Onu ilk tanıdığımda, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığına bağlı KOSKİ Genel Müdürüydü. 2009 yılının ikinci yarısına damga vuran gelişmeler, İl Başkanı Mustafa Çevik döneminin sona ermesinden sonra yaşanan boşluk, Konya siyasetine yeni bir isim daha kazandırdı.
Ahmet Sorgun…
28 Ocak 2010’da başladığı İl Başkanlığı görevine dokuz adayın arasından, seçilerek getirilmişti.
2010 yılının ortalarında yani tam altı yıl önce, onu hakkında şöyle yazmışım;
Ahmet Sorgun;
Fırtınalı denizlerde alabora olan gemisini önce kızağa çekti. Ne kadar direk varsa, sağlamına çürüğüne bakmadan söktü attı.
Yelkenleri yırttı, yaktı. Geminin kamaralarının kırılacak, dökülecek yerlerini kırdı, döktü.
Aldı eline rendeyi, gemiyi kazıyacaksa da kendi kazıdı, aldı fırçayı eline boyayacaksa da kendi boyadı.
Seçimlerde aday adayı olmak isteyen başkan yardımcılarının yolunu açtı. Onların yerine yeni isimler getirerek yoluna devam etti.
Kongreden çıkmış bir başkan kadar etkili ve tesirli çalışmalar yaptı.
Duruşu, titizliği, ser verip sır vermemesi bir İl Başkanında bulunması gereken özelliklerle eksiksiz örtüşüyordu.
Seçimlerde ve referandumda elde ettiği başarılar, yıldızını parlattı.
Sorgun esprili, anlatımını hikayelerle süsleyen, konuyu akıcı hale getiren bir Başkan profili çizdi.
2009 yılında yapılan İl kongresinden önemli dersler çıkardı. Bir daha bu türden bir olay ve olayların yaşanmasına imkan tanımadı.
İma yoluyla anlatımı sevdiğine hemen her toplantısında şahit olanlardanım.
Ahmet Sorgun’un İl Başkanlığı döneminde kol kırıldı, yen içinde kaldı.
İl Başkanlığı dönemindeki toplantılardan birinde; “Eskiden dedi, Aladağ’da kadınlar pekmez kaynatırlardı. Pekmez kaynadıktan sonra, soğumaya doğru bırakıldığında, kıvamını tahmin etme sırrı vardır. Bu kıvamı tahmin etme sırrını pekmez kaynatmakta usta olan kadınlar iyi bilirlerdi”
Olayların, kıvamını, gelişmesini, gidişatını yeni kıvamını tahmin etme sırrını bilen bir yönetici olarak dikkat çekti hep…
Sorgun, aslında anlattığı hikayelerin ve söylediği sözlerin satır aralarında ince mesajlar verip, arife tarif gerekmez diyerek, lafını söyleyip geçer gider.
Siyaset ve basının işi çözülemeyen düğümleri çözmek olunca, sohbet kazanında kaynayan söz pekmezi kıvamının sırrı da çözülür giderdi.
Kıvamın sırrı, bir anlamda siyasetinin de sırrı sevgili okurlar.
Bulunduğu alanın kıvamını yakalayanlar, kıvamını tutturanlar, kıvamın sırrına erenler bu şehirde yok değil.
Kıvamın sırrına eren siyasi partiler var, eremeyenler var. Ak Parti kıvamın sırrını 2002 yılından beri biliyor.
Ahmet Sorgun’da kıvamın sırrını yakalayanlardan…
Sorgun, İl Başkanlığı döneminde vatandaşlarla olan yakınlıklarını şöyle anlatmıştı;
Biz eski siyasetçiler gibi değiliz. Eskiden, “Seçim geldi, yine geldiniz!..” derlerdi.
Şimdi biz vatandaşa gitmek için bir sebep hazırlıyoruz.
Şenlikler, açılışlar, ziyaretler, ramazanlar, referandum gibi olaylar vatandaşla buluşmamıza sebep oluyor, “Her gün ders çalışana sınav zor gelmez”
Ak Parti Genel Başkan Yardımcılığına getirilen 26. dönem Ak Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Halil Ürün’den sonra bu göreve gelen ikinci isim.
Ulusal basın bu görevlendirmeyi “Konya dengesi” olarak değerlendirse de, 6 yıldır aktif siyasi hayatın içinde bulunan Ahmet Sorgun gibi bir ismin partisi tarafından fark edilmemesi imkansızdı.
Ahmet Sorgun’u İl Başkanlığı döneminde yakından takip eden bir köşe yazarı olarak, Konya siyasetinin yeni bir yıldız, yeni bir devlet adamı daha kazandığını düşünüyorum.
Demokrasinin neresindeyiz?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.