MİMARLAR Odası Konya Şube Başkanı Armağan Güleç Korumaz, Konya’da eski stat alanına yapılacak olan Millet Bahçesi ile ilgili olarak önerilerini Yeni Meram’a açıkladı.
Başkan Korumaz, stat alanın tematik bir park olması gerektiğine dikkat çekerek, ”Daha önce burada yapılan spor aktiviteleri burada devam etmelidir. Yaz ve kış sporları, yazın açık hava film gösterileri, kitap fuarlarının, çeşitli festivallerin düzenleneceği bir alan olarak düzenlenmelidir. Bu alan 100 bin metrekarelik bir alan. Kış sporları için kayak pisti ve buz pateni pisti yapılabilir. Açık ve kapalı yüzme havuzları, tenis kortları, yürüyüş alanları yapılabilir. Bu tarz spor tematik parkı dünyada bir tek Barselona da var. Bu şekilde böyle bir projenin ikincisi neden Konya’da olmasın?” ifadelerini kullandı. Millet Bahçesi önerisinin, çok sayıda uzmanlık ve sanat dalının bilgisine başvurmayı gerektiren, ilgili kurum ve kuruluşların katkı, görüş ve çalışmalarına yer verilmesi gereken ve bunu zorunlu kılan bir uygulama olduğunu belirten Korumaz, “Gerçekten kamunun ihtiyaçlarının karşılandığı bir park yapılmak isteniyorsa, kapalı ve açık spor alanları, eğlence parkları ve rekreasyon alanlarına yer verilmelidir. Rekreasyon alanlarının farklı köşelerinde yeni işlevler düzenlenmeli, bunlara da ayrı uzmanlar ve kamu katılımıyla karar verilmelidir. Dinlenme, yürüyüş yapma, yeme-içme eylemlerinin yanı sıra, özelleşmiş spor alanları, koşu yolları, grup oyun ve sporları için özel düzenlemeler yer almalı, uçurtma, paten, kaykay, golf gibi oyunlar için yer ayrılması düşünülmelidir. Ayrıca bu alanların gece güvenliğinin sağlanması da düşünülmelidir. Kapalı ve açık alanların bütününe hizmet verecek bir ilk yardım birimi mutlaka bulunmalıdır” dedi.
“KÜLTÜREL MİRAS İLE KENTSEL HAFIZA ALANLARINI İÇERMELİ”
Korumaz, pandemi sürecinde kentsel alanların ve parkların ne kadar önemli olduğunun bir kez daha görüldüğünü ifade ederek, “Bu tür alanların olası kriz durumlarında kullanılabilecek altyapı ve sistemlere de sahip olması gerekmektedir. Bütün bunlar için de nitelikli bir iş gücü gerekecektir. Millet bahçelerinin tasarımı ya da önerileriyle ilgili olarak sık sık Londra’nın Hyde Park’ına, New York’un Central Park’ına atıf yapılıyor ve örnek gösteriliyor. Ama Türkiye’deki Millet Bahçeleri Türkiye’nin farklı iklim bölgelerinde asırlar boyu süregelmiş açık alan düzenleme kültürlerini yansıtacak nitelikte olabilirdi. Kent ile olan etkileşimdeki kesintisiz ve sürekli bir yeşil alan sisteminin vurgulandığı, yapısal düzenleme esasına dayalı olmayan, yeşil alanların ağırlıklı olduğu ve sakinlik vaat eden mekanlar olmalıdır. Doğal ve kültürel miras ile kentsel hafıza alanlarını içermeli, kent belleğini güçlendirecek yeni mekânsal bağlantılar kurmalıdır. Çevre ve ulaşım analizleri doğru yapılmalı, kentin fiziksel alt yapısını içeren bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Kent ve bölge içinde yapılacak analizler sonucu yöreye özgü, yere özgü tasarımlarla, su ve bakım maliyetleri de göz önünde bulundurularak, ekolojik ve sürdürülebilir tasarım anlayışıyla iklime uygun bitki türleri seçilmelidir. Mevcut kent parklarındaki standart ve belirli kalıplardan uzak, öğrenme ve üretme becerilerini geliştirmeye yardımcı mekanlar olmalıdır. Flora ve faunasıyla iyi bir gözlem ve tecrübe mekanları olmalıdır. Bahçe içerisindeki tüm yapısal elemanlar evrensel tasarım ilkelerine uygun, erişilebilir ve engelsiz mekanlar olarak tasarlanmalıdır. Toplumsal anlamda her kesimin aidiyet hissini arttırmalıdır. Ulaşım, aydınlatma, sulama ve alt yapı çözümleri ekolojik sürdürülebilirliğe imkan vermelidir. Yöre iklimine uygun bitki türleri tercih edilmelidir. Kent İmar Planlarına İşlenmeli ve daha sonra yapılacak plan değişiklikleriyle başka alanlara dönüştürülmemelidir. Mevcutta bulunan kentsel alanlar “Millet Bahçesi” olarak isimlendirilmemelidir” şeklinde konuştu.
