Bakan Göktaş, Selçuklu Kongre Merkezi’nde Terörsüz Türkiye Kardeşlik Sofrası’nda şehit aileleri, gaziler ve yakınları ile bir araya geldikten sonra Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı.
Göktaş, burada yaptığı konuşmada, ülkenin iyi yetişmiş, ufku açık ve yenilikçi gençlerle geleceğe emin adımlarla yürüdüğünü belirtti.
Konya’nın asırlardır, bilginin, sevginin ve üretkenliğin merkezi olduğunu ifade eden Göktaş, “Mevlana’dan Sadreddin Konevi’ye, Selçuklu’dan Cumhuriyet’e uzanan bu irfan mirası, siz gençlerin ellerinde yeniden şekilleniyor. Sizler, Türkiye’nin aydınlık yüzüsünüz.” diye konuştu.
– “Bakanlık olarak, insanı merkeze alan bir anlayışla çalışmalarımızı yürütüyoruz”
Göktaş, değerlerin kök saldığı yerin aile olduğunu, ailenin hem toplumun hem de medeniyetin dayanak noktası olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bu nedenle, aileyi her zaman toplumun en köklü dayanağı, geleceğe uzanan en sağlam köprü olarak görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ifadeleriyle, ailenin ‘toplumun özü, nüvesi ve güç kaynağı’ olduğuna inanıyoruz. Bu anlayışla, Bakanlık olarak, insanı merkeze alan bir anlayışla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Aileyi güçlendiren politikalarla, çocuklara güvenli bir gelecek, gençlere umut, yaşlılara ve engellilere huzur, kadınlara ve erkeklere eşit yaşam fırsatları sunuyoruz. Fakat içinde yaşadığımız bu çağda küresel zararlı akımlar, hayattaki en kıymetli varlığımız olan çocuklarımızın, gençlerimizin olumsuz etkilere maruz kalmasına neden oluyor. Köklerinizden, kimliğinizden, aidiyetinizden kopararak, değersizleştirilmiş, yönsüz ve savrulmuş bir dünyanın parçası haline getirmeye çalışıyor. Peki bu nasıl yapılıyor? Bazen dijital dünyanın cazibesiyle, bazen sahte özgürlük söylemleriyle, bazen de aileyi değersizleştiren modern yaşam kalıplarıyla yapıyorlar. Aile bağları zayıflıyor. Çocuklar ekranların soğuk ışığında büyüyor. Anne babalar aynı evde ama farklı dünyalarda yaşıyor. Ekranların, algoritmaların, reklamların arasına gizlenmiş bir dil var artık. İnsanı tüketiciye, sevgiyi tüketime dönüştüren bir dil. Aileyi ‘eski’, değeri ‘gereksiz’, aidiyeti ‘bağımlılık’ gibi gösteren bu anlayış, aslında insanı yalnızlaştırıyor.”
– “Bugün, Gazze bize çok şey öğretiyor”
Bakan Göktaş, Gazze’nin insanlığa çok şey öğrettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Orada yıkılmış evlerin arasında dimdik duran bir irade, kayıplara rağmen sarsılmayan bir inanç var. Anne babalar, çocuklarına karanlığın ortasında umudu aşılıyor. Çünkü onlar biliyor ki asıl güç parada ya da teknolojide değil, kalpte, inançta ve ailede saklıdır. Gazze’nin sessiz sokaklarında, yıkılan bir evin önünde, el ele tutunan bir anneyle çocuğunda, insanlığın yeniden doğuşuna tanıklık ediyoruz. Gazze’nin direnişi, vicdanın, merhametin ve dayanışmanın yeniden yükselişini getirdi. Bu süreçte Sumud Filosu, insanlığın ortak iradesinin sembolü, mazlumun sesi ve umudun taşıyıcısı oldu. Bu nedenle biz, her adımda, hayata geçirdiğimiz her politikada, merkeze aileyi koyuyoruz. Hedefimiz toplumun tüm kesimlerinde ‘aile’ konusunda farkındalık oluşturmak. Bunu yaparken de ailelere yönelik destek mekanizmalarını güçlendirmek. Aile içi ilişkileri sağlam temellere oturtmak. Özellikle genç kuşaklara aile olmanın değerini yeniden hatırlatmak ve geleceğe daha güçlü bir aile mirası bırakmaktır.”
