Konya
°C
Yeni Meram
26.10.2022 09:44

Konya'daki Büyükşen çifti cinayetine ilişkin tanıklar dinleniyor

Konya'da, Metin ile Necla Büyükşen çiftinin av tüfeğiyle öldürülmesiyle ilgili 3'ü tutuklu 4 sanığın yargılandığı davaya tanık anlatımlarıyla devam edildi.

A+
A-
26.10.2022 09:44
26.10.2022 16:43
0
2751
ABONE OL

Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesince Adliye Konferans Salonu'nda görülen davanın duruşmasına, tutuklu sanıklar Ertuğrul Ç, Abdullah B. ve Esra T. ile tutuksuz yargılanan Zekeriya O, tanıklar ve taraf avukatları katıldı.

Büyükşen çiftinin çocukları Osman, Uğur ve Büşra Büyükşen ile duruşmayı takip etmek isteyen avukatlar ve basın mensupları salonda hazır bulundu.

Duruşmada tanık olarak dinlenen Ömer D, Esra T’nin çalıştığı kafenin sahibi olduğunu, sanık Abdullah B. ile de önce kafeye gelip gitmesi sonra da ortak olması nedeniyle görüştüğünü söyledi.

Ömer D, olay tarihinde Abdullah B. ile Esra T’nin henüz tam olarak sevgili olmadığını iddia ederek, "Daha yeni tanışıyorlardı. Abdullah, Esra ile arkadaş olmak istediğini bana söyledi. Ben de Esra’ya söyledim." ifadelerini kullandı.

- "Çalışanıma para teklif etti"

Büyükşen ailesinin avukatlarından Kazım Turan’ın "Abdullah B. sizin bir çalışanınıza para teklif edip, birilerini dövdürttü mü?” sorusu üzerine tanık, "Evet, para teklif etti. Ben çalışanımın bu teklifi kabul etmesine izin vermedim." dedi.

Duruşmada Abdullah B’nin ağabeyi ve erkek kardeşi de tanık olarak dinlendi. Abdullah B'nin kardeşleri, piknikte yanlarında bulunan, ifadesinde Abdullah B’nin Esra T’ye "Onları ben öldürttüm." dediğini iddia eden tanık Hatice B'nin alkollü olduğunu öne sürdü.

Olay tarihinde Abdullah B. ve diğer sanıklarla Apa Barajı’nda pikniğe gittiğini anlatan ağabey Selami B, "Jandarmada verdiğim ifademi kabul etmiyorum. O ifadeyi baskı altında verdim. İlk ifademde bekçi Ertuğrul Ç’nin biz baraja gittiğimizde orada olduğunu söylemişim ama tarihleri karıştırdım. O gün biz oraya 19.00-19.30 gibi gittik, Ertuğrul Ç. oraya sonradan geldi." diye konuştu.

Selami B. olay günü 21.00-21.30 gibi yanlarına gelen Ertuğrul Ç’nin yanlarından hiç ayrılmadığını öne sürdü.

Bunun üzerine avukat Kazım Turan, "Ertuğrul Ç’nin yanınızdan hiç ayrılmadığınızı söylüyorsunuz ama baz istasyonu kayıtlarına göre 21.45’te ve daha önce Ertuğrul Ç’yi telefonla aradığınızda konumlarınız arasında 13-14 kilometrenin olduğu görülüyor." dedi.

Tanık Selami B, "Ertuğrul Ç’yi baraja gittiğimizde bizi içeri aldırması için aramıştım." dedi.

Tanık olarak dinlenen Abdullah B’nin kardeşi Süleyman B. de daha önce verdiği ifadesini reddetti.

Önceki ifadesinde, piknik alanına gittiğinde Ertuğrul Ç’nin de orada olduğunu söyleyen Süleyman B, "Ben 20.00-20.30 gibi gittim. 21.00-21.30 gibi Ertuğrul ağabey geldi. 12’ye kadar yanımızdan hiç ayrılmadı. Sadece ara sıra kulübesine gidip çatal kaşık gibi malzemeler getirdi." beyanında bulundu.

