Konya asırların şahidi bir şehir. Bu şahitliği şehrin en eski sokakları yapıyordu. Bugün kentsel dönüşümün yerle bir ettiği, sokak namına bir şey bırakmadığı, ruhuna varıncaya kadar kazıyıp attığı sokaklar var!
Konya sokakları yıkılıyor! Tarih yıkılıyor, kültür yıkılıyor, geçmişin izleri siliniyor. Bir zaman sonra, geçmişini arayıp da bulamayan insanlara döneceğiz!
İnsan hırsının, tamahının, yalnızca bugünü düşünmenin hazin sonu ile karşı karşıya sokaklar!
Sitelerin, sevimsiz, ruhsuz, heyula gibi, şehre tepeden baktığı, mahalleleri gelişleriyle birlikte dümdüz ettiği, sokakların adının, sanının silindiği bir dönem yaşıyoruz!
Sokaklarını kaybetmenin ne anlama geldiğini bilmiyor insanlarımız!Bilmekte istemiyor!
Çünkü yol gösteren yok! Kentsel dönüşümlerin yüksek ikna gücü, geri çevrilmesi neredeyse imkansız teklifleri, sokakların sonunu hızlandırdı sevgili okurlar!
Bir zamanlar en yükseği iki katlı, az da olsa bahçeli, kendi halinde, mütevazi, sıcak ve samimi evler vardı, komşuluk vardı, halinizi hatırınızı soran vardı. Düğününüze derneğinize koşan, cenazenizde sizi yalnız bırakmayan, bir müşkülünüzde yüzünüze bakarak durumu anlayan ve çare bulan insanlar vardı o sokakta…
Çok eskiden toz-topraktı. Kışın çamurdan, yazın tozdan geçilmezdi.Sonra asfalt oldu o sokaklar, yarım yamalak kaldırımları bile vardı. Bordür taşı neydi, nasıl bir şeydi, bilinmezdi amma, olsun varsın demişti insanlar, en azından tozdan-topraktan kurtulduk. Kışın çamuru berbattı. Yapışkan bir çamur. Ayakkabını bana ver der gibi yapıştı mı çeker dururdu.
Yine de sokağımız sıcacıktı bizimdi…Bize aitti… Güven verirdi…
Kaç adım olduğunu, kaç metre olduğunu, kimin evinin yanında kimin evi olduğunu ezbere bildiğimizdi.
Sokağın girişinde mahalle bakkalımız vardı. Bir koşu gittiğimiz, annemiz ne diyorsa aldığımız, kara kaplı veresiye defterine, babamın selamı var diye, aldıklarımızı yazdırdığımız bakkal emmi, mahallenin filozofu gibi bir adamdı. Hazırcevaptı, hemen her konuda verecek bir cevabı mutlaka vardı!
O sokakların başını döndürdüler. Evinin yerine şu kadar daire verelim diyenlerde, başını fır-fır döndürdü sokak sakinlerinin!
Sokağın tapusuna, krokisine, çapına bakıldı, anlaşmalar yapıldı, parsel-parsel satıldı. Sonrası boşaltıldı. Ve bir sabah kazmalı-kürekli insanlar, kepçeler, dozerler geldi, sokak yıkılmaya başladı!
O sokaklar yıkılırken, neler yıkılmadı ki…Şehrin hafızasından, nice sokaklar silindi.,birer-ikişer!
O sokakta yaşayanlar, bulunduğu sokağın manevi değerini bilmeyenlerden oldular. O konuma getirildiler el birliğiyle!.
Bilmem kaç katlı, kaç daireli, lüks siteler yükseldi birçoğunun bulunduğu yerde.
Ne o sokağın adı kaldı, ne de o eski tadı…
Sokağın sakinleri, sitelerden ev sahibi oldular. Birine kendileri otururken, diğerlerini kiraya verdiler.
Muratlarına erdiler!
Kentsel dönüşüm, bu kadar acımazsızca, bu kadar hoyratça, bu kadar aç gözlülükle yapılmasaydı keşke!
Konya’nın sokakları, geçmişten bugüne neler getirmediler neler! Hatıralar, hayaller, hüzünler, acılar, sevinçler, kavgalar, darılmalar, barışmalar. Kaç genç kız gelin oldu gitti o sokaklardan ve kaç tanesi gelin olarak geldi o sokaklara…Nişanlar oldu, sözler kesildi. Evin küçük delikanlısı, erkekliğe ilk adımı o sokaktaki evlerden birinde attı, sünnet oldu.Kaç ana ve babanın cenazesi çıktı o sokaktaki evlerden gözyaşlarıyla.
Sokak, o mahalleyle, o şehirle birlikte var olan efsane bir yerleşim mekanıydı.
Nasıl anlatsak o sokağı?
O sokaklar kimseyi sokakta bırakmazdı. Kimseyi aç koymazdı. Her derdin şifasıydı, her derdin dert ortağıydı, sırdaşıydı, teselli edeniydi.
Kolaysa o dev ve mağrur site dinlesin sizi!
Çünkü, o sitenin kim kime dumduma olma hali, kapı girişinde, asansörlerde kendini göstermeye başladığında, sokağınızı hatırlayacağınızdan emin olun… Selam yok, sabah yok, güler yüz yok, tebessüm bile yok!Site komşuluğu, Avrupa gibi…
Selamlaşmayan, konuşmayan, birbirine bu da kim, bu da mı bu sitede oturuyor der gibi, tepelerden bakan, süzen bir komşu profili!
Nerede o eski mahallenizin sokağı, nerede bu soğuk ve donuk sitenin işgal ettiği, sokağa el koyan, sokak artık benimle anılıyor diyen kibirli hali!
Kentsel dönüşümlerin simgesi sitedir diyerek site yapanlar, yerini satarak üç-beş daire sahibi olanlar, tepelerden eski sokağına hiç aldırmadan başka bir yere bakarmış gibi bakanlar, sokakların tarih olmasına, yalan olmasına, aldırmayanlar, bir zaman sonra bana sokağımı geri ver, bana şehrimi geri ver diyenler olduğunda, onlara ne anlatacaksınız?
Bilemedik, önümüzü göremedik, daha iyi formüller varsa da, kimseye dinletemedik, pişmanız ama olan oldu, Konya’nın sokakları mahvoldu mu diyeceksiniz?
Konya Ankara’da Var Mı, Yok Mu?