2025’in bu nedenlerle “Aile Yılı” olarak ilan edildiğini hatırlatan Göktaş, Bakanlığın koordinasyonunda aile yapısı ve değerleri korumak için kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Göktaş, gençlerin aile kurmalarına destek olmak üzere başlatılan Aile ve Gençlik Fonu’nun 81 ilde yaygınlaştırıldığını belirterek, geçen ay da hem kredi miktarının artırıldığını hem de gelir şartının yükseltildiğini bildirdi.
Çocuk sahibi olmak isteyenler için de destek mekanizmalarının güçlendirildiğini anlatan Göktaş, “Bunun yanı sıra aile bireyleri arasında iletişimi güçlendiren farkındalık çalışmalarını yaygınlaştırıyoruz. Dijital güvenlik, ebeveynlik becerileri ve kuşaklar arası dayanışma temalı atölyelerle vatandaşlarımızın yanında oluyoruz. Tüm bu çalışmalarımız ve politikalarla aile dostu ekosistemi güçlendiriyoruz. 2026-2035 dönemini kapsayan Aile ve Nüfus On Yılı ile politikalarımızı uzun vadeli, sürdürülebilir ve bütüncül bir perspektifle hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
– “Yapay zekayla yalnızlığı değil bağ kurmayı, dijitalleşmeyle kopuşu değil yakınlaşmayı hedefliyoruz”
Göktaş, ailenin, toplumun kalbi olduğuna dikkati çekerek, “O kalp sağlam attığında ülke güçlüdür. Bugün artık biliyoruz ki teknoloji yalnızca üretim için değil, insana dokunmak için de var. Bu nedenle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak, teknolojiyi sadece üretimin değil, iyiliğin bir aracı olarak görüyoruz. Yapay zekayla yalnızlığı değil bağ kurmayı, dijitalleşmeyle kopuşu değil yakınlaşmayı hedefliyoruz. Aile dostu ekosistemin bir parçası aile dostu teknolojidir. Bizler istiyoruz ki Türkiye’de geliştirilen her yeni sistem, her cihaz, her yazılım aynı zamanda ‘aile dostu’ olsun.” ifadesini kullandı.
Üniversitelerde geliştirilecek her projenin aynı zamanda iyilik ve aile dostu olması için çalıştıklarını dile getiren Göktaş, bunun en güzel örneklerinden birinin de “Türkiye’nin Mühendis Kızları Projesi” olduğunu söyledi.
Bu projeyle genç kızların mühendislik alanında öz güvenle var olmasını, üretim süreçlerinde söz sahibi olmalarını teşvik ettiklerini ifade eden Göktaş, şöyle devam etti:
“Sadece teknik bilgiyle değil, sosyal sorumluluk bilinciyle yetişmiş bir mühendislik neslinin oluşmasına katkı sunuyoruz. Bugün burada sadece bir üniversitenin değil, aynı zamanda bir gelecek vizyonunun kapılarını aralıyoruz. Teknolojiyle insanı, bilimle vicdanı, yenilikle aile değerlerini buluşturan bu vizyonun heyecanını paylaşıyoruz. Dünya hızla dijitalleşiyor. Makineler öğreniyor, yapay zeka hayatımıza giriyor, robotlar üretimin merkezine yerleşiyor ama biz biliyoruz ki teknolojinin kalbi insandır. Teknolojiyi insanın, ailenin ve toplumun iyiliği için kullandığımızda, işte o zaman ilerleme anlam kazanır. Bu üniversite, sadece mühendisler değil; değer üreten, empati kuran, toplumun ihtiyaçlarına kulak veren teknologlar yetiştirecek. Bu üniversitenin laboratuvarlarında geliştirilecek fikirlerin, ailelerin yaşamını kolaylaştıran; sosyal refahı artıran çözümlere dönüşeceğine yürekten inanıyorum.”
Türkiye’nin esas gücünün genç ve dinamik nüfusunda olduğunu belirten Göktaş, “Diliyorum ki ailemizin ve ülkemizin değerlerini koruyarak, birbirimize sevgiyle bağlandığımız bir geleceği hep birlikte inşa edelim.” ifadesini kullandı.
KTÜN Rektörü Prof. Dr. Osman Nuri Çelik de yeni akademik yılın hayırlı olmasını dileyerek, KTÜN’de yürüttükleri proje ve çalışmalara ilişkin bilgi verdi, yeni öğrencilere başarı diledi.
Konya Valisi İbrahim Akın ve Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da KTÜN’ün kente ve ülkeye değer katan önemli bir üniversite olduğunu vurgulayarak, yeni akademik yılın akademisyenler ve öğrenciler için hayırlı olmasını diledi.
Kaynak: AA
Selçuklu personelinden Kızılay’a kan bağışı