■ Alimlerin mürekkebi, şehitlerin kanından faziletlidir. (Hadis-i Şerif)
***
Sonda söyleyeceğimi başta söylemek, aynı görüşümü bir kez daha yinelemek istiyorum.
Dünyanın- insanlığın buluş ve hizmetleriyle saygı duruşuna geçtiği onlarca uluslararası ödüle layık görülen Türkiye’nin yüz akı Tıp Bilgesi Prof. Dr. Mehmet Haberal hocaya biz ne yaptık; neler yapmadık ki; İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi uydurma Ergenekon davasında 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı, Cezaevinde 4yıl 3ay, 18 gün tutuklu kaldı, sonra CHP Zonguldak Milletvekili olarak tahliye edildi, ancak ne var ki, 4 yıl 3 ay 18 gün demir parmakların arkasında suçsuz ve günahsız tutmak dünyanın hangi ülkesinde görülür; kamu vicdanı böylesine sızlatılır? Ellerini öpüp başımıza koyacağımız Haberal gibi değere,Tıp bilgesine bu zulmü yapanları kuşkusuz tarih affetmeyecek ancak çalınan onca yılın geri ödemesi var mı, hayır!
İşte en utanç ve acı vereni de bu ya!
…
Haberal, 29 Ekim 1944’de, Rize’nin Pazar ilçesi Subaşı köyü’nde doğdu Zonguldak Gazi İlkokulunu (1954), Mehmet Çelikel Lisesini (1961) bitirdi. 1967’de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden diploma aldı, 1971 yılının Ekim ayında genel cerrahi uzmanı oldu. Sonra
Galveston, Teksas Shriner’s Yanık Enstitüsü
ve John Seally Hastanesi’nde bilim kurulu üyesi oldu;1975’de Colorado Üniversitesi Tıp Fakültesi transplantasyon merkezinde bilim
kurulu üyesi olmak üzere 1 Ocak1974’den
30 Haziran 1975’e kadar çalıştı.1991 genel seçimlerde DYP Rize milletvekili adayı oldu f seçilemedi. Yeşil Kart’ın mimarıdır.
…
CHP’den Zonguldak Milletvekili seçilen Haberal Ergenekon davasında tutuklandığı ve cezaevinde olduğundan TBMM ‘ye giremedi; 27 ay sonra 2 Ekim 2013’de yemin edebildi.
2000 yılında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit tarafından Cumhurbaşkanlığı önerildi. Ancak Prof. Dr. Haberal kabul etmedi.
…
Haberal’ı haksız, uydurma suçlamalardan kurtarmak için Milletvekili adayı gösteren ve seçilmesine imkan sağlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunu alkışlıyorum. Bu alkışın partisi ve politikası asla yoktur, kimler aynı üslubu sürdürülerse alkışlardım. Örneğin R.Tayip Erdoğan, Binali Yıldırım, Ahmet Davutoğlu, Devlet Bahçeli ve diğer Parti Liderlerinden de övgü ile söz eder, Kılıçdaroğlu gibi onları da alkışlarım…
…
■ Prof. Dr. Mehmet Haberal, Derneğin Hong Kong’daki kongresinin İstanbul’da yapılması için çaba harcamış Kongre tarihinden 6 yıl önce belirlenen aday üç şehirden biri İstanbul olmuştu. Ancak Prof. Dr. Haberal, 13 Nisan 2009’da Ergenekon davasından tutuklanıp 4.5 yıl Silivri Cezaevinde tutsak kalınca kongre yeri olarak ne yazık ki Hong Kong’u seçildi.
■ Ekim 2010’da , Amerikan Cerrahlar Koleji tarafından Şeref Üyeliği’ne seçilen ilk Türk Prof. Dr. Haberal’a Ağustos 2000’de Türkiye ve dünyada organ naklinin gelişimine yaptığı katkılardan yine Dünya Organ Nakli Derneği tarafından Milenyum Madalyası verildi.
…
■ 22 Ağustos 2016 ‘de Dünya Organ Nakli Derneği Kongresinde oybirliği ile 2018-2020 dönemi için Dernek başkanlığına seçildi.
■ 1975’te Türkiye’de ilk kez canlı donörden,
1978’de kadavradan böbrek naklileri yaptı.
■ Eylül 1980’de Türkiye Organ Nakli- Yanık Tedavi Vakfı’nı kurdu Mart 1982’de aynı vakfa bağlı hemodiyaliz merkezi’ni açtı. 1985’te Amerikan Yanık Derneği tarafından “Everett ıdrıs Evans özel ödülü” verildi.
■ 8 Aralık 1988’de Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Türkiye’de ilk kadavradan karaciğer naklini gerçekleştirdi. Ekim 1990’de Türkiye Organ Nakli Derneği’nin kurucu üyesi ve Başkanı oldu. 15 Mart 1990’da Türkiye’de ilk kez canlı donörden karaciğer nakli ameliyatını gerçekleştirdi Bu, sadece Türkiye’de değil, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki ilk olma özelliğini de taşıyor.
