Bu sessizlik tarihe utanç olarak geçecek

Rektör Yılmaz, açıklamasında yaşananların yalnızca bir bölgenin değil, tüm insanlığın ortak hafızasında derin bir yara olarak yer aldığını vurguladı.

Kitlesel bir yok etme politikasını uyguluyor

Prof. Dr. Yılmaz mesajında, “İsrail artık kitlesel bir yok etme politikası uygularken, uluslararası toplumun önemli bir kesiminin bu soykırıma seyirci kalması insanlık adına utanç vericidir. Bu sistematik zulüm, 1948’den bu yana Filistin topraklarında süregelen işgal, sürgün ve etnik temizlik politikalarının en kanlı tezahürüdür.” ifadelerini kullandı.

Bombalar insanlığın evrensel değerlerini hedef alıyor

Gazze’nin neredeyse bir asırdır abluka, açlık, ölüm ve kuşatma altında yaşam mücadelesi verdiğini belirten Yılmaz, “Gazze’nin üzerine yağan bombalar yalnızca masum bedenleri değil, insanlığın evrensel değerlerini de hedef almıştır. Bu nedenle Gazze’de yaşananlar, modern dünyanın en ağır vicdan sınavıdır.” dedi.

Yalnız insanlık değil hakikat katlediliyor

Rektör Yılmaz, Gazze’de hayatını kaybeden çocukların, sağlık görevlilerinin ve gazetecilerin her birinin insanlığın sustuğu bir dönemin tanığı olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Her biri bize Gazze’de yalnızca insanların değil, hakikatin de katledildiğini göstermektedir. Bu tablo karşısında sessiz kalmak, sadece mazlumlara değil insanlığın ortak vicdanına ve tarihe karşı da bir sorumluluktur. Zira tarih bu sessizliği unutmayacaktır.” şeklinde konuştu.

Üniversiteler insanlık onurunun savunulduğu yerlerdir

Üniversitelerin yalnızca bilginin değil, aynı zamanda hakikatin, adaletin ve insanlık onurunun da savunulduğu kurumlar olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, “Selçuk Üniversitesi olarak zalim kim olursa olsun onun karşısında, mazlum kim olursa olsun onun yanında durmayı insani bir sorumluluk olarak görüyoruz. Gazze’de yaşanan soykırımı kınıyor, Filistin halkının onurlu direnişini insanlık onurunun soykırıma karşı verdiği benzersiz bir mücadele olarak kabul ediyoruz. Adalet, özgürlük ve barış talebi hiçbir gücün bastıramayacağı kadar meşrudur. İnsanlığın geleceği sessizliğin değil, adaletin, dayanışmanın ve vicdanın diliyle yazılacaktır.” şeklinde konuşmasını sonlandırdı