Günümüzün belki de en büyük sorunu. Tepeden inme adamların koltuklara yapışıp ülkenin, insanların kanını emmesi.
Etrafımızda o kadar çok ki bu insanlar. Artık hepimiz bu durumu kanıksamış durumdayız. Üst mevkilerde tanıdıkları, akrabaları olanlar bir bakmışsınız sizi yönetir duruma gelmişlerdir.
Bu insanların en büyük özellikleri kendilerini çok önemli biri olarak görmeleridir. Cahilliklerinin içine o kadar çok gömülmüşlerdir ki en ufak başarılarını bile övünerek anlatırlar.
Kur’an-ı Kerimde ve hadis-i şeriflerde, işlerin ehli olan kişilere verilmesi emrediliyor. Zira işin ehli olan kimselere verilmemesi toplumda cehaleti yaygınlaştırarak, ilmi ve bilgiyi ortadan kaldırır, asalak bir toplum meydana getirir.
Günümüzün en büyük sorunu dedim çünkü şöyle bir etrafıma baktığımda gördüğüm manzara hep aynı. Birilerine yalakalık yapan, iş bilmeyen ancak kendini hep bilgili zanneden, eğitimden uzak, cahil ancak havalarından yanlarına bile yaklaşılmayan insanlarla dolu.
Onlara da hak vermek lazım çünkü böyle insanlar toplum tarafından hep itibar görüyor. Bir şeyler yapabilmek için emek sarf eden, eğitim alan insanlar her zaman perdenin arkasında duruyor.
Birde oturduğu koltuğun hakkını veremeyen insanlar var tabi. Kendilerine güvenilip yetki verilmiş ancak bu yetkiyi kullanamayan insancıklar.
Kendilerinden beklentileri olan insanları hayal kırıklığına uğratırlar, hiçbir işe yaramadan maaşlarını alıp otururlar.
Bu konunun ne kadar önemli olduğunu ise Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde şöyle belirtiyor: “İş, ehli olmayana tevdi edildiği zaman, kıyameti bekle.” “Ya Resulallah, emanetin zayi edilmesi nasıl olur?” denince, (Görev ehlinden başkasına verildiği zaman kıyameti bekleyin) buyurdu. (Buhari)
Bosna’nın ve il merkezinin 5 fiyaskosu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.