Emeklilikte taşa takılanlar

Emeklilikte yaşa takılanlar: EYT'liler Emeklilikte taşa takılanlar: Biz, hepimiz EYT'liler, 1999 yılından bu yana emekli olmalarını engelleyen yasaya karşı çeşitli platformlarda mücadele veriyorlar. Son günlerde mücadeleleri ilk kez karşılık buldu. Nedir EYT? 8 Eylül 1999 öncesinde SSK sigortalıları, kadın ise 20, erkek ise 25 yıllık sigortalılık süresi ile 5000 prim günü şartlarını sağladıklarında; Bağ-Kur'da ise kadınlar 20, erkekler 25 tam yıl prim ödediklerinde yaş şartı aranmaksızın emekli olabiliyorlardı. Fakat, 8 Eylül 1999 tarihinde 4447 sayılı Kanun'la yapılan düzenlemeyle yaş şartı getirildi. Başka bir ifade ile, emeklilik için sigortalılık süresi ve prim günü şartı aranırken, bir de yaş şartı eklendi. 8 Eylül 1999 öncesinde sigorta başlangıcı olanlar için de kademeli yaş uygulaması öngörüldü. Sonuç olarak, emeklilikleri için gereken yaş dışındaki sigortalılık süresi ve prim gün sayısı şartlarını tamamlamış olup da yaş şartını sağlayamamış olanlar, EYT kapsamına girdi. Ülkelere bakıldığında Yunanistan kadınlar ve erkeklerde 67 yaş ile dünyada en geç emekli olunan ülke. Bu yaş Hollanda'da 66, Almanya'da ve Belçika'da 65. Almanya'da en düşük emekli maaşı 519,34 euro yani 3 bin 293 lira 94 kuruş. Ülkemizde de emeklilik yaşı 65 iken en düşük emekli maaşı bin 659 lira 11 kuruş ile açlık sınırının altında. Rakamlara bakıldığında ise, birçok ülkede emekliler bin Euro’yu aşan maaşlarıyla dünyayı geziyor. Örneğin EYT'liler için model aldığımız Finlandiya'da ayda 1.656 Euro maaş alan bir emekli, yaklaşık 400 Euro ödeyerek 7 günlük bir kruvaziyer paketiyle 5 ülkeyi birden gezebiliyor. Bizim emekliler aylık ortalama 1.350 TL maaşla değil gezmeyi düşünmek, faturaları düşük tutmak için kışı oğlanın- kızın yanında geçiriyor, dönüşte yol parasını denkleştirmenin hesabını yapıyor. Üstelik 8.4 milyon emeklinin yarısı ya çalışıyor ya da iş arıyor. Şuradan bakalım: Bizim emekli Hasan amca cebine maaşından 50 TL koyup markete gidiyor 600 gram et, 1 litre sıvı yağ alıyor. Almanya'daki emekli Hans amca emekli maaşından 50 euro koyup markete gidiyor 1 kavanoz çikolatalı fındık ezmesi 2 normal, 1 tost, 3 sandviç ekmeği 400 gr karışık kuruyemiş 2 litre sıvı çamaşır deterjanı 6 litre kola 1 kilo nektari 1 kilo şeftali 1 kilo limon 2,5 kilo patates yarım kilo yeşil fasulye 440 gr mantar 2 kilo domates 1 paket makarna 1 kilo pirinç 550 gr yoğurt 1 kilogram peynir 1 kilo un 1 kilo dondurulmuş patates 1 lt süt 400 gram tereyağı yarım kilo hurma ve kuru kayısı 10 tane organik yumurta alıyor Şimdi 1.3 milyon EYT'linin sorunu çözülse ne yapacaklar mesela, kahve önünde oturup tavla mı oynayacaklar, dünya turuna mı çıkacaklar? Bu vatandaşların da tek derdi miktarı ne olursa olsun ayda bir alacakları bir miktar 'garanti' para. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edecekler, ya da iş arayan emeklilerin arasına katılacaklar. Emeklilerin işgücü piyasasındaki varlığı aktif nüfus içinde genç işsizlerin oranını artırmaya devam edecek...Dolayısıyla asıl mesele sorun üzerinde biraz daha kafa yormaktan geçiyor. Tüm popülist yaklaşımlardan uzaklaşarak gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklediğimizi fark etmek suretiyle, emeklilerin yaşam standardının yükseltilmesi bu kısır döngünün içinden çıkmak için bir ihtimal yaratabilir. Aksi halde bizim hikayenin sonsuz özeti budur: “Tıngır elek tıngır sac, elim hamur karnım aç”