Duruşmada tanık olarak dinlenen, azmettirici olduğu iddia edilen Esra T'nin eski ev arkadaşı Hasret Y, cinayetin gerçekleştiği akşam Esra T. ile Apa Barajı'nda pikniğe gitmek üzere anlaştıklarını, giderken yol üzerinde uğradıkları bir balıkçıda Esra T'nin İsmilli Mustafa Okşen ile bir süre görüştüğünü söyledi.

Bu görüşmede ne konuşulduğunu bilmediğini savunan Hasret Y, "Ardından Esra T, Birgül isimli arkadaşım ve Hatice B. ile piknik alanına gittik. Önceki ifademde Ertuğrul Ç'nin bizi piknik alanında karşıladığını söylemişim ama sonradan Ertuğrul Ç'nin yanımıza sonradan geldiğini hatırladım. O gün normal bir şekilde mangal yaptık. Abdullah B. de oradaydı ve Esra T. ile yeni yeni sevgili oluyorlardı. Aralarında menfaate dayalı bir ilişki vardı. Yanımızdaki arkadaşımız Hatice B. aksini iddia etse de ben Abdullah B'nin o gün Esra T'ye 'Ben onları öldürttüm' gibi bir şey söylediğini duymadım." ifadelerini kullandı.

Evlerin karıştırıldığı ve Büyükşen çiftinin yanlışlıkla öldürüldüğü iddiasına ilişkin, Esra T'nin, eski sevgilisi Hüseyin K'nin ailesine karşı bir husumet besleyip beslemediği sorulan Hasret Y, "Hüseyin'in yakınları Esra'nın çalıştığı kafeye geldiğinde Esra'ya karşı kötü cümleler kullanmıştı. Hüseyin'den ayrıldıktan sonra Esra çok kötü oldu, psikolojisi bozuldu. Esra yemeden içmeden kesildi, ilaçlar kullanıyordu. Hüseyin'in ailesi yüzünden kendisinden ayrıldığını düşünüyordu. Hüseyin'in yüzüne tükürmek istiyor, 'Neden benden böyle ayrıldı?' diyordu. Çünkü Hüseyin, Esra ile hiç konuşmadan ayrılmıştı." cevabını verdi.

Büyükşen ailesinin avukatlarından Cengiz Erkoyuncu, üç gündür devam eden duruşmalarda çok sayıda tanığın dinlendiğini, tanık beyanlarına bakıldığında sanıklar tarafından yönlendirildiklerinin açıkça görüldüğünü savundu.

Tanıklardan bazılarının önceki ifadelerini değiştirip çelişkili anlatımlarda bulunduğunu belirten Erkoyuncu, "Bazı tanıklar söylemedikleri sözlerin jandarma personeli tarafından söylenmiş gibi zapta geçtiğini, kolluk güçlerinden baskı ve yönlendirme gördüklerini iddia etti. Jandarma personelinin veya devletin diğer görevlilerinin sanıklara kumpas kurması için tek bir sebep yoktur. Personel cinayetin aydınlatılması için titizlikle çalışmış, her şüphenin üzerinde durmuştur. Ayrıca tanıklar ifade verirken yanlarında avukatları da vardır. Yanlarında özellikle avukatları varken kendilerine baskı uygulanması, söylemedikleri ifadelerin yazılması zaten söz konusu değildir." diye konuştu.

Erkoyuncu, Büyükşen çiftinin öldürülmesinin hemen ardından İsmil'de adreslerin karıştırıldığı söylentisinin çıktığını hatırlatarak, bu iddiayı çıkaranın detaylı bir araştırmayla ortaya konulmasını, tanıkların ifadelerini alan jandarma personelinin duruşmada tanık olarak dinlenmesini talep etti.

Sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyen Erkoyuncu, "Suçu sanıkların işlediği ortadadır. Aynı gün içerisinde Esra'nın, Hüseyin'in İsmil'deki ailesinin evini araştırması, adresini sorması, ailenin evde olup olmadığını araştırması tesadüfle ifade edilemez." dedi.

Osman Büyükşen de sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu vurguladı.

