıkarıyoruz. Biz ortaya bir ürün sunuyoruz ama bu ürün için geri beslemeyi yapıyor muyuz yapamıyor muyuz? Ben yüksek lisans dersinde anlatıyorum, ‘Hangi firma yaptığı inşaat işinden sonra bizim yapımızda neleri beğendiniz, neleri beğenmediniz’ diye bir anket yapıyor. Tabi bu kendine güvenle alakalı bir şey. Doğru işi doğru zamanda, doğru şekilde ve doğru yapım tekniğiyle yapmak bizim için bir zorunluluk. Tabi burada mühendislik hizmeti alınamaması ve yeterince istifade edilememesi de ayrı bir handikap olarak karşımıza çıkıyor. Bu iş bir tecrübe ve usta- çırak ilişkisi. Hem tasarım, hem yapım. Bunları doğru planladığınızda maliyette en az yüzde 30 avantajınız ve satış fiyatında yüzde 30 artınız söz konusu ama bunların hiçbirini biz göz önüne almıyoruz. Bilimsel ve teknik anlamda maalesef toplum olarak yetersiziz.

Konya’da inşaatın arz talep durumu?

Eskiden dengelenirdi çünkü satılıyordu. İnsanlar bir yatırım olarak görüyordu.Herkes inşaat işine girince arz olayı biraz fazla olmaya başladı. Faiz oranlarının bu kadar yüksek olması insanları konut almak yerine paralarını finans sektörüne yatırmalarına sebep oldu. Bu da piyasayı kilitledi. Bugün kiralık bir ev bulamıyorsunuz. Demek ki ortada bir yanlışlık var. Konut ihtiyacı Konya’da nüfus arttığı müddetçe bitmeyecek. Konut ihtiyacı devam ettiği müddetçe sosyal faaliyet alanlarına ihtiyaç var. Bitecek bir sektör değil ama kendi elimizle bir talep fazlası oluşturduk. O talepte aslında ihtiyaç olmasına rağmen ortadan kaldırılamadı. Şunu söylemek istiyorum: TOKİ Ardıçlı’ya bin 500 tane konut yapıyor. Aynı fiyatlara Karatay bölgesinde hazır konutlar var. Aslında burada yapılması gereken şey, vatandaşı bitmiş konutlara yönlendirerek TOKİ tarzında bu konutları değerlendirmek, elde olanı eritmekti. Böylece piyasadaki daralmışlığı da ortan kaldırmış olacaktık. Piyasaya para girecekti.

İnşaatçılık mesleği inşaatçılar dışında herkes tarafından yapılıyor. Bu imalatlar sizce ne kadar sağlıklıdır, tekniğine uygun yapılıyor mudur?

İnşa işi özel bir iştir. Herkes bu işin içinde olduğu için kontrol etme şansımız olmuyor. Yapı denetim firmalarını devreye soktuk. Yapı denetim firmaları da yüksek kırımlarla yaptılar bu işi. Onlarda yeterince denetlediler mi denetlemediler mi, o konuda koskocaman bir soru işareti var. Her basamağı çok önemlidir bunun. Doğru kararı, doğru çözüm tekniğini, doğru malzemeyi ve doğru imalat prosedürünü kullanarak yapmamız gereken işleri maalesef usta marifetine bırakıyoruz. Aslında çok disiplinli yapılması gereken işi biz başıbozuk hale getiriyoruz. Bu konuda maalesef devletin zafiyeti var. Her yapıya şantiye şefi atanıyor ama inşaatçı olmayan şef atanıyor. Bununla ilgili bakanlık bir karar vermiş; işin niteliği ile ilgili şantiye şefinin atanması ama kanunlar çelişiyor birbiriyle.

Her üniversitede inşaat mühendisliği bölümünün açılmasını doğru buluyor musunuz?

Hayır. Bugün birçok üniversitenin birçok yerinde aynı dönemde 4 tane inşaat mühendisliği sınıfı var bu sağlıklı bir durum değil. Kontenjanlar şişiyor. Acilen teknoloji fakültelerinin mühendis yetiştirmesi bırakılmalı. En yakın mühendislik fakültesiyle birleştirmelisiniz. Birçok üniversitede var bana göre kapatılması lazım. Üniversite ayırmak da çok sağlıklı bir durum değil. Mesela Selçuk Üniversitesi’ni ayırdılar. Selçuk Üniversitesi’nin de Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin de belirli alanlarda profesyonel hale gelmesi lazım. Bizim bir kere 12 senelik eğitimi sorgulamamız lazım. Bu aslında bir dayatma. Mantar gibi her yere her bölüm açmamalıyız. Biz doğru yerde, doğru şeklide, doğru insanı yetiştirmekle mükellefiz. Bugün 150 bin inşaat mühendisi var, her sene 10 bin ekleniyor…

İnşaat yapımlarıyla ilgili olarak yeni bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç var mıdır? Bu konuda hükümetten beklentileriniz nelerdir?

Müteahhitlik kanununu değiştirdik ama bunun hala yetersiz yönleri var. Bu iş teknik elemanların çok daha fazla işin içinde olmasını sağlayacak şekle evrilmeli. Zorunluluklar var ama çok daha zorunlu hale getirilmeli.

İnşaat maliyetlerinde artışlar var mıdır, varsa bunu tüketiciye yansıtabiliyor musunuz?

