Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Av. Ahmet Kubilay Ekiz: “İcra Hukuku, toplumsal düzenin sigortasıdır”

Türkiye'deki icra sistemine ilişkin Yeni Meram’a özel açıklamalarda bulunan Av. Ahmet Kubilay Ekiz, 1932 yılında yürürlüğe giren İcra ve İflas Kanunu’nun ekonomik, teknolojik ve toplumsal gelişmelere artık yanıt veremediğini belirterek, “Bu kanun parça parça yamalarla bugüne taşındı; ancak günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte değil,” dedi.

İcra ve iflas süreçlerinde yaşanan aksaklıkların sadece bireysel mağduriyetlere değil, aynı zamanda ticari güvenliğe ve toplum düzenine de zarar verdiğine işaret eden Ekiz, “Yıllarca süren takipler ve özellikle son yıllarda borçlu lehine dönen kanun yorumları, alacaklı–borçlu hakkaniyet dengesini ciddi biçimde bozdu,” ifadelerini kullandı. Ekiz , bu dengesizlik hem dürüst borçluların itibarını zedeliyor hem de kötü niyetli kişilerin elini güçlendiriyor şeklinde durumu özetledi.

 

 

“Alacaklılar fiilen borçlu konumuna düşüyor”
Özellikle alacakların tahsilinde yaşanan sorunlara dikkat çeken Ekiz, borçluların çeşitli yollarla süreci tıkadığını belirterek, “ MERNİS adreslerini sildiren ya da yanlış beyanlarla fiilen ulaşılamaz hale gelen borçluların, caydırıcılığı düşük yaptırımlar sayesinde adeta hukuk dışı bir koruma kalkanı oluşturuyor” ifadelerini kullandı. Tebligat yapılamıyor, takipler tıkanıyor ve alacaklıların hak arama süreci kağıt üzerinde kalıyor, diyen Ekiz, basit bir adres değişikliğiyle hukuk sisteminin devre dışı bırakılabildiğine dikkat çekti.

 

 

“İcra korkusu” ortadan kalktı
Ekiz, icra hukukunun sadece bireysel tahsilat değil, toplumsal caydırıcılık işlevi gördüğünü vurgulayarak,“Nasıl ki ceza hukuku suçun önlenmesinde bir bariyer oluşturuyorsa, icra tehdidi de insanların birbirine zarar vermesini önleyici bir rol üstlenir. Bugün ise icra korkusu kalmamış durumda.”şeklinde konuştu. Borçlarını ödememeyi alışkanlık haline getiren kişilerin rahatça hareket edebildiğini, bunun da hem ticari hayata hem de sosyal ilişkilere zarar verdiğini söyleyen Ekiz, özellikle lüks yaşam süren ancak borcunu ödemeyen kişilerin kamu vicdanını zedelediğini ifade etti.

 

 

“Kanun, hem içerik hem dil olarak yenilenmeli”
Mevcut kanunun sadece içeriğinin değil, dilinin de eski olduğunu vurgulayan Ekiz, uygulayıcıların bile yoruma muhtaç kaldığı bir terminoloji ile adaletin etkinliğinin sağlanamayacağını belirterek, “Neredeyse 100 yaşına gelecek olan bu kanun, yamalarla ayakta tutuluyor. Dürüst alacaklının hakkını araması, kötü niyetli borçlunun ise süreci lehine kullanması söz konusu.” Dedi. Kanunun baştan, çağın ihtiyaçlarına uygun, sade ve dengeli şekilde yazılması gerektiğini söyleyen Ekiz, kötü niyetli borçluların sistemin açıklarını kullanarak toplumu zarara uğrattığını kaydederek, “Tebligatın engellenmesi ve malvarlığının gizlenmesi gibi suistimaller ağır yaptırımlarla önlenmelidir. Milyonlarca lira borcu varken lüks araçlarla gezen şahısların kamu düzeni üzerinde baskı kurmasına izin verilmemeli,” şeklinde konuştu. Son olarak TBMM’ye çağrıda bulunan Ekiz, “İcra, yalnızca bir tahsil mekanizması değil, toplumsal düzenin sigortasıdır. Caydırıcılığını yitirmiş bir icra sistemi, ekonomik hayatın çarklarını durdurur, güveni yok eder. Meclis’in önünde, hızlı, adil, anlaşılır ve caydırıcı bir icra sistemi kurma fırsatı var. Adalet, zamanında, dengeli ve anlaşılır olduğunda toplumu ayakta tutar,” sözleriyle açıklamalarını tamamladı.

(Özel Haber)

Kaynak: Evren ATCI

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Konya’da deprem yaşanmaz algısı yanlış

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.