Atatürk’le Kalın, Cumhuriyet’le Kalın

Bu kadar güzel anlatılırdı.

Bu kadar anlamlı ve uyarıcı bir cümle de ancak Levent Kırca gibi yürekli, aydın, yurtsever bir sanatçıya yaraşırdı.

Bu veda cümlesi geride kalan ve kim bilir daha ne acılar yaşayacağımız bizlere bir uyarıdır.

Atatürk’le kalmayanlar, kalamayanlar, Cumhuriyeti ve Atatürk’ü 90 yıl geçmesine rağmen hala içlerine sindiremeyenler!

Ülkemi getirdiğiniz ortamdan, kargaşadan memnun musunuz?

Açılımla gelinen noktayı neden görmezden geliyorsunuz?

Oslo’da yapılan, Dolmabahçe’de anlaşmaya varılan, İmralı’da da konuşulanların açıklanmasını neden sormuyorsunuz?

Açılım ve çözüm süreci diye dağdan şehre tam donanımlı, silahları, bombaları ile indirilen ve 150 kınalı kuzumu, kahraman polisimi şehit eden Çözüm Sürecinin başımıza açtığı felaketlerin hesabını bunu yapanlardan neden sormuyorsunuz?

Habur’da sergilenen rezaleti ne çabuk unuttunuz?

Türk düşmanı ithal şarkıcı ve söylediği bölücü şarkılar, gözyaşları ile dinleyen takımınızın yönetim kadrosu!

Ayaklarına gönderilen savcılar, hâkimler, sözde mahkemeler, aklanmalar ve oynanan tiyatro!

Bunun hesabını neden sormuyorsunuz?

Atatürk’ü silmek istedikçe,

Atatürk’ü yokmuş gibi göstermek istedikçe,

Atatürk’ü milli bayramlarda anmayıp, bilbordlarda şükran ve minnet borcumuzu yazmayıp,  Konyamız’ın her yerini tıpkı gururunuz geleceğinde bayraklarla donattığınız gibi donatmayıp, özlü sözlerini her yere asmayıp,  10 Kasım’da bile tek bir cümle ile; ‘vatan sana minnettardır’ diyerek yad etmeyip yok sayarak, saygıyla anmayarak gelinen nokta işte budur!

Memnun musunuz?

Şimdi DİSK, KESK, TMMOB, TTB başkanlarına soruyorum;

Toplantı yerinde ve yürüyüşlerde neden Türk Bayrağı yoktu?

Topladığınız bunca insana ‘Barış İstiyoruz’ dediniz. Türk Bayrağı herkesi birleştiren bir simgedir. Unuttunuz mu?

Tam 150’ye yakın Kınalı kuzularım şehit oldu. İki aydır, PKK terör örgütünün silahlarını susturması, ülkemizden defolup gitmesi için de bir yürüyüş yapmayı aynı guruplarla düşündünüz mü?

Yanınıza HDP’yi, BDP’yi alarak PKK’yı lanetleme yürüyüşü de gündeminiz de var mıydı?

Her iki parti de Türkiye Partisi olduğuna göre onlarla el ele PKK vahşetini lanetleme yürüyüşü yapmayı mutlaka düşündünüz!

DİSK ve KESK yöneticileri; yıllardır işçilerin taşeron işçilik ve asgari ücret problemleri var ve sizler bu insanlığa yakışmayan durumu düzeltmek için neler yaptınız?

Türkiye’de genel grev, yürüyüşler (insanca yaşama yürüyüşü ve çalışanlarla, işverenler barış yürüyüşü) düzenleyerek iktidarları zor duruma sokarak söke söke işçi haklarını alabildiniz mi?

DİSK, KESK, TTB yöneticileri; Son 13 yılda sağlığın özelleştirilmesi, işçi, emekli ve memurlardan kesilen ilaç ve sağlık giderlerinin kaldırılması, Tıp Fakülteleri’nin içlerinin boşaltılıp, asistan yetişmesinin önünün kesilmemesi, doktorların özlük haklarının çiğnenip, Güneydoğu Anadolu’da PKK’lı teröristler yüzünden görevlerini zor şartlarda yapan doktor ve sağlık çalışanlarınızın can güvenliğinin sağlanması içinde yürüyüşler yaparak yönetenleri uyarmayı düşündünüz mü?

Düşündünüzse ; PKK terörünü lanetleyen ve iktidara sağlığın özelleştirilmesinden vazgeçmesini öneren 13 yılda hangi uğraşları verdiniz?

Ben bu yürüyüşü düzenleyen kuruluşlara bir şey sormak istiyorum!

Amacınız ‘Barış’ derken sıkışan, kaçacak delik bulamayan, ev ev enselerinden tutulup yakalanan ve yandaşlarının feryadına neden olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizi engellemek, PKK’ya nefes aldırmak, operasyonlarını durdurmasını istemek değildi sanırım!

‘barış, terör örgütleri ile yapılmaz’

Barış, devletlerarası hukuk ile iki devlet arasında yapılır.

Barış, kınalı kuzularımı, kahraman polisimi şehit eden katillerle anlaşarak yapılmaz!

Terör örgütleri ile müzakere yapılmayacağını 3 ayda Türk milleti dilerim anlamıştır.

OSLO, Dolmabahçe, İmralı!

Sonuç; üç ayda kurban edilen 150 kınalı kuzu, 106 masum, kandırılmış, kendince iyi niyetle koşup gelmiş, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı!  

TSK’nın operasyonları durdurmasını, Eli kanlı ABD, PENTAGON, MOSSAD, AB ülkeleri ve NATO denen haçlılar ordusu ister ama canı yanan Türk halkı asla istemez.

Bu topraklarda Türkler ve Türkiye vatandaşlığını Cumhuriyet’in kuruluşundan beri kabul eden ve kız alıp verdiğimiz iç içe geçtiğimiz, ekmeğimizi, acımızı, mutluluğumuzu paylaştığımız, kurtuluş savaşı ile de kurtulan vatanımızda yıllardır kardeşçe yaşadığımız ve her türlü haktan eşitçe yararlandığımız her bölgedeki yurttaşlarımızla kardeşçe yaşayacağız.

Bizi bölmeye kimsenin sahteciliği, kurnazlığı, kirli siyaseti ve ABD, NATO uşaklığı yetmeyecek.

Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin gücünü, ABD’nin emirleri ile yok etmeye, etkisiz kılmaya kalkanlar da sonunda sığınacakları kucağın ordumuz olacağını ve Atatürk’ün emaneti vatanımızın bölünmez bütünlüğüne sahip çıkacağını hiç kimse unutmasın!

Nurlar içinde yat sevgili Levent Kırca.

Atatürk’le kalanlar, Cumhuriyetle kalanlar asla yok edilemezler!

Sen halkın sanatçısıydın sen bu ödülle yüce tanrına kavuştun.

Atatürk’ü silmeye güçleri yetmeyecek rahat ol.