Konya KAPALI 18°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

TARIMDA “YAŞ” ALARMI

Basında çoğu zaman görmekteyiz. Asgari ücretin aylık 22 bin 104 lira 67 kuruş olduğu ülkemizde işte 70 bin liraya 80 bin liraya çoban bulunamıyor diye. Çobanların aldıkları bu aylığın yanı sıra kira, elektrik ve su giderleri de yok. Bu harcamaları da ağa karşılıyor. Ağamızın şehirde yaşayan oğlu ise asgari ücret veya biraz üzerinde bir gelir ile yaşamak durumunda. Evi bir de kira ise ağamızın cebine sağlık bir taraftan evladın kira parası diğer taraftan aile bütçesine her ay takviye.
Kamuoyunun bildiği sadece çoban bulunamaması ve yüksek fiyatlardan şikâyet sayılıyor ise de durum hiç de öyle değil. Tarım her konuda SOS veriyor. Nasıl mı?
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar tarım sektöründe çalışanların ortalama yaşlarını verdi. Ülkemizde çalışan erkek çiftçilerin yaş ortalaması 58, kadın çiftçilerin yaş ortalaması ise 61 yaş imiş. Türkiye’de tarımda çalışan üreticilerin yüzde 82’si erkek, yüzde 18’i ise kadın çalışan. Bu değerlendirmeden sonra tarım sektöründe çalışanların yaş ortalaması 59. Ölüm yaşı ortalamasının da 76 olduğu düşünüldüğünde tarım sektöründe en yaşlı kesimin çalıştığı doğru.
On yıllar önce bize iletilen Türkiye tarım sektöründe çalışanların oranını yüzde 17’ler seviyesinde indirmez ise sanayi toplumu olamaz ve teknoloji ürünleri almak adına çalışır derlerdi. Hakikaten de öyle değil mi? Teknolojinin son harikası bir cep telefonu almak için 15 ton buğday satmanız gerekiyor. Bir iş makinesi ve lüks bir elektrikli otomobil almak için kamyonlarca buğday satmanız gerekecek.
Geçmişte yüzde 70’in üzerinde tarım sektöründe faaliyet gösteren insanımız şu anda bu rakamı yüzde 24,69’lara düşürmüş durumda ancak bu yetmez daha da düşürülmeli. Aile nüfusu değil ama fiilen tarımda bizatihi çalışan kesim 2022 yılında 7 milyon 458 bin, 2011’de 6 milyon 745 bin, 2021’de 4 milyon 974 bine düşmüş durumda. Bir veri daha girelim tarımda çalışan nüfus 19 yılda yüzde 33, son 10 yılda da yüzde 26 gerilemiş durumda.
TZOB Başkanı Sayın Bayraktar, bu tarımdaki yaşı ilerlemiş kesimin gıdada arz güvenliği açısından risk oluşturduğunu vurguladı. Doğum oranı sıfır olan köyler bulunduğunu ve gençlerin tarıma kazandırılması için acilen harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Bir istatistiki bilgi daha verelim, şu anda tarım sektöründe çalışan genç nüfus (18-32 yaş arası) sadece yüzde 5’tir.
Gençlerin tarıma kazandırılması noktasında kredi kullandırılması, eğitim borçlarının hafifletilmesi, arazi temini, düşük faizli ve hibeli krediler ve daha onlarca eylem paketini açıkladı. Ancak acaba belimizi büken “sosyalite” mi olsa gerektir? Şayet 80 bin liralık üstelik kendi işinin patronluğundan, başkasının asgari ücretinde ve şehirde yaşamayı tercih ediyorsa bir problem var demektir.
Taşrada nüfus da SOS veriyor. Kışın köylerimizi de bekçilere teslim ediyoruz. Evlenme çağına gelen gençlerimiz, kentlerde asgari ücretle çalışmayı, köyünde çiftçilik yapmaya tercih eder duruma geldi. Bir yerlerde bazı hatalar yapılmış ama ne yapmak gerekiyor o da belli değil. Bizim güzide ülkemizde 2022 verilerine göre 120 bin ziraat mühendisimiz var. Bunun yanı sıra ziraat teknikeri ve teknisyenlerini de ilave edersek şu andaki verilere göre en az 150 bin yetişmiş ziraatçi eleman var.
Devlet, ziraat mühendislerimizin çoğunu tüm köylere en az 1 tane ziraat mühendisini “tarım danışmanı” olarak atmış durumda. Üreticiyi eğitiyor, bilgilendiriyor. Örnek çok da bir tanesini verelim. Hadim ilçemize arıcılıkla ilgili meslek yüksek okulu açılmış ama öğrencisi yok.
Şehirdeki sosyal yaşamı, ilçelerimize ve köylerimize getirmek durumundayız. Almanya’da köylerde dahi tramvaylar var ve çalışıyor. İnsanlar köydeki yerleşim biriminde kalıp köyde veya merkezde çalışıyor, bundan da gocunmuyor. Bugün çoban bulamazken yarın belki de yarından da yakın, tarımsal ürünleri bulamayacağız. Gençlerimizi tarımsal üretime yönlendirecek doğru politikalar uygulanmaz ve çiftçilik mesleğinin saygınlığı geri kazandırılmazsa uzun vadede ülkemizde gıda arz güvenliği ciddi risklerle karşı karşıya kalacaktır. Unutmayalım ki tarım, bir ülkenin geleceğidir. Kırsalın canlılığı da tarımın sürdürülebilirliği ile mümkündür.
Genç nüfusu bu topraklara kazandırmazsak yarınlarımızı besleyecek ne ekmeğimiz ne de umudumuz kalır.
İstikbal göklerdedir.
İstikbal gençlerdedir.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Anne ve babalar hakkında Rabbimizin emir ve tavsiyeleri

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0