Konya PARÇALI AZ BULUTLU 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Helal ve Haram

Helal ve Haram-Rıdvan Bülbül-Yeni Meram Gazetesi

■ Halkı dara düşürmek, sıkıştırma ve incitmek haramdır. (İmam-ı Rabbani)
***
Helâl nedir? Allah tarafından müsaade edilen, zararsız şeydir. Helâlin özelliği; güzeldir, faydalıdır ve temizdir.
Haram nedir?Allah tarafından kesin olarak yasaklınmış olan şeydir. Haramın Özelliği; çirkindir, zarar verir faydasızdır.
“Kendileri için nelerin helâl kılındığını sana soruyorlar, de ki: Bütün iyi ve temiz şeyler size helâl kılınmıştır.” (Mâida Sûresi : 4)
■ Helalin adı kaldı, onu gören yok, haram kapışıldı, hala doyan yok. (Yusuf Has Hacip)

Hz. Peygamber buyurur ki; “Helâl Allah’ın Kur’an’da helâl kıldığı şey, haram ise, Allah’ın Kur’an’da haram kıldığı şeydir. Allah bir çok haramlar koymuştur, sakın onları çiğnemeyin, koyduğu sınırı aşmayın.”
“Helâl de haram da açıktır. Bunların arasında şüpheli şeyler vardır. Bunu çokları bilmez. Şüpheli şeye düşen harama düştü demektir. Yasak olan korunun kenarında sürüsünü otlatan çoban gibidir, yasağa düşmesi yakındır. Uyanık olun, her melikin korusu vardır, o da haramlardır. Bedende bir et parçası vardır, o temiz olursa, bütün beden temiz olur, o bozuk olursa, bütün vücut bozulur. İşte o kalptir.” (Ramuz el-Ehadis)
İslâmda kalp temizliği esastır. Kalbin temiz olabilmesi için bedenin temiz olması lâzımdır. Bedenin temiz olabilmesi için de yenilip içilenin temiz olması gerekir. Hz. Peygamber, “ İnsan yediğinden ibarettir” diyor. Yenilip içilen helâlden olmazsa, insanın organları bile insana isyan eder, itaat etmez. Kalp de kararır.

■ Helâl ve haram bellidir. İkisinin arasında şüpheliler vardır. İnsanların kimi şüphelileri bilmez. Kim şüpheliden sakınırsa, muhakkak o dinini ve haysiyetini temizlemiştir. Sakınmayan harama düşer. (Hadis)

■ Hz. Ali bir gün mescide geldi; kapısında bir adam duruyordu. Bu adamdan, mescitten çıkana kadar atını beklemesini istedi. Mescide girdikten sonra, adam hayvanın yularını alıp kaçtı. Hayvanı başıboş kalmıştı. Hz. Ali mescitten çıkarken elinde beş dirhem para vardı; yaptığı yardımdan dolayı bu 5 dirhemi adama vermek istiyordu. Ancak hayvancağız yuları çalınmış başıboş geziniyordu. Hz. Ali evine döndü; yanında çalışan çocuğu yular alması için çarşıya gönderdi. Çocuk beş dirheme bir yular aldı. Hz. Ali yuları görünce şaşırdı. Bu yular, çalınan yulardı. Hırsız bu yuları çocuğa beş dirheme satmıştı;
“İnsanın rızkı kendinin elinde değildir. Rızık neyse odur; ne artar ne eksilir. Buna karşın rızkı helal ya da haram etmek kişinin elindedir. Biraz bekleseydi helalinden beş dirhem alacaktı. Ancak bu şekilde beş dirhem haram oldu.”

■ Kalbin aydınlığı, helal yemekle olur.
■ Helalin hesabı, haramın da azabı vardır.
(Hz. Ali)

