Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

MEVKA, yeni çağrı programı ilan etti

Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA), Türkiye’nin yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda Dünya Bankası işbirliğinde yürütülen Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi (SoGreen) kapsamında; Hızlandırıcı Hibe Desteği Programı ilan etti. 30 milyon TL bütçe ile ilan edilen hibe desteği programı kapsamında TR52 Konya-Karaman Bölgesi’nde faaliyet gösteren mikro/küçük işletmeler, kooperatifler ve üretici birlikleri tarafından hazırlanacak tarım sektörü başta olmak üzere su ve enerjinin verimli kullanımı ile üretimde yeşil dönüşüm ve yeni istihdama yönelik projelerin desteklenmesi hedefleniyor.

Kurum olarak ilan ettikleri destek programı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İhsan Bostancı, “İklim değişikliği, sıfır emisyon hedefleri ve yeşil geçiş süreçlerinin haneler, çalışanlar ve toplumun farklı kesimleri üzerinde derin ve çok boyutlu etkilere yol açacağı konusu dünyada olduğu kadar ülkemizde de en önemli sorun alanlarından birini oluşturmaktadır. Özellikle yeşil ekonomiye geçiş, toplumun bazı kesimleri için ciddi riskler taşımakta; yeterince hazırlıklı olmayan veya gerekli donanımdan yoksun gruplar, geçim kaynaklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Kadınlar, gençler ve benzeri kırılgan gruplar, mevcut ekonomik ve sosyal yapılar içinde zaten bir dizi zorlukla mücadele ederken, yeşil geçiş süreci bu grupların üzerindeki olumsuz etkileri daha da derinleştirebilecektir. Bunun yanı sıra, düşük vasıflı işçiler gibi yeşil geçişten kaynaklanan mesleki değişimlere adapte olma becerileri sınırlı olan diğer grupların da bu süreçten daha fazla zarar görme ihtimali bulunmaktadır.

 

 

Türkiye’nin ekonomik dönüşümüne entegre edilen iklim hedefleri, potansiyel olarak daha yüksek büyüme ve istihdam fırsatları oluşturma kapasitesine sahip olsa da, özellikle geçişe uğrayacak sektörlerde önemli zorluklar ve belirsizlikler doğurabilecektir. Daha yeşil ve sürdürülebilir üretim yöntemlerine geçişin sağlanacağı bazı sektörlerde yeni istihdam fırsatları ortaya çıkarken, diğer sektörlerde mevcut işlerin tehlikeye girmesi söz konusu olabilecektir. Bu bağlamda, yeşil geçişin etkileri, yalnızca çevresel sürdürülebilirlik ile sınırlı kalmayıp, aynı zamanda sosyal yapının temellerine de ciddi şekilde etki edecektir. Bu noktada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından kalkınma ajansları aracılığı ile uygulanacak olan Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi (SoGreen) bu olumsuz etkilerin en aza indirilmesi noktasında önemli bir fırsat sunmaktadır. Başta kadınlar ve gençler olmak üzere yeşil dönüşüm sürecinde ön plana çıkan dezavantajlı gruplara yönelik yeşil geçim kaynakları imkanlarının geliştirilmesi için tasarlanan SoGreen Projesi ile yeni iş ve istihdam alanlarının oluşturulması ve sosyal kapsayıcılığın artırılması hedeflenmektedir” dedi.

 

 

“İklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgelerin başında geliyoruz”

 

 

