İslamı Örnek Alan İsviçre oldu… Tüm İslam Alemi Baka Kaldı!!

Geçtiğimiz haftalardaydı bir Avrupa ülkesi İSVİÇRE’de bir kamu oylaması yapıldı. İsviçre halkına soruldu. Fakirinize, zengininize, çalışana, çalışmayana aylık yedi bin lira maaş bağlayalım mı, bağlamayalım mı? Bu küçük ülkenin gözü tok, gönlü hoş insanları yüzde 80’e varan kocaman bir HAYIR çekti.

Bu işlem insanlığın tarihinde nadir görülen olaylardan biri olarak tarihe geçti. Bu küçük ülke insanları fiilen İSLAM değiller. Fakat adeta İslam alemi ahlakıyla donanımlılardı. Bir haksızlığı ve bir adaletsizliği ellerinin tersi ile itip devletine hükümetine ben alın terinden başka mal istemem diyordu.
Bakınız şu yüce Kitabımızın EMBİYA SURESİNİN 93. AYETİNE (Ama insanlar) İŞLERİNİ ARALARINDA PARÇALADILAR (Tanrıdan gelen dini parça, parça ettiler, ayrılığa düştüler) HEPSİ (Sonunda) BİZE DÖNECEKLER.
Şu içinde bulunduğumuz İslam alemi bu ALLAH EMRİNE uymayı ilke ederek iman etseydi, İSVEÇ halkı gibi menfaatperestliği elinin tersi ile iterdi. Ama ne hak ‘Rabbena, hep bana’dan, insani değerlerimizi hatırlamak bile aklımızın ucundan geçmezdi.
Demokrasi özlemi ile ve ısrarla başarıya götürmek için, 46’dan bu yana verdiğimiz uğraşla fırsat eşitliğini yakalayamamanın acıları içinde kıvranmaktayız.
Gelir dağılımındaki adaletsizliğe baktığımızda ulusal basınımızdan öğreniyoruz. Birileri 150 bin liracık aylık alırken, asgari ücretlimiz 1300 TL’ye talim ediyor. Aradaki uçurumun halkaları arasındaki farklılıkları bu sütunlar sığmaz.
Bizim dinimiz komşusu açken tok yatılmaz derken ve hakça paylaşmayı ön görürken EMBİYA SURESİNİN 93 AYETİ’NDEKİ emirle yolumuz gösterilmişken, elin gayrimüslimi atını almış, Üsküdar’ı geçmiş de bizi utandırıyor.
Nasıl düşünmeyelim? Hiç olmazsa gelecek nesillerimizi kurtarmak için Yüce Kitabımız KUR’AN’ın öngördüğü hak, adalet, hakikat ve sair insani değerlerimizi hayatımızın akışı içine çekip, İslam modeli ülkeler içinde en azından birinci olan LAİK CUMHURİYET ile fırsat eşitliğini sağlayıp gerçek İslam’ı yaşayacak ve yaşatacak yeni kadrolar oluşmasının sağlanması tek çözümdür, gibi görülüyor.
EMBİYA SURESİ 93 AYETİNDEKİ bölünüp parçalanmaya son verildiği zaman güzellikler, hak ve adalet eşitliği kendiliğinden gelir ki, Yüce Önder ATATÜRK’ün dediği gibi, kendi özümüz ve öz değerlerimize sahip çıkarak sadece şu Mevlanamız için söylenenlerin içinde olması gereken gerçek İslam ve inancımızı göreceğiz.
İŞTE ATATÜR’KÜN O ALTIN SÖZLERİ
NE ZAMAN BU ŞEHRE GELECEK OLURSAM, MEVLANA’NIN RUHANİYETİ BÜTÜN BENLİĞİMİ SARAR. O ÇOK BÜYÜK BİR DAHİ, DEVRİMLER AŞAN BİR TECEDDÜT AŞIĞIDIR.
MEVLANA MÜSLÜMANLIĞI TÜRK RUHUNA İNTİBAK ETTİREN BÜYÜK BİR REFORMATÖRDÜR.
MÜSLÜMANLIK ASLINDA GENİŞ MANASI İLE MÜSAMAHALI VE MODEDRN BİR DİNDİR.
MEVLEVİLİK’SE TÜRK ANENESİNİN MÜSLÜMANLIĞA NÜFUS ÖRNEĞİDİR.
İLAHİ BİR MUSİKİNİN AHENGİ İÇERİSİNDE DÖNEREK ALLAH’A YAKLAŞMA FİKRİ, TÜRK DEHASININ İLERİ GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCESİNİN TABİİ BİR İFADESİDİR. ATATÜRK