Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Eğitimci-Yazar Burak Yilmaz, Batının tanımlamış olduğu Z Kuşağı tabirini kabul etmediğini ifade ederek, “Bence insanların bir tane kuşağı vardır o da; Okuyanlar ve Okumayanlar. Ben genç kadrolardan istifade etmek istediğimde, 16 yaşındaki gençlerden dahi yardım almak istediğimde, pek çok yetişmişten daha faydalı ve etkin olduğunu görüyorum. Bizim tecrübelerimizi aktaracağımız bireysel gruplar oluşturup, onlara bizim tecrübelerimizi aktardığımız inşalar oluşturmamız lazım” dedi. Kültüre dijital platformdan ulaşmanın mümkün olmadığının altını çizen Yilmaz, “Anadolu halkı dokunmadan, muhabbet kurmadan asla duygularını yeşertip sizinle beraber olamaz. Teknokentlerin yanına, duygu kentler muhabbet kentler selam kentler kurmamız lazım. Bizim girişlerimiz lobi değil selamlıktır. Biz es selamın izinde selam ve selameti arayan bir toplumuz” ifadelerini kullandı.
“3 KITA GEZEREK 250 BİN KİŞİYE ULAŞTIM”
Empati ve İletişim Enstitüsü ve Özel Yolculuk Okulları Kurucusu Eğitimci-Yazar Burak Yilmaz, kendinden bahsetti. Yazar Yilmaz; “13 Yaşında çalışma hayatını başladım. 2011 yılında üst düzey yöneticilikler yaptım. Türkiye’de ki müteşebbisiyetin azalma sebebi bize bir empati yapma ve iletişim kurma gayreti kazandırdı. İletişim dersinde 3 kıta gezmeyi ve 250 bin kişiye ulaşmayı rabbim nasip etti. 2 yazılmış kitabımız var inşallah arkası da gelecektir. En sonunda da Ankara’da anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise barındıran 1500 kişilik Özel Yolculuk Okulları’nı kurmayı rabbim bizlere nasip etti. Kurucusu ve Başkanı olduğum Empati ve İletişim Enstitüsü ile Belediyelerin, orta-büyük ölçekli kurumların yeniden yapılanma süreçlerini yönetiyorum. Ayrıca STK’lara ve siyasilere seçim danışmanlığı yapıyorum” ifadelerini kullandı.
“BUGÜN Z KUŞAĞI YOKTUR ALFABE KUŞAĞI VARDIR”
Z kuşağının olmadığını, alfabe kuşağının olduğunu ifade eden Eğitimci Yazar Yilmaz, okumanın önemine de dikkat çekerek sözlerine şu şekilde devam etti; “Batının tanımlamış olduğu Z Kuşağı tabirini ben kabul etmiyorum. Bence insanların bir tane kuşağı vardır o da; Okuyanlar ve Okumayanlar. Jenerasyon değiştikçe, zihinsel kabiliyet ve dijital uyarıcılar arttığı için o dönemin insanlarını anlama meterololojisi de farklılaşır. Biz anlatmak istediğimizi hala dün ki dil ile bugünün aklını anlatmak istersek kendi kültürünü oluşturan bir nesil oluşur. Bu dönemin insanına ve gencine ulaşamıyor olmayı gençten bilmek acizliği kabul etmektir. Ulaşamamak bizim yeni metodu geliştirmememizden dolayıdır. Ben genç kadrolardan istifade etmek istediğimde, 16 yaşındaki gençlerden dahi yardım almak istediğimde, pek çok yetişmişten daha faydalı ve etkin olduğunu görüyorum. Bizim tecrübelerimizi aktaracağımız bireysel gruplar oluşturup, onlara bizim tecrübelerimizi aktardığımız inşalar oluşturmamız lazım. Biz tasavvufi anlamda tartışmalar için de yoğurulurken esas olan dinin temeli; abdest, namaz, oruç, zekat ve haç gibi argümanları bertaraf edip bunların basit görünmesinden çok büyük yaralar alıyoruz. O yüzden bizim büyük bir salat seferberliği başlatmamız lazım. Bütün insanlara, gençlere ve çocuklara bu düşünce ile hakim olmamız gerekir. O yüzden Oku kuşağı yetiştirmek vazifemiz olmalı. Bugün Z kuşağı yoktur alfabe kuşağı vardır ve onlarda okumalıdır.”
“KÜLTÜRE DİJİTAL PLATFORMDAN ULAŞMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Dijital platformun çağa hakim olduğunu söyleyen Yazar Yilmaz, kültüre dijital platformdan ulaşmanın mümkün olmadığının altını çizerek, “Dijital platform bugün çağın bütün hallerinin tek hakimi. Kendini hoparlörler, afişler ve arabaların üzerine reklam yaparak anlatma dönemi artık bitti. İnsanlar ulaşılabilir ve kibrinden muaf olmuş insanlar istiyorlar. Bugün dijital platformu iyi kullanan iyi bir tacir mutlaka güzel bir yere geliyor. Siyaseten kullanan kendi popülerliğini artırıyor. Bütün bunların dışında bir yer var ama. Kültüre dijital platformdan ulaşmak mümkün değil ve Anadolu halkı dokunmadan, muhabbet kurmadan asla duygularını yeşertip sizinle beraber olamaz. Teknokentlerin yanına, duygu kentler muhabbet kentler selam kentler kurmamız lazım. Bizim girişlerimiz lobi değil selamlıktır. Biz es selamın izinde selam ve selameti arayan bir toplumuz” diye konuştu. Hüseyin MENEKŞE
Muharrem Sarıkaya kamera önünde muhabir tokatladı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.