“Kitap Yazmak Engellenemez Bir Dürtüdür”
Yazarlık serüvenine başlama hikâyesini anlatan Prof. Dr. Ayşe Filiz Yavuz, “Meşhur yazarlardan birinin bir sözü var: ‘Yazmasaydım çıldıracaktım.’ Gerçekten de bu söz yazarlar için çok anlamlı. Kitap yazmak, insanın içinde engellenemez bir dürtü olarak sürekli var. Bu duygu, yemek yemek ya da uyumaktan çok daha farklı,” dedi.
Yavuz, “Önce küçük not defterleriyle başladım. Mecburi hizmetteki anılarımı yazmaya başladığımda Doktor Hanımın Çeyiz Sandığı kitabı ortaya çıktı. Biz anı biriktirdik. Ardından rahmetli Abdurrahim Karakoç’la tanışmak nasip oldu. Gazetedeki köşesinde, ‘Şahane bir kitap, bir hikâyeci doğuyor’ diye yazınca çok mutlu oldum,” ifadelerini kullandı.
“MİLLÎ DUYGULARI KUVVETLİ EKİPLERİN İYİ ESERLER ORTAYA KOYMASI GEREKİR”
Ankara’da sürdürdükleri “Kuşlukta Yazarlar” grubunun çalışmalarına da değinen Yavuz, “Kuşlukta Yazarlar grubu olarak çoğu basılmadan önce gelen kitaplara editörlük desteği veriyoruz. Amacımız Türk edebiyatının güçlenmesi. Özellikle bizim gibi millî ve dinî duyguları kuvvetli ekiplerin çok daha iyi eserler ortaya koyması gerekir. Bu işi ücretsiz olarak yapıyoruz; en iyilerin çıkmasını ve camiamızın bu konuda kuvvetlenmesini istiyoruz,” dedi.
“İSRAİLLİLER KORKU İÇİNDE YAŞIYOR AMA ÇOK ZALİMLER”
“Az Gittim Uz Gittim” adlı gezi kitabı üzerine konuşan Prof. Dr. Yavuz, “Bu kitabımda Bosna da yer alıyor; beni çok etkileyen yazılardan biridir. Sibirya treni hayalimdi, o coğrafyada 13 saatlik bir seyahat yapma imkânı buldum. İsrail’e 2000 yılında gitmiştim ama yazmaya bir türlü elim varmadı. İsrail’i gitmeden anlamanız mümkün değil; dışarıdan görmek başka, içine girince anlamak bambaşka,” dedi. Yavuz, sözlerine şöyle devam etti: “İsraillilerin aslında derin bir korku içinde yaşadıklarını, attıkları her adımda ‘altımızdan bir bomba çıkacak’ korkusu taşıdıklarını görüyorsunuz. Fakat aynı zamanda çok zalim olduklarını da fark ediyorsunuz. Bu zalimlik 15-16 yaşlarından itibaren başlıyor. Turistlere bile kötü davrandıklarını gördüm. Çizgiyle ayrılmış gibi, Arapların yaşadığı yerlere ellerini dahi sürmemişler.”
“BİR TÜRK VE MÜSLÜMAN OLARAK NE HİSSEDİYORSAM ONU YAZIYORUM”
Gezi yazarlığına bakışını paylaşan Yavuz, “Turlarla değil, küçük gruplarla gezmeyi tercih ediyorum. Gitmeden önce derinlemesine bilgi almayı da istemem; çünkü bu beni etkiler. Gittiğim yerde kendi gözümle görmek, bir Türk, bir Müslüman ve bir doktor olarak ne hissediyorsam onu anlamak isterim. Döndükten sonra duygularımı bilgilerle harmanlayıp öyle yazarım” dedi. Konuşmasının sonunda Prof. Dr. Yavuz, “Yazdıklarım işe yaramazsa, ben yazdıysam, boşa kâğıt harcadıysam, birilerinin vaktini boşuna aldıysam ne yapıyorum? Bu soruyu kendime sık sık soruyorum,” diyerek yazarlık sorumluluğuna dikkat çekti. Program, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, Yazar Prof. Dr. Ayşe Filiz Yavuz’a Katılım Belgesi ile birlikte D. Mehmet Doğan’ın Ömrüm Ankara ve kendi eseri Kendini Arayan Şehir adlı kitaplarını takdim etti. Etkinlik, çekilen hatıra fotoğrafı ile tamamlandı.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Selçuklu ile Bosna Hersek bağları derinleşiyor
1
Avrupa’nın en gelişmiş savaş uçağı Konya’ya iniş yaptı
133564 kez okundu
2
Konya’daki o markaya ait peyniri yemeyin! İfşa oldu
129045 kez okundu
3
Konya’da metrelerce kuyruk oluştu
113700 kez okundu
4
Meram Belediyesi’nden Dünya Günü’nde doğaya çifte dokunuş
112242 kez okundu
5
Bakanlık duyurdu! Konya’daki o markalar tağşiş ürün satıyormuş
109115 kez okundu
6
Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde Hemşirelik Haftasında çifte bayram
69008 kez okundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.