Büşra Büyükşen ise "Jandarmaya iftira atarak kaçış yoluna gidiyorlar" ifadesini kullandı.

Mahkeme heyeti duruşmayı öğleden sonraya erteledi.

- Olay

Merkez Karatay ilçesi İsmil Mahallesi'nde 3 Eylül 2018'de evlerinde maskeli bir kişi tarafından av tüfeğiyle vurulan Metin (55) ile Necla Büyükşen (54) hayatını kaybetmiş, pencereden atlayıp kaçan kızları yaralanmıştı.

Olayla ilgili Esra T, Abdullah B, Mustafa Okşen, Ertuğrul Ç, Zekeriya O, Afgan uyruklu A.U. tutuklanmıştı. Bir süre sonra A.U. ile Zekeriya O. adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.

Tutuklu sanıklardan Mustafa Okşen ise cezaevinde rahatsızlanmış, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.

Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Ertuğrul Ç. Abdullah B. ve Esra T. hakkında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.

İddia makamı evi katil zanlısına tarif eden Zekeriya O. hakkında da "tasarlayarak adam öldürmeye yardım etme" suçlamasıyla 2 kez 20 yıla kadar hapis cezası talep etmişti.

“Hatalarım evli olduğum halde gidip birileriyle birlikte olmak oldu”


Büyükşen çiftinin cinayet olayında hakkında azmettirici olarak dava açılan ve tanık ifadelerinin ardından savunması alınan Abdullah Başdemir, “2018 yılında Hatice Nur’a bankadan para gönderdim. Belli aralıklarla bu araştırılabilir. Ben o dönemlerde Esra ile Hatice’nin görüşmesini istemedim. Benim hatalarım evli olduğum halde gidip birileriyle birlikte olmak oldu. Tutuklu bulunduğum süre içerisinde annemi kaybettim. Ben şerefim ve namusum üzerine yerim ederim suçsuz yere yatıyorum. Ben tahliyemi istiyorum” dedi.

“Osman Büyükşen kadar bende üzülüyorum”


Davada cinayet zanlısı olarak tutuklu sanık Ertuğrul Çelik, “Öncelikle hiçbir suçu kabul etmiyorum. Ben 30 yıllık karıma sordum karım benim gözlerimin rengini ve yapısını bilmiyor Büşra benim göz yapımı 10 dakika içerisinde nasıl bildi. 28 yıldır güvenlik görevlisiyim 5 kişilik bir aileyiz beni suçsuz yere tutuklayıp içeriye attılar. Baz istasyonu da evimden sinyal verdi o gün. Bu olaya karşı bana ait bir delil bulun ben sizden idamımı istiyorum. Osman Büyükşen kadar bende üzülüyorum ve katilin bulunmasını istiyorum” şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Esra Taş ise, “Aleyhime olan suçlamaları kabul etmiyorum. Jandarma bana çıplak fotoğraflarımı göstererek Abdullah’a karşı kışkırttı. Abdullah’a iftira attığım için pişmanım. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu.


Dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşma 9 Aralık gününe ertelendi.

- Olay

Merkez Karatay ilçesi İsmil Mahallesi'nde 3 Eylül 2018'de evlerinde maskeli bir kişi tarafından av tüfeğiyle vurulan Metin (55) ile Necla Büyükşen (54) hayatını kaybetmiş, pencereden atlayıp kaçan kızları yaralanmıştı.

Olayla ilgili Esra T, Abdullah B, Mustafa Okşen, Ertuğrul Ç, Zekeriya O, Afgan uyruklu A.U. tutuklanmıştı. Bir süre sonra A.U. ile Zekeriya O. adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.

Tutuklu sanıklardan Mustafa Okşen ise cezaevinde rahatsızlanmış, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.

Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Ertuğrul Ç. Abdullah B. ve Esra T. hakkında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.

İddia makamı evi katil zanlısına tarif eden Zekeriya O. hakkında da "tasarlayarak adam öldürmeye yardım etme" suçlamasıyla 2 kez 20 yıla kadar hapis cezası talep etmişti.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.