Sınav öncesi psikolojik ve fiziksel denge önemli

Sınav stresinin, öğrencilerin performansını doğrudan etkilediğine dikkat çeken Ergin, sınavdan bir gün önce yapılacak hazırlıkların yalnızca ders tekrarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini ifade ederek, “Bu süreçte öğrencilerin zihinsel yüklenmeyi bir kenara bırakıp, rahatlatıcı ve kaygı düzenleyici aktivitelere yönelmeleri gerekmekte” dedi. Nefes egzersizleri, kas gevşetme teknikleri ya da kısa doğa yürüyüşleri gibi rahatlama etkinlikleri, öğrencilerin sınav anındaki odaklanmalarını artırır” diyen Ergin, “öğrencilerin kendi iç dünyalarında kuracakları olumlu söylemlerin önemine de değinerek, “Bu sınav beni tanımlamaz, elimden gelenin en iyisini yapacağım” ifadelerini kullandı.

DÜZENLİ UYKU VE BESLENME ŞART
Fiziksel hazırlığın da sınav performansı üzerinde doğrudan etkili olduğunu belirten Ergin, öğrencilerin biyolojik ritmini bozmadan, sınavdan bir gün önce erken saatte uyuması gerektiğini söyleterek, “Uyku düzeni; dikkat, bellek ve bilişsel performans üzerinde doğrudan etkilidir. Sınav sabahı yapılacak kahvaltının da alışılmış düzende ve hafif protein içeren besinlerden oluşması önemli. Yumurta, süt, muz gibi besinlerin tercih edilmeli” şeklinde konuştu. Ayrıca sınav günü giyilecek kıyafetlerin rahat, hava koşullarına uygun ve öğrencinin kendisini iyi hissettiği şekilde seçilmesinin, öğrencinin kendine olan güvenini artırabileceğini vurguladı. Sınav stratejileri konusunda da öğrencilere önerilerde bulunan İlknur Ergin, “Turlama tekniği olarak bilinen yöntemi önerdi. Bu strateji; öncelikle kolay ve orta zorluktaki sorulara yönelip, zaman yönetimini doğru kullanarak zor soruları ikinci tura bırakmayı içeriyor. Ayrıca her sorunun dikkatle okunması ve soru kökü anlaşılmadan seçeneklere geçilmemesi gerek” uyarısında bulundu. Cevapların sorular çözüldükten hemen sonra optik forma işaretlenmesi gerektiğini söyleyen Ergin, sayfa kaydırması gibi hatalara karşı da öğrencilerin düzenli kontrol yapmasının önemli olduğunu ifade etti.

VELİLERE DE UYARI
Velilerin, sınav öncesi dönemde çocuklarının en önemli duygusal destek kaynağı olduğunu söyleyen Ergin, bu desteğin koşulsuz kabul ve güven verici bir tutumla sunulmasının çok daha etkili olacağını belirterek, “Sonuç ne olursa olsun, senin çabana değer veriyorum” gibi mesajların, öğrencinin sınav kaygısını azaltmada büyük rol oynuyor” şeklinde konuştu. Sınavdan bir gün önce öğrenciyi sürekli motive etmeye çalışmak ya da sürekli sonuç odaklı konuşmalar yapmanın, öğrencinin duygusal dengesini olumsuz etkileyebileceğini ifade eden Ergin, “velilerin daha doğal ve sakin bir yaklaşım sergilemeleliler. Öğrencilerimize aylar süren emeğinizin karşılığını alacağınız bir güne çok az kaldı. Lütfen unutmayın ki bu sınav sizin kimliğinizi, değerinizi ya da potansiyelinizi ölçemez. Bu sadece akademik bir seçme aracı. Önemli olan, sürece gösterdiğiniz emek, sabır ve gelişimdir. ‘Yapabildiğimin en iyisini yaptım’ diyebilmek her zaman en kıymetli başarıdır. Kendinize inanın ve sınav sabahı güçlü, sakin bir zihinle yola çıkın.” tavsiyesinde bulundu.