Konya AÇIK 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Süleyman Demirel’i Anımsama – 2

Süleyman Demirel'i Anımsama - 2 - Rıdvan Bülbül - Yeni Meram Gazetesi

   ■ Nelerin olacağını görmek için nelerin olmayacağını görmek gerektir.  

( Süleyman Demirel)

***

Türk siyasal yaşamına yarım asır damgasını vuran Devlet adamı – usta politikacı Süleyman Demirel bir yıl önce kır atına bindi sonsuzluğa doğru, gitti; bir dizi renkli, acı ve tatlı günleri arkada bıraktı; kıssa- hisse içerikli anı oldu

■ Birbirinize sırt çevirmeyiniz. Birbirinize kin tutmayınız. Birbirinizi kıskanmayınız. Birbirinizle dostluğunuzu kesmeyiniz. Ey Allahın kulları kardeş olunuz.(İmam Gazali)  

Konya’dan geçiş yapan değerli gazeteci ve iş adamı can dostum ve  arkadaşım Mustafa Özkan ile iftarı birlikte yaptık, Demirel’i konuştuk, anıları paylaştık.

Sevgili Mustafa konuştu ve yazdı;

“Süleyman Demirel tarihi kişiliğinin, siyaset ve devlet adamlığının ötesinde benim her şeyimdı.Yarım asrı aşan çalkantılı, inişli çıkışlı; kimi zaman zorlu kimi zaman çoşkulu ve neşeli bir süreci nefes nefese paylaştığım, mücadelesine yakından tanıklık ettiğim büyük dostumdu. O’nun Türkiye’nin kaderini etkileyen ve değiştiren “demokrasi ve kalkınma” mücadelesinin yakın tanıklarından biri olmanın kıvancını yaşıyor; kaybetmiş olmanın derin sızısını dayanılmaz bir kederle yüreğimde hissediyorum. Sadece “Gazeteci- Devlet Adam’ı“ ilişkisi içinde değil aynı zamanda günlük hayatın acısı ve tatlısını da her an paylaşan iki aile dostu idik. Bu dostluk O’nun ”inziva yıllarında“ daha da anlam ve derinlik kazanmıştı.”

■ Ölülerinizin iyiliklerini, güzelliklerini anın ve kötülüklerini dikkate almayın.(Hadis)

Demirel benim dostumdu, onunla iki anım;

   Bir; espri, kıssa ve yüklü söyleşilerimiz;

   İki; Demirel imzalı altın kaplamalı kol saati.

Saati İstanbul’da düzenlenen gazetecilik başarılı ödülleri çerçevesinde onur plaketiyle birlikte, Süleyman Demirel’in (Başbakan)  bizzat elinden almanın heyecanını yaşadım.

Her yörede adlarıyla hitap ettiği dostları vardı, bunlardan biri bu satırların yazarıydı.

Merhum Demirel de bir insandı, her insan gibi onun da kuşkusuz başarıları ve hataları olacaktır. Ancak ne var ki, bu dünyadan göçüp gidenlere iyi gözle bakmak ve onları saygıyla anmak insanlık görevidir dinsel açıdan doğru olanıdır. O, ülkemize kazandırdığı hizmet ve eserlerle sonsuza değin sevgi ve saygıyla hep anılacaktır. Rutin Devlet ve Hükümet işleri yanında; barajlar kralıydı. Çoğu yerleşim yerleri onun döneminde sağlıklı içme suyuna kavuştu. Demokratik yaşamımızı güçlendirdi bir bakıma da demokrasimizin önünü açtı.

Köy insanının Cumhurbaşkanlığına kadar yükselmesi, onca yıl Başbakanlık mevkiinde bulunması yalın haliyle bile başarı öyküsüdür.

   ■ Müslüman’ın ölümünden arkasından dedi-kodu yapmak caiz değildir.  (Ebu Davud

O bir siyaset duayeniydi.

O, siyaset dünyamızın marka adıydı.

O, yürütmeden Devletin başına geçmişti.

O, siyasal partilerde Başkanlık yapmıştı.

O,  barajlar kralıydı.

O, bir kırsa kesim insanıydı.

O, Yedi kez gelmiş ve aynı sayıda da gitmiş, sarı ve kırmızı kartlar görmüştü.