İnşaat maliyetindeki artışlar şu anda tüketiciye yansımış değil. İnşaat yapımında harcadığımız kalemler bellidir. Bir, iş gücü harcıyoruz. İki, malzeme harcıyoruz. Üçüncü ise arsa payı. Herkes sektöre girince arsa payları uçtu. Otomatik olarak konut fiyatları erişilebilir olmaktan öteye geçti. Bunun önüne geçilebilmesi için sektöre çekidüzen verilmesi lazım ve arsa maliyetlerinin düşürülmesi lazım. Bununla ilgili olarak belediyelere de önemli bir görev düşüyor. Kentsel dönüşüm kanunu var. Bu kanunun ilgili yetkilerini hem bakanlık hem belediyeler kullanmakta imtina ediyor. En azından belediyelerin resen tespit yetkisini kullanması gerekiyor. Bu yetkiyi kullanmaktan neden imtina ediyoruz? Kullanılmayacaksa neden bu kanun konuldu?

Konya’daki kentsel dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Parsel bazındaki kentsel dönüşümlerde belediyeler elini taşın altına koymalı. İkincisi Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edilen yerler var. Riskli alan olması için bina stoğunun çok kötü olması da önemli değil. Bir yangın çıksa itfaiye giremiyor. Burası riskli alandır. Gecekondu yok Konya’da ama herkes kendi arazisi üzerine yapmış evini, kaçak yapılaşma var. Bu kaçak yapıların önüne geçmemiz lazım. İmar barışı getirildi bu sefer de. İmar barışına başvurmuş yüksek katlı yapılardan başlamak üzere her yapının kontrol edilmesi lazım. Tüm yapılara aslında etiket yapıştırılması lazım. Asansörlerde nasıl etiketleme sistemi varsa binalarda da olmalı. Her yapı etiketlenmeli insanlar nasıl konut alacaklarını bilmeli. Çok sık imar planlarımız değişiyor. Yüz yıllık imar planı belli olacak. Yüz yıllık imar planına da kimsenin dokunma yetkisi olmayacak. Bir sürü hazine arazisi var. Belediyeler ‘arsa satışından gelir elde ediyoruz’ diye imar değişikliği yapıyorlar, yapmamalılar. Gerekli meslek odalarından fikir alınarak bir imar planı hazırlanmalı. Bu imar planı belediyelerin anayasası olmalı. 50-100 sene boyunca değişmemeli.

Merkez ilçeleri göz önüne aldığımızda en başarı kentsel dönüşüm nerede yapıldı sizce?

Karatay Belediyesi. İlk başta kooperatiflerle, sonra özel sektörle Karatay bölgesinde bir değişim yaşandı, iyi bir değişim oldu. Karatay’ın bazı açmazları vardı, diğer bölgeler kadar şanslı değildi. Sıkıntılı mahalleler ve civarları vardı, ortadan kalktı. Bir de çok göç alan bir bölgeydi ve çok başarılı olundu. Şimdi özel sektör yatırım yapıyor Karatay’a. Selçuklu’nun zaten öyle bir sıkıntısı yoktu. Meram’da bir turizm hattının oluşturulması çok doğru bir adım oldu. Şükran Mahallesi’nin düzenlemesi doğru bir adımdı.

Sektörün genel sıkıntıları nelerdir ve önerileriniz nelerdir?

Bir, her yere bir inşaat mühendisliği bölümü açmayalım. Kontenjan sınırlandırması yapmamız lazım. İhtiyaca göre insan yetiştirilmeli. İnşa işini, bu işin eğitimini almış insanların gözetiminde, denetiminde ve müşavirliğinde yapılması lazım. Kafasına esen adam iki gün sonra müteahhitlik yapmamalı. Niteliksiz mühendisler yetişmeye başladı. Planlamayı da doğru yapmamız lazım. Bir planlama yapılıp ona göre ruhsatlandırılması lazım. Kanunun sağladığı yetkileri uygulamamız lazım. Her yatırımı ince eleyip sık dokumamız lazım.

Peki son olarak, belediyelerden ve merkez hükümetten beklentileriniz nelerdir?

Belediyelerimizden pozitif ayrımcılık bekliyoruz. Konya’da birçok proje yapılıyor. Bu projelerin çoğunu il dışındaki firmalar alıyor. Bu tür projeleri Konya’daki mühendis arkadaşların da yapabileceğini bilmelerini istiyorum. Bu konuda pozitif ayrımcılık istiyoruz. Konya’nın mühendis kabiliyeti, ihtiyaçların çok daha fazlasına cevap verebilecek nitelikte. Kentsel dönüşümle ilgili çıkan engelleri, ellerini taşın altına koyarak çözmelerini istiyoruz. Çünkü kentsel dönüşümle hem bir istihdam yaratmış olacağız, hem dönüşümü sağlamış olacağız, hem de belediye hizmetleri daha ulaşılabilir hale gelecek. Konya’da tüm belediyelerin ihtiyaçları belirlenerek hizmetlerin eşgüdüm halinde ve tüm şehre eşit şekilde dağıtılmasını istiyoruz. Her yatırımı bir belediyesinin içinde yapmayalım diğerlerine de dağıtalım. Bu hem ulaşım işini kolaylaştıracak hem de o bölgenin cazibesini artıracak. Mühendis fikrine önem vermelerini istiyorum. Merkezi hükümetin de planlamayı doğru yapması gerekiyor. Şu anda Konya’nın iki tane bakanı var. Bu büyük bir fırsat. Belediyeler bu fırsatı değerlendirmeli.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

60 bin kişi Türkiye sınırına yığıldı

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0