Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

“2025” zorluklardan fırsat üreten iş dünyasının sessiz devrimi

2025 yılı, Türkiye iş dünyasının belki de son yıllardaki en yoğun sınavlarından birini verdiği; ancak aynı zamanda en çok yeniden yapılanma fırsatı bulduğu bir dönem olarak geride kalıyor. Ekonomik dalgalanmalar, maliyet baskıları, küresel ticarette daralma ve finansmana erişimdeki zorluklara rağmen Türk iş insanlarının gösterdiği direnç, bu yılı bir “sessiz devrim” dönemine dönüştürdü. Bu süreçte sahada gözlemlediğimiz dönüşümler, yalnızca rakamlardan değil; üretimin, inovasyonun ve iş birliğinin yeniden şekillenmesinden başladı.

Asriad İş Geliştirme Başkan Yardımcısı olarak sahada çok sayıda işletme ile doğrudan temas kuran biri olarak, 2025’in en belirgin özelliğinin “kendini yeniden keşfeden iş dünyası” olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Birçok firma, alışılmış modellerle devam edilemeyeceğini fark ederek hem maliyet yönetimini hem de üretim modellerini yeniden tanımladı.

 

Üretim ve Verimlilik: 2025’in Ana Başlığı

 

Bu yıl, özellikle orta ölçekli işletmeler için bir kırılma noktası oldu. Üretim bantları yeniden düzenlendi, verimlilik yazılımları devreye alındı, stok yönetimi yapay zekâ ile optimize edildi ve tedarik zinciri analizleri artık günlük kararların temel aracı hâline geldi.

2025’in en dikkat çekici tarafı, işletmelerin “zorunlu dijitalleşme” sürecinden “stratejik dijitalleşme” aşamasına geçmesiydi. Üretim planlamasında, talep tahmininde, kalite kontrolünde ve maliyet hesaplamalarında dijital araçların kullanımı artık lüks değil, yaşamsal bir gereklilik olarak kabul edildi.

 

Benim de yıl boyunca sıkça dile getirdiğim gibi, Türk iş dünyasının asıl gücü krizden kaçmakta değil, krizi yönetmekte ve hatta onu fırsata çevirmektedir. 2025 bu gerçeği yeniden kanıtladı.

 

Finansmana Erişim Zorlaştı, Stratejik Yönetim Öne Çıktı

 

Kredi maliyetlerinin arttığı ve finansman kanallarının sıkılaştığı bir yılda işletmeler, borçlanma yerine özkaynaklarını güçlendirmeyi tercih etti. Bu durum, kısa vadede bazı yatırımları yavaşlatsa da orta vadede şirketlerin finansal dayanıklılığını artırdı.

Yıl boyunca görüştüğümüz birçok firma temsilcisi, sürdürülebilir büyüme için “kontrollü yatırım – güçlü nakit akışı” dengesini her zamankinden daha fazla önemsediklerini ifade etti. Bu yaklaşım, 2026’ya çok daha hazırlıklı bir giriş yapılmasını sağladı.

 

İhracatta Yeni Kapılar Açıldı

 

Avrupa pazarındaki daralma, ihracatçı şirketleri alternatif coğrafyalara yönlendirdi. 2025’in ikinci yarısından itibaren Afrika, Körfez ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri daha güçlü hedef pazarlara dönüştü.

Asriad çatısı altında yürüttüğümüz iş geliştirme faaliyetlerinde, bu bölgelerdeki iş insanlarıyla kurulan temasların hem yeni fırsatlar doğurduğunu hem de Türkiye’nin bölgesel rolünü artırdığını gözlemledik.

 

Kümelenmenin ve İş Birliğinin Yılı

 

Bu yıl, bireysel rekabetten ziyade iş birliği ve kümelenme modellerinin öne çıktığı bir dönem oldu. Sektör içi dayanışma, ortak satın alma, ortak lojistik ve bölgesel üretim kümeleri; rekabet avantajı oluşturmanın en etkili yolları hâline geldi.

Bu yaklaşım, yalnızca şirketleri güçlendirmedi; aynı zamanda yerel ekonomilerin dinamizmini artırdı. İş dünyasında giderek daha çok kabul gören bu model, 2026’nın da belirleyici unsurlarından biri olacak.

 

2025’in Bize Öğrettiği En Büyük Gerçek

 

Yıl boyunca yaptığım değerlendirmelerde sıkça vurguladığım gibi, 2025’in en büyük mesajı şudur:

“Dayanıklılık, artık krizden çıkmak değil; kriz devam ederken üretmeye, yenilik yapmaya ve büyümeye devam edebilme kapasitesidir.”

Türk iş dünyası bu kapasiteyi fazlasıyla göstermiştir.
Üreten, araştıran, kendini yenileyen ve stratejik düşünen firmalar; bu yılın gerçek kazananları oldu.

 

2026’ya Girerken…

 

Yeni yılın iş dünyası için en kritik başlıkları; öngörülebilirlik, finansal istikrar, dijitalleşmeye devam, yeni pazarlar ve daha güçlü iş birlikleri olacak.
Bizler Asriad olarak, bu süreçte üyelerimizin ve ülkemizin üretim gücüne katkı sunmaya, iş dünyasını bilgilendirmeye ve uluslararası bağlantılar kurmaya devam edeceğiz.

2025 zor bir yıldı; ama aynı zamanda Türkiye iş dünyasının sessiz ama güçlü bir dönüşüm yaşadığı, yeni bir iş modeline geçtiği ve geleceğe daha profesyonel bir şekilde hazırlandığı bir dönem oldu.
İşte bu nedenle 2025, sadece bir yıl değil; iş dünyası için yeni bir dönemin başlangıcıdır.

Kaynak: HABER MERKEZİ

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Konya’da üniversiteli taksiciyi bıçaklayarak öldüren sanığın yargılanması sürüyor

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0