Yaşlı bir derviş, talebeleriyle çöle yakın bir köyden geçerken, elinde eski bir duvar saatini taşıyan ve yüzünde derin bir kararsızlık taşıyan bir adam görür. Saatin camı kırılmıştır, akreple yelkovanı eğrilmiştir, her yanı toz içindedir. Adam, dervişin bilge bir kimse olduğunu sezince ona yaklaşır ve sorar:
— “Efendim, bu saat hiçbir işe yaramıyor. Sizce atayım mı?”
Derviş, saatin kırık yüzüne uzun uzun bakar ve tebessüm eder:
— “Atma evladım… En bozuk saat bile yılda bir kere de olsa doğru zamanı gösterir.”
Ardından şunu ekler:
“Zamanı yanlış göstersin, yıllarca kimseye faydası dokunmasın… Fark etmez. Bazen öyle bir an gelir ki, en bozuk düzen bile hakikate denk düşer. Önemli olan o doğru anı görebilmektir.”
Bu hikâye, son günlerde yeniden aklıma düştü.
Ben de Suudi yönetimini yıllardır eleştiren bir Müslümanım. Kapitalist düzene kolayca teslim olmalarını, zenginle fakire farklı muamele eden ikiyüzlü uygulamalarını, ataları olan Muhammed b. Abdulvahhab’ın kurduğu İslam nizamından kopuşlarını, Batı emperyalizmi ve siyonist güçler karşısındaki edilgen ve teslimiyetçi tutumlarını doğru bulmuyorum. Kutsal topraklara bir ömür para biriktirerek gelen insanların emeklerinin kimlerin cebine aktığını düşündükçe içimdeki kırgınlık daha da derinleşiyor.
Bir yeri kutsal yapan yönetimler değil; Allah’ın hükmü ve ümmetin samimiyetidir.
Ama bu yanlışlar yüzünden birçok Müslüman gibi ben de içimdeki Kâbe özlemine rağmen oraya gitmeyi uzun süredir protesto etmemle açıklıyorum.
Fakat “bozuk saat” hikâyesinde dervişin söylediği hakikat burada da geçerli:
Yanlışın içinden bazen doğru bir adım çıkabilir.
Ve doğruya doğru diyebilmek, hâlâ bir erdemdir.
Suudi yönetiminin Kâbe’de fotoğraf ve video çekimini yasaklaması işte bu doğru adımlardan biridir.
Bu karar, sadece bir “kural değişikliği” değildir; ibadeti tekrar ibadet hâline getirme çabasıdır.
Zira uzun zamandır kabe alanında iki tavaf yapılıyordu:
Biri Allah için…
Diğeri lensler için.
İnsanlar huşuyla yönelmek yerine en iyi açıyı bulmanın telaşına düşüyor, Kâbe’nin örtüsüne yaklaştıklarında ilk yaptıkları dua etmek değil, kamera açmak oluyordu. Kutsal anlar, sosyal medya vitrinine taşınacak görüntülere indirgeniyor; mahremiyet, gösterişe kurban ediliyordu.
Burada da benzer bir yarış yaşanıyordu:
“Bana Kâbe’den mesaj geldi” cümlesi, maneviyatın değil gösterişin cümlesine dönüşüyordu.
Whatsapp gruplarında, sosyal medyada, sanki bir başarı belgesi gibi dolaştırılıyordu.
Kendisine dua mesajı alan kişiler bunu kutsal bir algıymış gibi kendisinin değerli olduğunu Kabe’de anıldığını insanların gözüne soka soka paylaşma yarışına girmekteydiler.
Hatta umre hazırlıkları bile ibadet atmosferinden çıkıp gelin çıkarma merasimine benzer gösterişli şovlara dönüştü. Konfetiler, süslü kıyafetler, boyalı yüzler… Kabe çikolatalı pastalar ve daha neler neler…
Ve unutulan şuydu:
İbadet gösterilmez. İbadet saklanır.
Bu yüzden fotoğraf yasağı teknik bir karar değildir; bir hatırlatmadır.
Çünkü Kâbe’nin huzuru kameraya sığmaz.
Tavafın ağırlığı filtreye dizilemez.
Secdenin derinliği videoya taşınamaz.
İnsan artık kadraja değil, Hakk’a dönmelidir.
İbadet paylaşılmak için değil; arınmak içindir.
Gösteriş için değil; sırılsıklam bir tevazu için yapılır.
Suudi yönetimi yıllardır hatalar yapmış olabilir. Allah’ın hükümleriyle hükmetmeyip yada Yahudiler gibi ikili sistem uygulaması ile yönetim yapmış olabilir.
Hâlâ bu hatalarına devam ediyor olsalar da
en bozuk saat bile yılda bir kez doğruyu gösterir ya…
İşte bu yasak da o doğru andır.
Dilerim Suudi yönetimi hakk’a dönüp tam bir teslimiyetle Allah’ın hükümleri ile hükmetip eski sistemine geri döner.Bu aldıkları karar, sislenmiş hakikatin yeniden görünmesine vesile olur:
Kâbe’nin önünde poz değil, secde edilir.
İbadet seyirlik değil, sırdır.
Ve o sır, ekranlara değil, kalplere yazılır.
Kaynak: Ali İSET
Beyşehir’de mantar üretimi denetlendi
1
Avrupa’nın en gelişmiş savaş uçağı Konya’ya iniş yaptı
132868 kez okundu
2
Konya’daki o markaya ait peyniri yemeyin! İfşa oldu
128317 kez okundu
3
Konya’da metrelerce kuyruk oluştu
113043 kez okundu
4
Meram Belediyesi’nden Dünya Günü’nde doğaya çifte dokunuş
111603 kez okundu
5
Bakanlık duyurdu! Konya’daki o markalar tağşiş ürün satıyormuş
108490 kez okundu
6
Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde Hemşirelik Haftasında çifte bayram
68957 kez okundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.