1-7 Ekim tarihleri arasında kutlanacak olan Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nda “Cami ve Hayat” teması işlenecek. Konya İl Müftüsü Ahmet Poçanoğlu, “İslam,cami merkezli bir medeniyettir” dedi

Diyanet İşleri Başkanlığınca 1-7 Ekim tarihleri arasında kutlanan Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın bu yıl ki teması “Cami ve Hayat” olarak belirlendi. Hafta içerisinde düzenlenecek olan etkinliklerde Cami’nin sevgi, kardeşlik, bilgi ve birlik mekanı olduğu vurgusu yapılacak. İnsanların Camii’nin manevi ikliminde buluşmaya davet edileceği programlarda, Camii’nin dini, toplumsal ve mimari yönü ile hayatın merkezine taşınmasının önemi üzderinde durulacak. Böylece camilerin tarihleri yüklendikleri misyonun tekrar canlandırılmasına katkı sağlanacak. Ayrıca, “Cami hayatın içinde, hayat Camii’nin içince”, “Cami hayatın merkezi” sloganlarıyla hazırlanan camilerle ilgili görseller de sosyal medyada ve etkinlik alanlarında kullanıcak. Konya İl Müftüsü Ahmet Poçanoğlu’da konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Poçanoğlu, Camilerin İslam toplumunun sürdürülebilirliği için gerekli olduğuna dikkat çekti.

“İSLAM CAMİ MERKEZLİ BİR MEDENİYETTİR”

Konya İl Müftüsü Ahmet Poçanoğlu, Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle açıklama yaptı. Poçanoğlu; “Bu hafta özellikle 2011’den beri çocuk, genç, engelli, namaz, kitap, şehir-medeniyet, kadın-aile, namaz ve din hizmetlerine adanan ömürler gibi konular çerçevesinde ele alınıyor. Bu yıl özellikle ‘Cami ve Hayat’ konusu belirlendi. İslam medeniyeti cami merkezli bir medeniyettir. Peygamber Efendimiz hicret yolculuğunda ilk olarak Kuba Mescidi’ni, Medine’ye ulaştığında ise Mescidi Nebevi’yi inşa ettirerek, cami merkezli bir modeli koymuş, böylece camiyi gündelik hayatın merkezine konumlandırmıştır” dedi.

“İSLAM TOPLUMUNUN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ İÇİN GEREKLİ”

Camilerin İslam toplumunun sürdürülebilirliği için gerekli olduğuna işaret eden Poçanoğlu şunları kaydetti: “Modern dönemde şehirlerimizde Camii’nin merkezi konumunun her geçen gün zayıfladığı müşahede edilmektedir. Zira insanların hayatını ve önceliklerini büyük ölçüde popüler, kültür, sosyal medya ve kitle iletişim araçları belirlemekte, geleneksel müesseseler bu süreçte hayatın kıyısında kalabilmektedir. Son yüzyılda insanlar, köyden kente göç ile birlikte ortaya çıkan hızlı şehirleşme ve bu durumun beraberinde getirdiği sosyal problemler ile yüzleşmek durumunda kalmıştır. Nüfusu milyonlara ulaşan şehirlerde camilerimiz modern insanın anlam arayışına ve ihtiyaçlarına istenilen düzeyde cevap verememekte ve kendisinden beklenen fonksiyonlarıyla toplumun farklı kesimlerine hizmet sunacak bir cami ve hizmet modelinin geliştirelebilmesi her geçen gün ehemmiyetini artırmaktadır.”
Hüseyin MENEKŞE