Genel Sekreter Bostancı, şöyle devam etti: “Bu çerçevede TR52 Düzey 2 Bölgesi’ni oluşturan ve ajans olarak sorumluluk alanımızda yer alan Konya ve Karaman illerimize baktığımızda ise iki şehrimizin de Türkiye’nin tarımsal ve gıda üretim kapasitesi açısından öncü konumda bulunduğunu, ancak iklim değişikliği, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına ilişkin problemler ve çevresel bozulmalar gibi küresel tehditlerin etkilerini en çok hisseden bölgeler arasında yer aldığını görüyoruz. Geniş ve verimli tarım arazilerine sahip olan bölge, artan kuraklık, su stresi, toprak verimliliğinde düşüş ve kuraklığa, hastalıklara ve iklim değişim etkilerine dayanıklı yeni çeşitlerin geliştirilmesine duyulan ihtiyaçla birlikte biyoçeşitliliğin zenginleştirilmesi gerekliliği ile karşı karşıyadır. TR52 Bölgesi’ndeki en önemli problemler iklim değişikliği ve kuraklıkla alakalı olarak erozyon ve çölleşmedir. Bu kapsamda Konya-Karapınar çok yüksek hassasiyete sahip bölgeler arasında yer alırken, Tuz Gölü havzası ile Ereğli-Karaman bölgeleri de yüksek hassasiyet grubunda yer almaktadır. Bölgedeki tarımsal üretim, iklim krizinin etkileri nedeniyle hem verimlilik hem de sürdürülebilirlik açısından baskı altındadır. İklime dayanıklı, düşük emisyonlu ve suyu etkin kullanan üretim modellerine geçiş zorunlu hale gelmiştir. Bu noktada tarımsal üretimde döngüsel ekonomi yaklaşımının benimsenmesiyle, atıkların kaynağında azaltılması, organik madde döngüsünün sağlanması ve kaynak verimliliğinin artırılması mümkün olacaktır. Ajans olarak bu dönüşüme stratejik katkı sağlamak için de ‘Tarım ve Gıda Sektöründe Ar-Ge, İnovasyon ve Yeşil Becerilerin Geliştirilmesi’ başlıklı programı hayata geçirmiş bulunuyoruz. Program, tarım ve gıda sektörünün yeşil dönüşümünü hızlandırmak amacıyla Ar-Ge altyapısının güçlendirilmesini, inovatif uygulamaların yaygınlaştırılmasını ve yeşil becerilere sahip insan kaynağının yetiştirilmesini hedeflemektedir. Bu yaklaşım, yalnızca çevresel sürdürülebilirliği değil, aynı zamanda sosyal kapsayıcılığı da temel almaktadır.

 

Kadınlar, gençler ve kırsal nüfus yeşil dönüşüm sürecinden daha fazla etkilenme riski taşımaktadır. Bu nedenle program, bu grupların istihdama katılımını ve üretim süreçlerine entegrasyonunu artırmayı öncelikli hedeflerinden biri olarak tanımlamaktadır. Bölgedeki güçlü tarım makineleri ve tohumluk sektörü, program kapsamında yürütülecek Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerine uygun zemin sunmaktadır.”

 

“Su kullanımının azaltılması ile kaynak verimliliğine yönelik teknolojilerin geliştirilmesi ve imalatı programın öncelikleri arasında”

 

Özellikle hassas tarım, akıllı ekipman sistemleri, biyoteknoloji tabanlı tohum ıslahı ve çevreci üretim teknolojileriyle Konya-Karaman Bölgesi’nin, tarımda rekabet gücünü artırma potansiyeline sahip olduğunu özellikle vurgulayan Bostancı, “Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı, toprak ve su verilerinin dijital olarak izlenmesi, sensör tabanlı sulama sistemleri, düşük karbon ayak izine sahip makinelerin kullanımı gibi uygulamalar da ön plana çıkmaktadır. Biyolojik çeşitliliğin artırılması, yerel tohumların korunması ve iklime dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi çalışmaları da programın öncelikli alanları arasında yer almaktadır. Bununla birlikte iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması, iklim değişikliğine uyum, döngüsel ekonomiye geçiş, kirliliğin önlenmesi ve kontrolü, biyoçeşitliliğin ve ekosistemlerin korunması ve restore edilmesi gibi konularda da proje başvurularını beklediğimizi özellikle dile getirmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

 

“Proje başına 2 milyon TL’ye kadar destek sağlanacak”

 

Son olarak programla ilgili ayrıntılara da değinen Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İhsan Bostancı, “Mikro ve küçük işletmeler ile kooperatifler ve üretici birlikleri tarafından hazırlanacak olan projelere asgari 600 bin TL, azami 2 milyon TL destek verilecek olup, mikro ve küçük işletmeler için destek oranı yüzde 50-75, kooperatifler ve üretici birlikleri için bu oran yüzde 75-90 arasında gerçekleşecektir. Söz konusu hibe desteği programına bölgemizde yer alan uygun başvuru sahipleri tarafından Kalkınma Ajansları Yönetim Sistemi (KAYS) üzerinden 3 Eylül 2025 Çarşamba günü saat 23.59’a kadar proje başvuruları alınacak olup, başvuru sahipleri tarafından taahhütname için son teslim tarihi ise 10 Eylül 2025 Çarşamba günü saat 18.00 olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, ajansımız tarafından ilan edilen programa ilişkin 10 Temmuz 2025 Perşembe günü saat 10.00’da çevrimiçi bilgilendirme toplantısı gerçekleştirileceğini, programa ait ayrıntılı bilgi, başvuru rehberi ve bilgilendirme toplantısı katılım linkine ajansımızın www.mevka.org.tr internet adresinden ulaşılabileceğini, bu minvalde bölgemizde yer alan tüm paydaşlarımızdan proje başvuruları beklediğimizi özellikle ifade ederek programımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Asayiş ve Güvenlik Koordinasyon Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirildi

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.