■ 16 Mayıs 1992’de, dünyada ilk kez bir Türk ve Müslüman bilim adamı, aynı canlı donörden kısmi karaciğer ve böbrek naklini gerçekleştirdi; 1993’de Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi ve Haberal Eğitim Vakfı ile birlikte Başkent Üniversitesi’ni kurdu.
■ Ağustos 2000’de, Dünya Transplantasyon Derneği’nin Roma’daki kongresinde Türkiye ve dünyada organ naklinin gelişimine yaptığı katkılardan ilk kez Türk ve Müslüman bilim adamı olarak “Milenyum Madalyası” verildi.
■ Ağustos 2004’te Japonya’da Dünya Yanık Derneği kongresinde 2006-2008 Dönem Başkanlığı’na seçildi.
■ 26 Kasım 2006’da, Kuveyt Sağlık Bakanı Şeyh Ahmad Al-Abdulla Al-Sabah tarafından “Ömür Boyu Başarı Ödülü” verildi.
■ 4 Ekim 2010’da, Amerikan Cerrahlar Koleji tarafından 97 yıllık tarihinde ilk kez bir Türk cerrahı “Şeref üyeliği”ne seçildi.
■ 22 Kasım 2008 itibariyle; 1730 böbrek, 320’dan fazla karaciğer nakli yaptı. 22’den fazla ulusal ve uluslararası bilimsel kongre düzenledi. 35 ulusal ve uluslararası Tıp Derneğinin üyesi. 1428 Türkçe ve İngilizce bilimsel yayını 2 adet İngilizce, 4 adet Türkçe kitabı bulunuyor. Tıp alanında 25 ulusal ve uluslararası ödül sahibidir.
■ 2012 yılında 27 ülkeden 66 bilim insanı ile “Dünya Tıp, Tıbbi Araştırma-Teknik ve Etik Bilimler Akademisi (WAMBES)”‘i kurdu.
2012’de Ortadoğu Organ Nakli Derneği
(Mesot)’nin başkanlığına bir kez daha seçildi.
■ Elsevier yayınevi tarafından Şubat 2013’de
yapılan araştırmaya göre Mehmet Haberal, “Transplantasyon” alanında bilimsel yayında Türkiye’de bir dünyada ikinci sırada yer aldı.
…
13 Nisan 2009’da Ergenekon soruşturması kapsamında göz altına alındı. Soruşturma için
İstanbul’a sevk edilirken 9.cumhurbaşkanı
Demirel tarafından Ankara’dan yolcu edildi.
■ Haberal 17 Nisan 2009 de Ergenekon üyesi olmak iddiasıyla İstanbul’da nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklandı. Rahatsızlığı nedeniyle İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü yoğun bakım servisinde tedaviye alındı; 21 ay kaldı, 11 Şubat 2011’de Halkalı M.Akif Ersoy Kalp Hastanesi’ne nakledildi, doktoru Cengiz Çeliker Ergenekon’a yardım ve yataklık etmek suçundan tutuklandı, 11 Ocak 2011’ de ‘taburcu edilebilir’ raporunu saklandığı savıyla İ.Ü. Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erhan Kansız tutuklandı.
■ Haberal, kendisini kasıtlı tahliye etmeyen yargıçlar hakkında dava açtı ve 9 yargıç 1500 lira tazminata mahkûm edildi. Sorulan 180 soru içinde “terör örgütü kurmak- yönetmekle ilgili tek soru bulunmadı. Mahkemedeki sözlü savunmasını, çapraz sorgudaki yanıtları ve avukatların savunmalarını ” Sözlü Silivri Savunması: Suçum Ne?” adlı kitapta topladı.
….
■ 5 Ağustos 2013’te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Ergenekon davasında 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı ve ardından da tahliye edilmesine karar verildi Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından incelenip temyiz edildi; 21 Nisan 2016’de Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen davada “Ergenekon isimli bir örgüt yok” diyerek verilen kararı bozdu.
■ Ağırlaşan sağlığı nedeniyle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesine de kaldırıldı. O süreçte iki ihtisası olan Kayınbiraderim Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin Sağlık Kurulu Başkanıydı. Haberal, mahkumlara ayrılmış dar odada yatıyor ve kapısında jandarmalar bekliyordu. Yargılandığı Mahkeme Sağlık durumunun yeniden gözden geçirilip rapor verilmesi için Sağlık Kurulu görevlendirmişti. Kurul Başkanından dinleyelim; “Heyetteki doktor arkadaşlarla Hocanın kaldığı odaya girdik; ünlü bilim adamı ayağa kalktı, hazır ol vaziyetine geçince dedim ki; “Sayın Hocam , Biz senin huzurunda hazır ola geçeriz!” Bitkindi; solgundu. Hepimiz elini öptük, muayene ettik. Sağlık bakımından Cezaevi koşullarında kalmasının sakıncalı olacağı sonuca vardık, raporunu oy birliğiyle verdik.
—
■ Dört şey var ki, dört şeye doymaz; Göz bakmaya, yer yağmura, kadın erkeğe, bilgin de bilgiye. (Hz. Muhammed)
Şehir demek, Konya demek!