Konya AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Farkındalık ve Otizm!

Farkındalık ve Otizm! - Erol Sunat - Yeni Meram Gazetesi

Geçtiğimiz Cumartesi günü Farkındalık ve Otizm günüydü. Otizmli çocuklarımız sadece bir gün değil, her gün fark edilmek istiyorlar.

Fark edilmeleri de, lazım.

Fark edilirken, ülkemizde oldukça geç kalınan, modern teknoloji ile donatılmış, dalında ve konusunda yeterli eğitimi almış personeli ile açılacak olan tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin bir an önce faaliyetlerine başlaması gerekiyor.

Ülke olarak, böyle olumlu adımlar atabilmeliyiz!.

Bu merkezleri yaygınlaştırabilmeliyiz.

Çünkü, Otizmli çocukları olan ailelere en büyük destek, onların yükünü onlarla paylaşabilecek en hayırlı girişim bu rehabilitasyon merkezleri olacaktır.

Otizm gününde çocuklarımızın ellerine balonlar verip, onların hiç anlayamadıkları açıklamalar ve konuşmalar yapıp, günü kurtarmak değildir marifet!

Otizm gününü kutladık, tüh yahu Cumartesi gününe denk geldi, hafta içinde bir güne denk gelseydi, daha ses getirirdi diyenler olabilir.

Mühim olan günün, tatil gününe denk gelip gelmemesi değil, bu günde bu çocuklarımız için neler yapılıp yapılmadığıdır.

Bu günde bu çocuklarımızı ve ailelerini rahatlatabilecek müjdeler verilebilseydi keşke!

Önemli olan, bu çocuklarımızın fark edilmelerini sağlayabilmek. Fark edildikçe, ilgilenildikçe, sevildikçe, problemleriyle yakından ilgilenildikçe, onları hayata her geçen bir adım daha döndürmekle kalmıyorsunuz, normal insanların dünyasına girmelerine, o dünyaya ürkmeden, korkmadan, irkilmeden adımlar atabilmesine yardımcı oluyorsunuz.

Farkında olmak, farkındalık yaratmak bu sevgili okurlar. Ülkemizde 352 bin Otizmli çocuğumuz var.

“Otizm, doğuştan gelen biyolojik bir yetersizlik olup, beyindeki iletişim merkezinin gelişmesini engelleyerek çocuğun çevresinde sosyal-duygusal iletişim kurmasına engel olan bir durum.”

Bu rahatsızlığın farkına varmak, tedaviye bir an önce başlamak, otizmin olmazsa olmazı!.

Farkına varmak, fark etmek konusunda çevrenin ve insanların ne söylediklerine takılıp kalma gibi yanlışlarımız, maalesef devam ediyor.

Otizmli çocuklarınızı saklamayın, evlerinize hapsetmeyin, hem çocuğunuza, hem de kendinize dünyayı zindan etmeyin!

Otizmli bir çocuğunuz olduğunu kabullenmek, tedavi ile alınacak yolun yarısı.

Otizmin çaresi de, devası da, şifası da sevgidir.

Acıyarak, ağlayarak, dövünerek, kendinizi hırpalayarak, alem ne der, el alem ne der laflarına itibar edilmeden gösterilen bir sevgi!

Sevgi bütün dertlerin, bütün aşılmaz engellerin ilacıdır.

Kalpten kalbe açılan kapıdır. O kapılar açıldığında, dilekler gerçekleşir.

Gülen bir yüz, içtenlik, samimiyet, ilgi ve alaka konuşmayan çocuğunuzu konuşturacaktır!

Farkındalık kavramıyla anlatılmak istenen, desteklenmek istenen budur.

Farkındalık yaşanılan anı yakalayabilmektir. Iskalamamaktır duygu ve düşüncelerin esiri olmamaktır. Mutlu olunan zaman diliminin tadına varmaktır. O anı analiz ederek yorumlayarak içinden çıkılmaz bir hale getirmemektir. .

Farkındalık gözle bakmaktır, gönülle bakmaktır.

Gönlünüzle bakmazsanız, hiçbir şeyin farkına varamazsınız!

Ayrıntıları yakalayamazsınız!

O ayrıntıları birleştiremezsiniz!

Sizin mutlulukla, umutla, sevgiyle bakan gözleriniz, ilgisiz çocuğunuzu ilgili hale getirecek, konuşmak istemeyeni konuşturacak…

Zamansız ağlama ve gülmeleri normalleştirecek…

İhtiyaçlarını eskiye oranla çok daha belirgin ifade edecekler…

Takıntılı davranışlarından vazgeçmeye doğru olumlu adımlar atacaklardır…

Farkındalık batının tolerans dediği, bizim ise bu kavramı hoşgörü diye batıdan yüzlerce yıl önce kabullendiğimiz ve bildiğimiz bir kavramdır.

Hoşgörünüz varsa, endişe bulutları sizi saramaz.

Hoşgörünüz varsa, üzüntü size yaklaşamaz!

Hoşgörünüz varsa, kaygı semtinize uğrayamaz!

Hoşgörünüz varsa, öfkenin zerresi sizde bulunmaz!

Hoşgörü öylesine nahif, öylesine hoş, öylesine nazenin bir duygudur ki, sevgi ile sarıp sarmalandığı için onun kapsama alanı içerisinde ne kadar yol giderseniz gidin, ucunu-bucağını bulamazsınız.

Bize bahşedilen hoşgörü bu ise; O kalbe o sevgiyi verenin, o kalbi sevgi ile dolduranın hoşgörüsünü bir düşünün hele!

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

“SPOR YAPIYORUM, YAĞLAR KASA DÖNÜŞÜR MÜ?”

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.