HİSDER’in yaz tatili sonrası ilk sohbet konusunda Türkiye’ye karanlık bir dönem yaşatan 12 Eylül 1980 darbesinin 45 yılında Prof. Dr. Caner Arabacı, tarihi süreç içerisinde darbeler tarihi üzerinde durarak 1876’dan 15 Temmuz’a kadar uzanan süreçte millet iradesinin darbeler yoluyla ele geçirilmek istendiğini söyledi.
DARBE ZİHNİYETİ HALKIN ZİHNİNDE MAHKUM EDİLMELİDİR
1. Meşrutiyet’ten sonra darbeler tarihidir, darbeleri yüceleyen bir tarih anlayışıyla karşılaşıldığını belirten Arabacı, darbelerin lanetlenmesi gerektiğini , darbecilerin millet adına karar veren ihanet hareketleri olduğunu 1876’dan günümüze kadar ki darbelerde ekonomik, kültürel ve siyasi yönden ülkeyi zayıflatırken düşmanların güdümünde bir yönetim anlayışının oluşturulmak istendiğini ifade ederek “12 Eylül‘deki darbeci beş generalden ikisi hayattayken yargılandı .Tahsin Şahinkaya ve Kenan Evren ölünce de darbe süreci ıskalandı. Darbe zihniyeti halkın zihninde mahkum edilmelidir. Darbe seviciliği öne çıkartılarak bunları üstün tutan anlayış reddedilmelidir. Cumhuriyet gazetesi yazarı Ufuk Güldemir 12 Eylül darbesinin ABD projesi olduğunu söyler. Darbeler sürecini iyi anlamamız gerekir ,darbeler millet iradesine karşıttır.” dedi.
Arabacı, 12 Eylül 1980’de askerliğini bitirmiş genç bir öğretmenken darbe öncesi günde 20:25 kişi öldürülürken darbeyle bir anda ölümler kesildi. Darbe olgunlaştırılsın diye ölümlere yol açıldığını, toplumun darbeye giden yolda hazırlandığını .ipin bir ucunun Washington’da olduğuna vurgu yaparak ABD’nin darbeler tarihindeki oynadığı role dikkat çekti.
ABD’NİN DARBELERDEKİ ROLÜ
1950 yılına kadar darbeden hiç söz edemeyeceğimizi ifaden eden Arabacı, “27 Mayıs darbesi emir komuta zincirine uyulmadan 38 kişilik Milli Birlik Komitesi tarafından darbe gerçekleştirilmiştir. Ahmet Yıldız 1946 yılında ABD’ye giderek CIA’nin propaganda okulunda eğitim almıştır. Anı dönemde ABD’ye götürülen gazeteciler Türkiye’ye geldiğinde darbenin güzellelemelerini yapmışlardır. Basın yoluyla darbe basını oluşturulmuştur. 28 Mayıs darbesini ABD’nin yetiştirdiği subaylar yapmıştır.”
JÖNTÜRK VE YAHUDİLERİN İKİNCİ ABDÜLHAMİT DÜŞMANLIĞI
Sultan Abdülaziz dönemini ele alan Arabacı, “Sultan Abdülaziz darbeyle tahttan indirilip öldürüldükten sonra yerine getirilen 5. Murat’tan sonra tahta çıkartılan İkinci Abdülhamit darbelere karşı tedbir alınca ‘İblis, nemrut , istibdatçı …’ gibi ifadelerle karalandı. Konya basınında Şems gazetesi, Ahmet Ziya Efendi gibi İslamcılar darbeyi övücü ifadeler kullanmışlardır Jöntürk ve Yahudiler İkinci Abdülhamid‘e düşmanlıklarını açıkça dile getirmişlerdir Moiz Cohen (Tekin Alp) ilk başta Osmanlıcı, sonra Türkçü sonra da Cumhuriyet‘le birlikte Kemalist bir kimliğe bürünür. Aslında kendisi siyonist bir anlayışa sahiptir.”
DARBELERLE MİLLET HİZAYA GETİRİLMEYE ÇALIŞILIR
Devlet yönetimini ele geçiren kalpleri işgal edilmiş darbecilerin toplumun etkilemede oldukça etkili olduğuna değinen Arabacı darbeler de halkı yönlendirecek bir sürecin hazırlandığını örneklerle anlattı: “Sabri Yirmibeşoğlu, 6-7 Eylül 1955 Olayları’nın ABD adına yapılan başarılı bir operasyon olduğunu anlatır. Darbelerle millet hizaya getirilir 12 Eylül darbesiyle değişim çalışması başlatıldı. 1981 yılı Atatürk Yılı ilan edildi, derslerde Atatürkçülük’e yer verildi. Dış güçlerin güdümünde olan insanlar olduğu müddetce darbelere karşı koyamayız. Dış gücümlü insanlar deşifre edilmelidir. İtalya’da yapılan Gladio Operasyonu gibi bir süreç izlenmelidir. Kendilerini gelişmeci, ilerici gören ihanet şebekeleri ortaya çıkarılmalıdır. Ziraat Bankası’nın kurucusu Mithat Paşa İngiliz güdümünde görev yapmıştır, yargılanacağını anladığında Fransız konsolosluğuna sığınır.” dedi.
Prof. Dr. Caner Arabacı konuşmasının sonunda darbe anlayışıyla mücadele edilerek darbecilerin mahkum edilmesi gerektiğini, millet iradesine el koyanların bizim düşmanımız olduğunu söyledi. Sohbetin sonunda HİSDER Başkan Yardımcısı Mustafa Dündar ve Gazeteci Şair İsmail Detseli tarafından Prof. Dr. Caner Arabacı ‘ya hediyesi takdim edildi. Toplantı toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Konya’da yaşayan Naciye Şahin, Yağmur’a da kapısını açtı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.