Çölyak hastalığı buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten adlı proteine karşı vücudun verdiği alerjik tepki ile ince bağırsak başlangıç bölgesinin anatomik yapısının değişmesine neden olan emilim bozukluğudur. Çölyak aynı zamanda bir ince bağırsak hastalığı olarak biliniyor.
Çölyak Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Çölyak hastaları gluten içerikli besinler tükettiğinde, kronik ishal veya kabızlık, kilo kaybı, midede şişkinlik ve gaz, karın ağrısı, kansızlık ve buna bağlı yorgunluğun yanı sıra göz kuruluğu gibi belirtiler belirtiler gösteriyor. Yetişkin hastaların ortalama üçte biri ishal sorunu yaşamakla birlikte şu belirtileri göstermektedi. Kilo kaybı, karında şişkinlik, kronik ishal, bulantı, kusma, yorgunluk ve halsizlik, büyüme geriliği ve boy kısalığı, kemik veya eklem ağrısı, kabızlık, açıklanamayan demir eksikliği anemisi, artrit, osteoporoz veya osteopeni (kemik kaybı), karaciğer ve safra yolları hastalıkları, depresyon veya anksiyete, periferik nöropati (ellerde ve ayaklarda karıncalanma, uyuşma veya ağrı) veya migren, kadınlarda adet düzensizliği, kısırlık veya tekrarlayan düşük, ağız içinde yaralar, ciltte kaşıntılı deri döküntüsü. miktar olarak fazla, sık ve kötü kokan dışkı (gaita).
Çölyak Hastalığı Neden Olur?
Çölyak hastalığı gluten içeren gıdaların tüketilmesinin ince bağırsağa zarar vermesiyle ortaya çıkan kronik bir sindirim ve bağışıklık bozukluğudur. Buğday, arpa ve çavdarda doğal olarak bulunan bir protein olan gluten, ekmek ve makarna gibi sık tüketilen gıdalarda da bulunur. Çölyak genetik bir hastalıktır. Çölyak hastalığı bulunan kişilerin 1. derece yakınlarının çölyak hastalığına yakalanma olasılığı %10 civarındadır. Tanı ve tedavi geciktikçe yetersiz beslenme ve diğer komplikasyonların gelişme riski de artacaktır. Bazen bir ameliyat, hamilelik, doğum, viral enfeksiyon, şiddetli duygusal stres gibi nedenlerle de çölyak hastalığı ortaya çıkabilir ya da tetiklenebilir.
Çölyak Hastalığının Türleri Nelerdir?
Çölyak hastalığı, farklı belirtilerle ve çeşitleriyle ortaya çıkabiliyor. Bazı kişilerde belirtiler daha net olurken bazılarında ise hafif bir şekilde seyrediyor. Bu sebeple çölyak hastalığı, tipik (klasik), potansiyel ve sessiz olarak çeşitleniyor. Tipik (klasik) çölyak: Klasik olarak da adlandırılan tipik çölyak hastalığı, gluten tüketimi sonrasında ortaya çıkan ve en sık görülen çeşidi olarak bilinir. Kusma, ishal, iştahsızlık, halsizlik, eklem ağrıları ve kaşıntı gibi belirtileri bulunan klasik çölyak hastalığı, 6-24 aylık bebeklerde görülmektedir. Potansiyel çölyak hastalığı: Belirtilerini taşımasa bile testler sonucunda çölyak hastası çıkan ve ailesinde çölyak hastası bulunan kişiler, potansiyel çölyak hastasıdır. Bu çölyak çeşidine sahip kişilerin belli aralıklarla uzman doktora görünerek takibini yapması gerekir. Non-çölyak gluten hassasiyeti: Çölyak hastalığına benzer belirtiler gösterse bile kanında çölyak hastalığına ilişkin antikor bulunmayan kişilerde non-çölyak gluten hassasiyeti görüşebilir. Bu kişilerin çölyak hastalığında olduğu gibi glutensiz beslenmesi gerekiyor.
Çölyak Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur?
Hastaların öncelikle gastroenteroloji veya endokrinoloji bölümlerine başvurmaları gerekir. Çölyak hastalığı teşhisini koymak için hekim tarafından kanda glutene karşı antikor seviyesini ölçen testler (antigliadin antikorları, endomisyum antikorları transglutaminaz antikorları) istenmektedir. Eğer bu antikorlardan en az birisi pozitif olursa ince bağırsaktan biyopsi alınması gerekebilir.
Çölyak Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?
Çölyak hastalığının tedavisi, kişinin hayatı boyunca buğday, arpa, çavdar yulaf gibi gluten içeren gıdalardan uzak bir beslenme alışkanlığı elde etmesidir. Az miktarda glutenin bile zarar verebileceğini göz önünde bulundurmak çok önemlidir. Çeşitli ürünler içerisinde glutene rastlamak mümkün olduğu için marketteki gıdaların içeriklerine dikkatlice bakılmalıdır. Tek etkin tedavi yöntemi olduğundan glutensiz diyet yaşam boyu sürdürülmelidir. Diyete başlanılmasıyla birlikte 24 saat içerisinde klinik bulgular düzelir, iştah açılır, birkaç ayda kilo alımı sağlanır, 3-14 gün içinde bağırsak mukozasındaki hasarın ilerlemesi önlenir ve çocuklarda 3-6 ay, yetişkinlerde 1-2 yıl sürede tamamen iyileşmesi ve besinlerin emiliminin başlaması gerçekleşir. Ayrıca enerjiyi artırmak için bebeklerde mamalara, çocuk ve yetişkinlerde yemeklere orta zincirli yağ asitleri eklenebilir.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Yola çıkan köpek kazaya neden oldu: 2 yaralı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.