Uzun yıllar önce Konya’nın önemli değerlerinden biri haline gelen ‘Hayat Tostçusu’ yıllara meydan okumaya devam ediyor
GEÇMİŞE yolculuk yaparak Konya’nın gönlünde nasıl taht kurduklarını anlatan Hayat Tost’un sahibi Hasan Basri Sayı, ‘Hayat Tostçusu’na dair bilinmeyenleri anlattı. ‘Hayat Tost’un, 23 Nisan 1957 yılında babası Mustafa Sayı tarafından Konya’da fast food sektöründe açılan bir tostçu dükkânı olduğunu ifade eden 55 yaşındaki Hasan Basri Sayı, gelişen teknoloji ile birlikte bazı özel değerlerin de kaybolduğunu söyledi. Yıllara meydan okuyarak ayakta kalmayı başaran ve Konya’nın gönlüne taht kuran Hayat Tostçunun bazı kırgınlıkları da var.
TOSTA ADANAN BİR HAYAT
Hayat Tost’un hikayesini anlatan Hayat Tost’un sahibi Hasan Basri Sayı “41 yıldır bugünkü adıyla da bilinen ‘Hayat Tostçusu’nun işletmecisi olarak çalışıyorum. Rahmetli babam tostçuluk faaliyetine ilk başladığı zaman Konya’da bu tip yiyecek satışı söz konusu değildi. Buna rağmen babam büyük bir cesaret göstererek bu tostçu dükkânını açıyor ve uzun yıllar sonra tanınır bir hale geliyor. Merhum babam uzun bir süre İstanbul’da bulunmuş. İlk olarak bunu İstanbul’da görüyor ve tostçuluğu Konya’ya adapte ediyor. Babam 1977 yılında vefat ettiği zaman ben henüz lise öğrencisiydim. O zamanlarda işlerin başına geçtim ve 41 yıldır da çalışıyorum. Amacımız Konya’ya bir iz bırakabilmektir. 1957 yılında başlamış ve ilk günkü şekliyle devam etmenin sevdasındayız. 60 yıl önce üç çeşit tost yapmaya başladık ve halada aynı vaziyette devam ediyoruz. Dördüncü bir tost çeşidimiz yoktur mesela. ‘Hayat Tost’u sürdürebildiğimiz kadar sürdüreceğiz ve nostalji halini sonuna kadar muhafaza edeceğiz” dedi.
HAYAT TOSTÇUSUNUN KIRGINLIKLARI VAR
Konya’nın bir değeri haline gelen Hayat Tostçusunun sadece Konya’da değil başka illerde de bilindiğini dile getiren Hayat Tostçusu Hasan Basri Sayı şu ifadelere yer verdi: “Müşterilerimiz bizleri kesinlikle unutmuyor. Yıllar önce burada tost yiyen biri, yıllar sonra Konya’ya geldiği zaman yine Hayat Tostçusundan tost yemeye geliyor. Bu nokta bizim en keyif aldığımız noktadır. Ayrıca bu bizim en önemli takdir noktamızdır ama bu 40 yılı bana ait olan 61 yıllık süreç içinde Konya’mızda idareci bazında bizi idare edenler, belediyelerimiz, vergi dairelerimiz ve esnaf odalarımız gibi yerlerin hiçbirinde şuana kadar bir takdir gördüğümüz ya da bir iltifat aldığımız söz konusu değildir. Yakın bir zamanda sadece Patacılar Odası ticarette 20 yılı geçtik diye bir plaket verdi o kadar. Galiba benim çok sevdiğim tostçuluk onlar için basit bir şey olsa gerek. Başta yerel yöneticilerimiz olmak üzere bazı şeyleri görmemezlikten gelmek gibi bir özelliğimiz var. Tabi marifet iltifata tabidir. Bizim gibi eskiye dayalı ve küçük esnafların ihtiyacı bir teşekkürdür, bir iltifattır. Bunlar marifettir, bunlar bizi teşvik eden unsurlardır. Bu duruma tabii ki de üzülüyoruz. Bizim iz bıraktığımız yer, müşterilerimiz ve Konya’nın yüreği olduğuna inanıyorum. Bu da benim için önemli bir kazanımdır. Diğer ifadeyle 15 metrekarelik bir alanda hatta çay ocağı niteliğinde sayılabilecek küçücük bir yerde Konyalıların yüreğinde Konya kadar yer edindik. Baki kalan Kubbede hoş bir seda bırakmaktır. Tarihin tozlu rafları arasında kaybolup gideceğiz bir gün. Belki nostaljik diye birileri hatırlayacak.”
