Şivlilik önerileri!

Bugün mübarek üç ayların başlangıcı. Bu başlangıcın Konya için bir anlamı daha var. O anlam Başkent olmanın getirdiği hoş bir kültür.

Bu kültür çocuklara hitap eden, onların gönlünü kazanan, onları sevindirmeye yönelik, çocukların çocuklarla, çocukların sokaklarla, mahallelerle tanışmasına, kaynaşmasına vesile olan bir kültür.

Bu kültürün adı şivlilik!

Çocuk gözüyle, çocuk gözünden üç aylara girişi anlatıyor.

Şivlilik üç aylar başladı demek çünkü…

Anadolu şehirlerinin ilk Başkenti olan Konya, çocukların kapı, kapı, sokak sokak bütün bir mahalleye dolaşarak, zilini çaldıkları her hanede “Şivlilik!” diye bağırdıkları bir geleneği yaşatmaya devam ediyor.

Çok eskilerde her kapı çalan çocuğa birer avuç kuzu üzümle karışık leblebi verilmesi adettenmiş!

Çocukları sevindirmek, neşe içerisinde kapı kapı dolaşmalarını izlemek, keşke bende çocuk olsaydım da, bunlarla beraber şivlilik toplasaydım diye geçmişe dalıp gitmek, Konya’nın olmazsa olmazı.

Yaşı ellinin üzerinde olan kiminle konuşsanız, kime sorsanız, herkesin size anlatacağı bir şivlilik hikayesi mutlaka var!

Kim ne derse desin, şivlilik yarım asır öncesinin anlatımlarından çok uzak.

Kentsel dönüşümlerin mahalle namına bir şey bırakmadığı, her sitenin kendine göre ayrı bir mahalle havasına büründüğü, başı dumanlı dağlar gibi, şehre tepeden bakar bir havada duruşlarıyla çocuklar nasıl şivlilik diye bağıracaklar?

Sonra kim duyacak seslerini? Kapıdaki güvenlikçi kardeşlerimiz mi?

Artık sokaklar yok, site aralıkları var, sitelerin gösterişleriyle ve özellikleriyle, birbirlerine meydan okuyuşları var.

Siteler şehri olmuşsanız, konu-komşu diye bir şey mazide kalmışsa, şivlilik toplamaya çıkan çocuklar siteden mi toplayacaklar şivliliği?

Şivlilik onun için kültür olarak daha ciddi manada, ülke çapında tanınır, bilinir olabilmeli!

Hatta marka değeri olması ve bu şehrin markası olarak kabul görmesi, şivliliğe verilen önemi daha da artıracaktır diye düşünüyorum

Günümüz şivliliği Büyükşehrin  kanatları altında. Eğlenceler, fenerler, hediyeler, şivlilikler Belediyeden… Bu yıl yine Kültürpark’ta yapıldı. Konu şivlilik olunca aklımıza neler gelmiyor neler. Konya bu kültürü bilindik seremonilerin içine hapsetmemeli. Eskiden şöyleydi, şimdi böyle, yeter de artar denmemeli!

Nasıl mı?

Şivlilik anlam ve mana olarak derinleştirilip araştırılabilir. Şivlilikle ilgili yeni tekerlemeler, yeni anlatımlar, yeni hatıralar keşfedilebilir.

Şivlilik kültür olarak, aynen bir yerli malı haftası gibi kutlanarak, Konya ilkokullarında bir ders saati içinde yer alabilir. Ebeveynler, hayır sahipleri, hali vakti yerinde olanlar, oturdukları semt ve mahallelerinin ilkokullarına aldıkları çerezleri, çikolata ve gofretleri getirebilirler. Çocukları sevindirebilirler. Konya Milli Eğitim Müdürlüğü Şivlilik günü adı altında, üç ayların okulların açık olduğu döneme denk düşen günlerinde böyle bir düzenleme yapabilir.

Büyükşehir Belediyemiz Şivliliği şehre açabilir, şehrin kamu ve özel kurumlarını, kuruluşlarını bu işe dahil ederek, Şivlilik günü, Şivlilik Bayramı, hatta Şivlilik Haftası haline getirerek, ülkemiz şehirlerinden gelebilecek çocukları davet ederek, Konya’da buluşturabilir ve misafir edebilir.

Konya Şeker, ürünlerinden birine ” Şivlilik” adı verebilir. O ürünü aynı isimle üç ayların başlangıç gününde piyasaya sunabilir.

Yine Belediyelerimiz, çocuklarımızı kendi sınırları içerisinde olan uygun parklarda, kış şartları olduğunda kapalı mekanlarda şivlilik noktaları kurabilirler. O noktalara sadece Belediyelerin değil, çocukları sevindirmek isteyen insanlarında çerez olarak, çikolata-gofret benzeri yiyecekler olarak katkıları sağlanabilir.

Çocukların sevindirilmesine sadece belediyelerimizin değil, vatandaşımızın da ilgisi ve alakası sağlanabilir.

Bunlar bir çırpıda aklımıza gelenler sevgili okurlar. Sizler bu önerileri çok daha çeşitlendirebilir ve detaylandırabilirsiniz