İstasyon Caddesi ve Stadyum alanı ile ilgili mevcutta bir kentsel hafızanın bulunduğunu belirten Başkan Korumaz, “Bu alan çok aktif bir şekilde hem spor faaliyetleri hem de kentsel etkinlikler için yıllarca kullanıldı. Bu kullanımda sadece o civardaki kent sakinleri değil, Konya’nın her yerinden kentli yer alıyor. Yeni düzenleme bu konuda sürekliliği ne kadar devam ettirebilecektir?” dedi. Korumaz, Millet Bahçeleri’nin Türkiye çapında bir tip proje olma yolunda olduğunu ve bunun önüne geçilmesi gerektiğini ifade ederek, “Yöreye özgü, topoğrafyaya özgü mimarlık anlayışı, peyzaj tasarımı, seçilen bitki türleri, toplumun alışkanlıkları ve açık mekanı kullanım şekline bu projede ne kadar yer verilmiştir? Sosyal, kültürel ve fiziksel anlamda yapılan fizibilite çalışmalar projeye ne kadar yansımıştır? Alan içerisinde sadece yeşil alan tasarlanmış, onu destekleyecek yaz-kış spor alanları, yürüyüş parkurları, açık- kapalı kültürel-eğlence alanları bulunmamaktadır. Bu kentlinin hafızasında sürekliliğin kopmasına ve kentsel belleğin zarar görmesine neden olacaktır. Eğer amaç Osmanlı’nın son dönemindeki Millet Bahçeleri’ ne bir öykünmeyse, en azından o dönemde Konya Millet Bahçesi’nde yer alan fonksiyonlara yer verilebilir. Konya’nın ilke Millet Bahçesi’nde yer alan tenis kortu, dans pisti, açık hava konser sahnesi, köşk ve kameriyeler yeni projede görünmemektedir” dedi. Mimarlar Odası Konya Şubesi olarak önerileri olduğunu söyleyen Korumaz, konuşmasına şu şekilde devam etti. “Eski Stadyum alanı, yine bir park olarak değerlendirilmeli ve oluşmuş bu kent hafızası silinmemelidir. Bu nedenle Mimarlar Odası Konya şubesi olarak önerimiz; ‘Tematik” bir park’ olsun. “Tematik Spor Parkı” olmalıdır. Daha önce burada yapılan spor aktiviteleri burada devam etmelidir. Yaz ve kış sporları, yazın açık hava film gösterileri, kitap fuarlarının, çeşitli festivallerin düzenleneceği bir alan olarak düzenlenmelidir. Bu alan 100 bin metrekarelik bir alan. Kış sporları için kayak pisti ve buz pateni pisti yapılabilir. Açık ve kapalı yüzme havuzları, tenis kortları, yürüyüş alanları yapılabilir. Bu tarz spor tematik parkı dünyada bir tek Barselona da var. Bu şekilde böyle bir projenin ikincisi neden Konya’da olmasın? Hz. Mevlana Konya için çok önemli bir değer. Ama sadece Mevlana değil Konya’nın içinde ve etrafında görülmesi ve tanıtılması gereken bir çok özel yer var ve bu alanları kamuoyu ile tanıştıracak bir strateji geliştirmek gerekiyor. Eski Stadyum alanı da böyle özel bir alan. O kentsel mekandaki fonksiyonlar kaybedilmemelidir. Sosyal donatıları, ticaret alanları, nitelikli mekanları ile bu alanda tematik bir spor parkının, özellikle yarışmaya açılacak nitelikli bir proje kente çok katkı sağlayacaktır.”
Hüseyin MENEKŞE
Tunceli’de 4,3 büyüklüğünde deprem