O, Morisson, O, Çoban Sülüydü.

O, “Baba” lakaplı Süleyman Demirel’di.

Merhum Demirel’in özelliklerinden biri de içi boş sözlerden sürekli ırak durmasıdır. Dediklerinin  nedenleri vardı, havanda su dövmez kısır döngülerin  içine  girmezdi.

   Yerine göre nüktedan, yerine göre ciddi bir portre çizen Demirel’e bir gazeteci sormuş;
– Türkiye nereye gidiyor?
   Demirel yanıt vermiş;
– Türkiye yerinde duruyor!

Ülkede, olumsuz gelişmeler yaygınlaşınca ses veren, görüş ve öngörülerini dile getiren Sayın Demirel,   çözüm önerilerini de hep gündeme taşımayı ihmal etmemişti;

■  “ Güneydoğu yangın yerine dönmüştür. Devletten ayrışan kimi yerel yöneticiler, sürekli ahkam kesmektedir. Bu çok yanlıştır ve üniter devlet yapımıza karşı bir duruştur. Kayıtsız kalınmamalı, demokratik çerçevede  ne yapılacaksa yapılmalıdır. Bu ülke bizimdir ve sadece bir Türkiye  vardır. Devletin tekliği ve ulusun tümlüğü birincil ilkedir. Şu gerçek iyi bilinmeli ki, bu anlayışa karşı eylemler hiçbir zaman başarılı olamayacak ve hep hüsrana ve hezimete uğrayacaktır.”

Demirel, olaylardan esinlenerek gelişmelere dikkat çekme gereğini duymuştu. Son olarak bir toplantıda Halk ile politikacı arasındaki mesafenin açıldığına, politik aktörlerin yenilemelerinin şart olduğuna değinmiş, atama kararnamelerini iade ettiğinin  gerekçeleri üzerinde durulmasının vurgu yapmış, bu arada   uyarılarda da bulunmuştu;

“Cumhurbaşkanı’nın siyasal iktidarın niyetlerinden kuşkuya düşmüş ise bu ‘büyük bunalım’ anlamına gelir. Çözüm yolu hemen seçime gitmektir. Bir sıkıntı varsa, köylünüz, esnafınız şikâyet etmeye başlamışsa gerekli cevapları yetiştiremiyorsanız, yarın daha kötü sosyal patlamalar olmadan önce ‘arkadaş ben iyi idare ediyorum seni,  aynı kanaatte isen düş arkama, bu kanaatte değilsen bildiğine ver’ diye iktidarların halka arz etmesi lazımdır.”

   Merhum Demirel’in başka uyarıları da var;    

 “Basına kafayı takan siyasetçi günün yarısını kaybeder; sabah gazeteleri okur, öğlen kendine zor gelir.”

      Parti ve Hükümet Başkanlıkları ayrı şeylerdir; Cumhurbaşkanlığı da bunlardan soyutlanarak ele alınmalıdır.

  Koalisyon gerekli olabilir, zordur. Tek parti iktidarı farklıdır, değerini bilmelidir.

  Çağa yetişmek için gerekenler yapılmalı, devlete otorite, demokrasiye işlerlik getirilmeli

  İdare-yargı-demokrasi reformları mutlaka gerçekleştirilmelidir.

  Çağa yetişmenin bir koşulu da

eğitim, sağlık ve tarımla birlikte ekonomidir. Devleti çalışır, demokrasiyi işler, siyaseti ve vatandaşı kendine güvenir hale getirmenin ve çağı yakalamanın yolu budur.

Geçmişin muhasebesi olur ‘revizesi’ olmaz.

O, bilen ve danışılandı; düşünür yanı da olan Merhum Demirel,  donanımlı Devlet adamı ve halkın içinden çıkmış halk adamı, köylüydü.

   Köyden gelip Devletin ve Hükümetin zirvesine kadar yükselen Merhum Demirel sonunda geldiği yere,  Isparta’nın Atabey İlçesinin İslam köyüne döndü; yine Çoban Sülü oldu, Çalcatepe’deki mekânında sonsuza değin Anadolu’nun mis havasında uyuyacak.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Ene’den nahnu’ya.. (2)

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0