Mevlevilik Kültüründe Mutfak Bir Okuldur
Konya, Anadolu’nun kültür, tasavvuf ve mutfak mirasının en önemli merkezlerinden biri olmayı sürdürürken, bu mirasın en köklü simgelerinden biri Mevlevilik ve onun manevi aşçısı Ateşbaz Veli’dir.
Mutfak, Mevlevilik kültüründe yalnızca karın doyurulan bir alan değil; ruhun terbiye edildiği, sabrın, tevazunun ve hizmetin öğrenildiği kutsal bir mekândır. Ateşbaz Veli, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin en yakınlarındandı. Mevlevi mutfağının başında bulunan bu büyük zat, aynı zamanda dervişlerin yetişmesinde de aktif rol oynamış bir mürşid olarak kabul edilir. Gerçek adı Mehmed Şemseddin olan Ateşbaz Veli, Mevlânâ’nın oğlu Sultan Veled’in ifadesiyle “nefis terbiyesinin ustası”ydı.
Mevlevilikte Mutfak: ‘Matbah-ı Şerif’te Nefis Terbiyesi
Mevlevî tekkelerinde mutfak, sıradan bir yemekhaneden öte, bir manevi eğitim kurumudur. Yeni gelen dervişler önce mutfağa alınır. Burada bulaşık yıkar, yemek yapar, yerleri süpürür, sabırla hizmet eder. Bu süreçte konuşmaz, sorgulamaz, sadece gözlemler. Çünkü bu süreç, kalbi arındırma, benliği yok etme ve “hiçlik” makamına adım atma sürecidir.
En meşhur rivayetlerden birine göre, bir gün dergâhın mutfağında odun kalmadığı halde yemek pişirmek zorunda kalan Ateşbaz Veli, dua ederek ateşi eliyle tutuşturmuş ve yemeği bu şekilde hazırlamıştır. Bu olaydan sonra “ateşi eğiten, ateşle dost olan” anlamına gelen “Ateşbaz” lakabıyla anılmaya başlanmıştır. Bu anlatı, onun yalnızca fiziki değil, manevi bir ustalığa da sahip olduğunu sembolize eder.
Aşçıbaşı: Manevî Eğitimde Bir Meşale
Ateşbaz Veli’nin makamında bulunan aşçıbaşı, yalnızca yemekleri organize eden bir lider değil, aynı zamanda dervişleri gözlemleyen, hal dilinden anlayan ve onları manen eğiten bir mürşiddir. Onun rehberliğiyle dervişler, dış hizmet aracılığıyla iç âlemlerini düzenler. Konya’nın mutfak kültürü, Mevlevî anlayıştan izler taşır. Sadeliği, besleyiciliği ve ruhu doyuran niteliğiyle Mevlevi yemekleri, hem beden hem ruh sağlığını gözetir. Tirit, bamya çorbası, su böreği, etli ekmek gibi yemeklerde derin bir gelenek hissedilir. Özellikle törensel yemeklerde “niyaz” denilen dualarla başlanır, yemeğe saygı bir ibadet halini alır.
Mevlevi Mutfağının etkisi her geçen gün artıyor
Mevlevi sofralarında gereksiz konuşma hoş karşılanmaz. Her lokma, şükür ve farkındalıkla alınır. Sofra, bir paylaşım alanıdır; orada sadece yemek değil, edep, ahlâk ve sabır da paylaşılır.Konya’da bulunan Ateşbaz Veli Türbesi, günümüzde hem dini hem kültürel bir ziyaret noktasıdır.
Selçuklu dönemine ait mimarisiyle dikkat çeken türbe, UNESCO tarafından da Mevlevilik kapsamında korunması gereken kültürel miras olarak tescillenmiştir. Özellikle Ateşbaz Veli’yi Anma Günleri çerçevesinde Konya’da düzenlenen etkinlikler, hem Mevlevi kültürünün yaşatılmasını hem de bu zengin mutfak mirasının yeni nesillere aktarılmasını sağlıyor. Bugün gastronomi alanında Mevlevi mutfağına ilgi her geçen gün artıyor. Üniversitelerde yapılan akademik çalışmalar, mutfak tarihçileri tarafından kaleme alınan kitaplar ve Konya’da açılan Mevlevi mutfağı temalı restoranlar sayesinde bu kültür yeniden gün yüzüne çıkıyor.
Ateşbaz Veli’nin mirası, sadece geçmişe ait bir efsane değil; günümüzde de hizmetin, sabrın ve maneviyatın bir sembolü olarak yaşamaya devam ediyor.
Kaynak: yenimeram.com.tr (Ümmügülsüm DÜNDAR)
Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker: “Türkiye tarımın depremini yaşıyor”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Mevlevilik’in merkeziaf Konya‘dır Hazreti Mevlânâ Anadolu yolculuğunda Konya önemli bir şehirdir haberi yapana teşekkürler anlamlı bir haber olmuş