■ Hz. Mevlâna, Mesnevi’de anlatır;
İnsan ruhunu emziren iki ana vardır: Melek ve şeytan. Meleğin de şeytanın da sütü olmaz. Amaç, onların vasfına uygun olan sıfatlardır Melek kimin ruhunu emzirirse, helâl kazanca ulaşır. Şehvet ve gazap gibi hayvansal güçleri takviye eden gıdayı emziren şeytandır. Gazap geldiğinde, mümin insanın aklının üçte ikisi gider. Gıdası haram olanın ameli çirkin gider. Kimin ruhunu melek emzirir ve kalbine yoldaş olursa o ibadete ulaşır, halim-selim olur.
Şeytan kimi emzirirse, isyana, harama, günaha, şehvet ve gazaba, haram lokmaya doğru meyleder. Şunu unutmamalıdır ki, bir kimse nefsanî hazlara kapılarak isyan ve günahtan hoşlanıyorsa, kendinde olumsuz değişiklikler görüyorsa, bedenine haramı katıp katmadığını araştırmalıdır. Haram lokma yendiğinde melek ilhamını keser. Rahmanî feyz ve bereket kalbe inmez. O, kimsenin sıfatı değişir. Dervişliğin yüzde doksanı helâl lokma, yüzde onu da gayrettir. İbadet ve taatin gücü helâl lokmadadır. Namazlara kalkamıyor, zikirlerden lezzet alamıyorsan, Allah adamları ile ülfet ve sohbetten haz duymuyorsan haram lokmaya dikkat et! Sarhoş, namazda sallanır, Kur’an okurken de sallanır. Oruç tutsa, ertesi günkü orucunda sarhoşluk devam eder. Haram lokma yiyenin sarhoşluğu, tövbe de etse kırk gün sürer. Bilim, hikmet, aşk ve merhamet helâl lokmadan, gazap, şehvet, dert ve bela haram lokmadan ürer. Buğday ekilen yerden arpa, arpa ekilen yerde de buğday bitmez. Buğday insan, arpa hayvan gıdasıdır. Buğday cinsinden ye. Yani insana helâl olana dikkat et. İnsanı ilâhi emirlerin dışına çıkaracak çirkin işlere girme. Helal lokma tohum gibidir. Meyvesi güzel fikir, tefekkür ve tövbedir. Haram lokma afyon gibidir. İnsanı gaflete sürükler, Allah’a itaatten uzak bırakır. Helal lokma minare gibidir, yükseltir. Haram lokma kömür kuyuları gibidir, aşağı indirir. Şeytana uymamak, tövbeni bozmadan sabit kalmak istiyorsan, yediğini arındır, dinin emirlerine uydur. Nasıl mı? Haram katma, faiz sokma! Faizli lokma ebediyyen kalbi harap eder.
Bir konuda haramı helâl görmek isteyen bir adam yüz hocaya fetva soruyor. Doksan dokuzu haram, bir tanesi helâl derse, elbette ki doksan dokuzu dinlemek gerekir. Bir kişi yanılabilir, okuduğunu yanlış anlamış olabilir. Haram olan şeyi helâl saymak için bahane aramamalıdır.Allah Tealâ haram ve helâlin yanında şüpheliyi de yaratmıştır. Şüpheliden sakınmak gerekir. Şüphelilerden sakınan namusunu, ırzını, dinini, her şeyini korumuş olmakla yükseklerin yükseğine yükselir. Allah’a kavuşmanın, diğer bir tabirle veli olmanın başlangıcı şüpheliden sakınmaktır. Şüphelinin harama götürebileceği göz önüne alınarak çok dikkatli olmalıdır. Günümüzde şüpheli mesele vardır ki, Müslüman’ların onları helâl kabul etmesinden korkulur.

Helâl ve haramda kurallar:
■ Bir şeyi helâl ve haram kılma yetkisi Yüce Allah’a aittir.■ Helâl, haram eşyanın aslındadır. ■Haram, bir şeyin çirkin ve zararlı oluşundandır. ■ Helâl, güzel ve faydalı olan şeydir. ■ Helâli haramlaştırmak haramı helâllaştırmak Allah’a ortak koşmaktır. Bu konuda hilede haramdır. ■ Harama götüren şeyde haramdır. ■ Sadece iyi niyet, haramı helâl kılmaz. ■ Haram herkes için haramdır ve her yerde haramdır. ■ Çoğu haram olanın azıda haramdır. ■ Haramda fayda ve şifa aranmaz. Haram telef olur. ■ Haram, kıyamete kadar haramdır. Haram helâle dönüşmez.
■ Haram, Kur’anda, sünnette, icma ve kıyas yolu ile haram kılınan şeydir.■ Hakkında âyet ve hadis bulunan konularda kıyas yapılmaz, fetva verilmez. ■ Zaman ve şartlar haramı helâl kılmaz. ■ Harama sebep olmakda, ortam hazırlamak da haramdır. ■ Her günah ve haramda küfre giden bir yol vardır. ■ Helâle haram karışırsa, onu da haramlaştırır. ■ Dinen haram olduğu açıkça bildirilen bir işi yapanın elde ettiği haramdır. ■ Cuma saatinde üzerine Cuma farz olanın kazancı helâl olmaz.
■ Fıkıh alimlerine göre tesüttürsüzün kazancı helâl olmaz. ■ Şüpheli ve tartışmalı şeylerden kaçınmak esastır. ■ Bir şey yalnız Kur’anda ya da peygamber sünnetinde haram kılınmış olabilir. İcma ve kıyas yolu ile de böyle bir karar verilebilir. Yani İslam da ölçü sadece Kur’an değildir. İslâm’da dört kaynak vardır.

İslam dininin dünya ve ahiretle ilgili işleri 4 kaynaktan elde edilir. Bunlara şer’i deliller denir. Bu dört kaynak sırasıyla şöyledir
1- Kitap: Peygamber Efendimize vahiy yolu ile indirdiği Kuran’ı Kerimdir. Kur’an’da hiç bir şey eksik bırakılmamıştır; sadece iman ve ibadetlerden bahseden din kitabı değildir. İnsan ve toplumlar arası ilişkileri düzenleyici hükümler içeren son kutsal kitaptır.
“Kitapta hiçbir şeyi eksik etmedik”
(En’am suresi:38)
2- Sünnet: Peygamber Efendimizin sözleri, işleri ve sükut etmeleridir ve Kuran’dan sonra ikinci kaynaktır. Kimse “bize Kuran yeter” diyemez. Çünkü her şeyi apaçık Kuranda bulamayabiliriz. O zaman sünnete bakarız.
“ Peygamber size ne getirdiyse onu alın;neyi
yasaklamışsa, ondan uzak durun” (Haşr:7)
3- İcma: Herhangi konuda görüş birliğine varmak demektir. Bilgelerin bir konuda fikir birliğine varmaları bu bağlamdadır.
Kıyas: Bir şeyi başka şeyle karşılaştırmak demektir. Hakkında ayet ve hadis bulunmayan konuyu benzerliklerinden hareket ederek, hakkında hadis ve ayet bulunan başka bir konu ile karşılaştırmaktır. Örneğin, Kur’an ve sünnette şarap haram kılınmıştır. Sonradan icad edildiğinden bira hakkında hüküm yoktur. Bira hakkında sonuca varabilmek için aradaki benzerliklerden yararlanılır.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Dikkat ! Bugün son gün..

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0