“MEZAR TAŞIMA ‘KONYA’NIN BİR TOSTÇUSUYDU’ YAZSINLAR”
Konya’nın tostçusu olmayı her zaman seve seve kabul ettiğini vurgulayan Sayı, “Baba mesleği çok önemliydi. Geçen süreç içinde bu mesleğin çok özel olduğunu düşündüm hep. Baba mesleğini şuana kadar da bırakmayı hiç düşünmedim açıkçası. Bu mesleği bırakmak ticari bir kazanç değil. Bu, onun çok çok ötesinde olan tarif edemediğimiz bir duygu olsa gerek. Konya’nın tostçusu olmayı her zaman seve seve kabul ettim. Hatta bir gün ölürsem mezar taşıma ‘Konya’nın bir tostçusuydu’ diye yazmalarını isterim” diye konuştu.
“GELİŞEN TEKNOLOJİYLE ÖZEL DEĞERLERDE KAYBOLDU”
Gelişen teknolojiyle birlikte bazı özel değerlerinde kaybolduğunu dile getiren Sayı, “30-40 yıl önce rekabet koşullarımız bugünkü gibi değildi. O zamanlarda çok daha rahat şartlarda çalışıyorduk. Bugün maalesef fast food sektörü rekabetinde zorlandığımız pek çok işletmeler ortaya çıkmış vaziyette. O yüzden son yıllarda yaşadığımız zorluklar baya ciddi zorluklardır. Buna rağmen müşterimin beni desteklemesi ve bana güvenmesi ticari müessesenin elde edebileceği en yüksek faydadır. Bu yüzden ben müşterime her zaman minnet duyarım” şeklinde konuştu. Hayat Tostçusunun en önemli özelliğinin yüzde 50 oranında sevgi ve muhabbet olduğunu belirten Sayı, “Hayat Tostçusunun değeri müşterinin gözündeki parıltıda saklıdır. Her kesimden müşterim var. Yani müşteri profilim çok ilginçtir. Bu küçük iş yerine bakanından, sokakta mendil satmaya çalışan çocuğa kadar herkes gelir” dedi.
“AYAKTA KALABİLMENİN BEDELİ AĞIR OLUR”
Gelişen teknolojiye rağmen ayakta kalmayı başaran Hayat Tostçusu’nun sahibi Hasan Basri Sayı, ‘Ayakta kalmayı nasıl başardınız?’ sorusuna ise şu cevabı verdi: “Çalıştığınız Yeni Meram Gazetesi, yanlış bilmiyorsam hemen hemen bizimle emsal bir yaşam sürecini sürdüren bir müessesedir. Bu soruyu bana değil, Yeni Meram Gazetesi yetkililerine sormakta çok büyük bir fayda vardır. Eğer uzun soluklu, uzun süreli yerel anlamda ayakta durmak gibi bir çabanız varsa bunun bedeli çok ağırdır. Ben bir Konya sevdalısıyım, yüreğim çok geniş bir bahçedir. Ben bu bahçede herkesin bulunmasını arzu ederim. Çalıştığınız kuruma da başarılar diliyorum. Onların da daha uzun yıllar ayakta kalmalarını arzu ediyorum. Aynı duyguyu kendim içinde paylaşmış olayım.”
Kader EŞİYOK
Cumhurbaşkanlığı Konya’da aşure dağıtacak
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.